İstanbul'da lale stoğu tükendi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü İhsan Şimşek, İstanbul'un yeşil alanlarını daha bakımlı hale getirmek ve “laleyi yeniden kente kazandırmak” amacıyla 2004 yılında başlatılan lale dikim çalışmalarına, ilk aşamada 600 bin lalenin dikimiyle başladıklarını söyledi.

Daha sonraki yıllar sırasıyla 3 milyon, 10 milyon ve bu yıl da yine 10 milyon lale dikildiğini belirten Şimşek, “Bu yıl sadece belli parklara değil, bütün ana arterlere, kavşaklara, yollara, İstanbul'un Şekerpınar Kavşağı'ndan, Kınalı Kavşağı'na kadar şehrin her tarafına lale dikildi. İnsanlar evlerinden çıkıp yürüme mesafesinde lale ile karşılaşıyorlar” dedi.

Şimşek, dikimi Kasım ayında başlayan lalenin Mart ayının sonundan itibaren İstanbul'un her yerinde kendini göstermeye başladığını belirterek, şu bilgileri verdi:
“İstanbul'a 4 yıldan bu yana 23-25 milyon arası lale soğanı dikildi. Tabii bunların hepsi kaybolmuyor. Şehrin birçok yerinde kendiliğinden yeniden çıkanlar var. Bunlarla birlikte biz bu sene 10 milyon diktik, ama şu anda benim tahminim İstanbul'da yaklaşık 15 milyon civarında lale soğanı açmış durumda. Bu yıl mevcut 6 koruyu lalezar haline getirdik. Göztepe Parkı'nda fidanlık olarak kullanılan alanı da lale bahçesine dönüştürdük. Ayrıca 7 tane lale bahçemiz var.”

“STOKLAR BİR HAFTADA BİTTİ”

Şimşek, bunun yanı sıra Ağaç A.Ş vasıtasıyla lale satışlarının devam ettiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
“Satış için elimizde 200 bin lale stoğumuz vardı. 150 bin lale satışı yapıldı. Bunun 50 binini diğer çalışmalarımızda kullandık. Şu anda lale yok. İlk bir hafta içinde bütün stoklarımızı bitirdik. Çünkü inanılmaz bir talep oldu. Buna paralel diğer çiçek satışlarımız devam ediyor. Lale soğanı soranlara Ekim ve Kasım ayında almalarını öneriyoruz” dedi.

Şimşek, İstanbul'da lalenin geç açanlarının Mayıs ayında da görüleceğini, 15 Mart'tan 15 Mayıs'a kadar 2 ay boyunca lalenin boy göstermeye devam edeceğini kaydetti.

LALE SOĞANI 3 YILDA YETİŞİYOR

Bu yıl 65 kente 65 tür lale dikildiğini, ancak bunların hepsinin Türkiye'de yetişmediğini belirten Şimşek, lale soğanlarının yüzde 80'inin Türkiye'de yerli üreticilerden alındığını, 2 milyon civarında özel türün de yurt dışından ithal edildiğini belirtti.

Şimşek, lale soğanlarının Ağaç A.Ş tarafından Konya'nın Çumra ilçesi ile Yalova'dan alındığını, bunun yanı sıra İstanbul'da Silivri ve Çatalca'daki orman köylüsüne de lale soğanı ürettirmeye başladıklarını kaydetti.

Bu yıl ilk defa Çatalca ve Silivri'deki bahçelerin lale açtığını ve gelecek yıl bu bahçelerden lale soğanı almaya başlayacaklarını belirten Şimşek, lale soğanı yetiştirmenin kolay, ancak sabır isteyen bir iş olduğunu söyledi.

Şimşek, “Bir lale soğanı 3 yıl içerisinde yetişiyor. Bu sene yavru veren lale soğanları toplanarak gelecek yıl tekrar dikilecek. Böylece onların belli bir büyüklüğe gelmesi sağlanacak. Eğer gelmediyse tekrar saklayarak bir sonraki sene yeniden dikilecek. Bu şekilde bir lale soğanı en erken 3 yıl içinde gonca verecek bir büyüklüğe ulaşıyor” dedi.

JAPONYA'YA LALE

Lalenin Türkiye'nin diğer illerinde dikilmeye başladığını ve “lale festivali” hazırlıkları yapıldığını dile getiren Şimşek, “Çünkü lale Anadolu'nun çiçeği. İstanbul laleyi kendi anavatanına döndürdü. Artık halkına yeniden boy gösteriyor” diye konuştu.

Şimşek, İstanbul'dan Japonya'ya da lale soğanı gönderdiklerini belirterek, bu lalelerin kardeş şehir Şimonoseki Belediyesi'nin önümüzdeki yıl hazırlayacağı Türk Lale Bahçesi'ne dikileceğini ve böylece lalenin bir Türk çiçeği olduğunun Japonya'da da anlatılacağını kaydetti.

LALEYE 2,7 MİLYON YTL

Şimşek, bu yıl dikilen lalelerin bedelinin 2,7 milyon YTL olduğunu, bunun da 2008 yılında 210 milyon YTL olan müdürlük bütçesinin yüzde 1,2'sine tekabül ettiğini belirtti.

İstanbul'da son 4 yıl içinde yeşil alan miktarını yüzde 50 artırarak 45 milyon metrekareye çıkardıklarını ve böylece kentte kişi başına düşen yeşil alan miktarının bir metrekare arttığını belirten Şimşek, “Bütün bu çalışmalar, son dönemde park ve bahçelere yapılan ödenek artışı sonucu yapıldı. Eskiden çevreye bu kadar önem verilmiyordu. Yeşil alanlar kendi haline bırakılmıştı. Şu anda İstanbul'daki yeşil alanlardan, çevre düzeninden her yerde bahsedilmekte. Bunlar da parasız olmuyor” diye konuştu.