İstanbul'da kızamık aşısı tuttu
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2007 10:17
İstanbul İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar, 2005 yılı Haziran ayından itibaren yapılan testlerde, il genelinde henüz doğrulanmış kızamık vakasına rastlanmadığını bildirdi.
İstanbul'daki bağışıklama çalışmalarıyla ilgili AA muhabirine bilgi veren Bakar, bağışıklama hizmetlerinde temel amacın, “toplumda özellikle bebek ve çocuklarda aşıyla korunabilir hastalıkların ortaya çıkışını engellemek ve hastalıklardan kaynaklanan ölüm ve sakatlıkları önlenmek olduğunu” söyledi.
Bakar, bu sebeple bağışıklama çalışmalarının hem sayısal, hem de kalite açısından üst düzeyde yapılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Aşılama hizmetleri tek başına bireyi hastalıktan korumanın yanı sıra, toplumum bütününde o hastalığın görülmesinin önlenmesini de sağlıyor. Ancak bunun gerçekleşebilmesi yüzde 95'in üzerinde aşılama oranlarına sahip olunması ve bunun devam ettirilebilmesiyle mümkündür. Hedefimiz tüm antijenlerde yüzde 95 aşılama oranına ulaşmak ve bunun sürdürülebilirliğini sağlamak.”
20 YKR İLE KIZAMIKTAN KORUNMAK MÜMKÜN
Mehmet Bakar, İstanbul'da 2002 yılında yüzde 65 seviyelerinde olan aşılama oranının çalışmalar sonucu yüzde 95'e ulaştığını ifade ederek, “Geçen yıl menenjit ve kızamık kızamıkçık kabakulak aşılarının rutin aşı takvimine eklenmesiyle 10 hastalığa karşı çocuklarımıza koruyucu aşı uygulanmaya başlandı” dedi.
Kızamık hastalığı geçiren bir çocuğun hastalık maliyetinin milyonları bulabildiğini hatırlatan Bakar, “Ancak kızamık aşısıyla bu çocuğu korumak sadece 20 YKR'ye mal olmaktadır. Yapılan bu aşılamalarla ülkemizde her yıl 40 ile 50 bin çocuğumuzun aşıyla korunabilir hastalıktan ölümünü engelliyoruz” şeklinde konuştu.
“2005 yılı Haziran ayından itibaren yapılan testlerde, ilimizde henüz doğrulanmış kızamık vakasına rastlanmamıştır” diyen Bakar, bu başarının elde edilmesinde 2002 yılında Sağlık Bakanlığının direktifi ile başlatılan “Kızamık Eliminasyon Programı”nın büyük etkisi olduğunu söyledi.
Bakar, yerli kızamık virüsünün dolaşımını engelleyerek, kızamığı 2010 yılına kadar yok etmeyi hedefleyen program kapsamında, ilk olarak 2003 yılında “Kızamık Okul Aşı Günleri” düzenlediklerini anlatarak, bu kapsamda ilköğretim okullarındaki tüm öğrencileri aşıladıklarını ve yüzde 97'lik aşılama oranına ulaştıklarını bildirdi.
Bakar, ikinci aşama olarak 2005 yılında 0-6 ve okula gitmeyen 6-14 yaş grupları ile daha önce aşılanmamış çocuklara kızamık aşısı uygulanarak yaklaşık 1 milyon 300 bin çocuğa ulaşıldığını ve bu çalışmadaki başarı oranının da yüzde 96 olduğunu bildirdi.
İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar, sözlerine şöyle devam etti:
“Kızamık Eliminasyon Programı'nın destek aşılama çalışmaları başarıyla tamamlandı ve aşılama sonrası bulaşma riskinin azalmasıyla ilk doz aşılama yaşının 12'nci aya çıkarılması gündeme geldi. 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren kızamık aşısının birinci dozu 12'nci ayını tamamlamış ve 13'üncü ayından gün almış çocuklara yapılmaya başlandı. Kızamık aşısının ikinci dozu ise ilköğretim 1. sınıfta uygulanmaya devam edecek.”
Bakar, her yıl 500 ile 1000 arası kızamık vakasının görüldüğü İstanbul'da kızamığa karşı büyük başarı kazanıldığını vurguladı.
AŞI ÇALIŞMALARI
Dünyada çiçek hastalığına karşı kazanılan başarının ardından çocuk felcine yönelindiğini anımsatan Mehmet Bakar, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) çocuk felci virüsünün ortadan kaldırılması amacıyla “Polio Eradikasyon Programı”nı uygulamaya koyduğunu bildirdi.
Bakar, program kapsamında 1995'den beri “Polio Aşı Günleri” adıyla dünya genelinde kampanyalar gerçekleştirdiğini, Türkiye'nin de Avrupa bölgesiyle birlikte “Polio”dan arındırılmış bölge sertifikasını aldığını dile getirdi.
Mehmet Bakar, “Türkiye'de 1998 yılından beri Polio vakası görülmemektedir. Rutin aşılama oranları yüksek tutulmaya çalışılarak ve aktif izlem çalışmalarıyla çocuk felcini yok etme mücadelemiz devam etmektedir” dedi.
“Difteri Boğmaca Programı” ile de bu hastalıkların izlendiğini, vakaların erken tespitinin yapıldığını ve aşılama durumlarının belirlendiğini anlatan Bakar, “Rutin aşı takviminde her iki hastalığa karşı aşılama yapılmakta. Ayrıca 2005 yılından itibaren erişkin aşılamalarında kullanılan tetanos aşısı yerine, tetanos ve erişkin tipi difteri etkeni içeren aşı kullanılmaya başlanmıştır” dedi.
HEPATİT B
Bakar, Sağlık Bakanlığının Hepatit B hastalığına karşı rutin aşı uygulamasını 1998 yılı ortasında başlattığını da anımsatarak, “Halen 1998 doğumlu çocukların ilköğretim 3'üncü sınıfta okudukları göz önüne alındığında, aşılanmamış bu grubun aşıları tamamlanana kadar okullarda aşılama çalışmaları devam edecektir. İstanbul'da her yıl 3 milyon 200 bin bebeklik çağı rutin aşılama ve 2 milyon doz okul aşılama uygulaması yapılmaktadır” diye konuştu.
Bakar, bu sebeple bağışıklama çalışmalarının hem sayısal, hem de kalite açısından üst düzeyde yapılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Aşılama hizmetleri tek başına bireyi hastalıktan korumanın yanı sıra, toplumum bütününde o hastalığın görülmesinin önlenmesini de sağlıyor. Ancak bunun gerçekleşebilmesi yüzde 95'in üzerinde aşılama oranlarına sahip olunması ve bunun devam ettirilebilmesiyle mümkündür. Hedefimiz tüm antijenlerde yüzde 95 aşılama oranına ulaşmak ve bunun sürdürülebilirliğini sağlamak.”
20 YKR İLE KIZAMIKTAN KORUNMAK MÜMKÜN
Mehmet Bakar, İstanbul'da 2002 yılında yüzde 65 seviyelerinde olan aşılama oranının çalışmalar sonucu yüzde 95'e ulaştığını ifade ederek, “Geçen yıl menenjit ve kızamık kızamıkçık kabakulak aşılarının rutin aşı takvimine eklenmesiyle 10 hastalığa karşı çocuklarımıza koruyucu aşı uygulanmaya başlandı” dedi.
Kızamık hastalığı geçiren bir çocuğun hastalık maliyetinin milyonları bulabildiğini hatırlatan Bakar, “Ancak kızamık aşısıyla bu çocuğu korumak sadece 20 YKR'ye mal olmaktadır. Yapılan bu aşılamalarla ülkemizde her yıl 40 ile 50 bin çocuğumuzun aşıyla korunabilir hastalıktan ölümünü engelliyoruz” şeklinde konuştu.
“2005 yılı Haziran ayından itibaren yapılan testlerde, ilimizde henüz doğrulanmış kızamık vakasına rastlanmamıştır” diyen Bakar, bu başarının elde edilmesinde 2002 yılında Sağlık Bakanlığının direktifi ile başlatılan “Kızamık Eliminasyon Programı”nın büyük etkisi olduğunu söyledi.
Bakar, yerli kızamık virüsünün dolaşımını engelleyerek, kızamığı 2010 yılına kadar yok etmeyi hedefleyen program kapsamında, ilk olarak 2003 yılında “Kızamık Okul Aşı Günleri” düzenlediklerini anlatarak, bu kapsamda ilköğretim okullarındaki tüm öğrencileri aşıladıklarını ve yüzde 97'lik aşılama oranına ulaştıklarını bildirdi.
Bakar, ikinci aşama olarak 2005 yılında 0-6 ve okula gitmeyen 6-14 yaş grupları ile daha önce aşılanmamış çocuklara kızamık aşısı uygulanarak yaklaşık 1 milyon 300 bin çocuğa ulaşıldığını ve bu çalışmadaki başarı oranının da yüzde 96 olduğunu bildirdi.
İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar, sözlerine şöyle devam etti:
“Kızamık Eliminasyon Programı'nın destek aşılama çalışmaları başarıyla tamamlandı ve aşılama sonrası bulaşma riskinin azalmasıyla ilk doz aşılama yaşının 12'nci aya çıkarılması gündeme geldi. 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren kızamık aşısının birinci dozu 12'nci ayını tamamlamış ve 13'üncü ayından gün almış çocuklara yapılmaya başlandı. Kızamık aşısının ikinci dozu ise ilköğretim 1. sınıfta uygulanmaya devam edecek.”
Bakar, her yıl 500 ile 1000 arası kızamık vakasının görüldüğü İstanbul'da kızamığa karşı büyük başarı kazanıldığını vurguladı.
AŞI ÇALIŞMALARI
Dünyada çiçek hastalığına karşı kazanılan başarının ardından çocuk felcine yönelindiğini anımsatan Mehmet Bakar, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) çocuk felci virüsünün ortadan kaldırılması amacıyla “Polio Eradikasyon Programı”nı uygulamaya koyduğunu bildirdi.
Bakar, program kapsamında 1995'den beri “Polio Aşı Günleri” adıyla dünya genelinde kampanyalar gerçekleştirdiğini, Türkiye'nin de Avrupa bölgesiyle birlikte “Polio”dan arındırılmış bölge sertifikasını aldığını dile getirdi.
Mehmet Bakar, “Türkiye'de 1998 yılından beri Polio vakası görülmemektedir. Rutin aşılama oranları yüksek tutulmaya çalışılarak ve aktif izlem çalışmalarıyla çocuk felcini yok etme mücadelemiz devam etmektedir” dedi.
“Difteri Boğmaca Programı” ile de bu hastalıkların izlendiğini, vakaların erken tespitinin yapıldığını ve aşılama durumlarının belirlendiğini anlatan Bakar, “Rutin aşı takviminde her iki hastalığa karşı aşılama yapılmakta. Ayrıca 2005 yılından itibaren erişkin aşılamalarında kullanılan tetanos aşısı yerine, tetanos ve erişkin tipi difteri etkeni içeren aşı kullanılmaya başlanmıştır” dedi.
HEPATİT B
Bakar, Sağlık Bakanlığının Hepatit B hastalığına karşı rutin aşı uygulamasını 1998 yılı ortasında başlattığını da anımsatarak, “Halen 1998 doğumlu çocukların ilköğretim 3'üncü sınıfta okudukları göz önüne alındığında, aşılanmamış bu grubun aşıları tamamlanana kadar okullarda aşılama çalışmaları devam edecektir. İstanbul'da her yıl 3 milyon 200 bin bebeklik çağı rutin aşılama ve 2 milyon doz okul aşılama uygulaması yapılmaktadır” diye konuştu.