Güncelleme Tarihi:
Çankırı merkeze bağlı Germece köyünde yaşayan Kadriye ve Satılmış Kaya çiftinin 4 çocuğundan Kurtuluş Kaya, İstanbul Kuleli Askeri Lisesi Lojistik Destek Komutanlığı'nda Piyade Er olarak vatani görevini sürdürürken, 15 Temmuz 2016'da FETÖ/PDY'nin darbe girişimi sırasında darbeci terör örgütü üyeleri tarafından 'tatbikat var' denilerek Boğaziçi Köprüsü olarak bilinen 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne götürüldü. Köprüyü kapatan askerler arasında yer alan Kaya, olaylar sırasında başından vurularak hayatını kaybetti. Terhisine 12 gün kala yaşamını yitiren Kaya, 16 Temmuz'da memleketi Çankırı'da toprağa verildi.
HALKA ATEŞ ETMEDİĞİ İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ
Boğazçi Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin İstanbul 25'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Piyade Er Kurtuluş Kaya'nın, köprüde darbeci FETÖ/PDY terör örgütü mensupları tarafından, darbeye karşı direnen halka ateş edilmesi emrini yerine getirmediği için öldürüldüğü ortaya çıktı. Bunun üzerine aile, çocuklarına şehit statüsü verilmesi için Milli Savunma Bakanlığı'na başvurdu. Ancak ailenin şehitlik başvurusu reddedildi.
AİLE MAHKEMEYE BAŞVURDU
Bunun üzerine aile Ankara 12'nci İdare Mahkemesi'nde söz konusu işlemin iptali istemiyle dava açtı. Ailenin avukatı Mehmet Gökçek, Kurtuluş Kaya'nın rütbeli terör örgütü mensuplarının halka ateş emrine direndiği, bu yüzden örgüt mensuplarıyla tartıştığı, bunun sonucunda da başından vurularak şehit edildiğinin İstanbul 25'inci Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyada yer alan ifadelerde sabit olduğunu söyledi. Bakanlık avukatı ise Kurtuluş Kaya'nın vefatının, Milli Savunma Bakanlığı Şehitlik Yönergesi'nde belirtiler olayları kapsamadığını, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu ileri sürdü.
'RET KARARI HUKUKA UYGUN DEĞİL'
Mahkeme kararında Kurtuluş Kaya'nın ölüm olayının 'barışta güven ve asayişi korumak' ile ilgili görevi sırasında meydana geldiği ve bunun Şehitlik Yönergesinin 4'üncü maddesinin 'b' bendinde belirtilen 'terör ve anarşi ile mücadelede ölenler' kapsamına girdiğinin anlaşıldığından, şehitlik statüsü verilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin hukuka uygun olmadığına karar verdi.
'ÇOCUĞUMUZUN İTİBARINI ALDIK'
Kaya çifti, çocuklarının darbe girişiminden 5 yıl sonra şehit sayılması nedeniyle buruk sevinç yaşadı. Baba Satılmış Kaya, oğlunun darbe gecesi kandırılarak götürüldüğünü söyleyerek, şöyle konuştu:
"Çocukları araçlara doldurup götürmüşler. Nereye gittiklerini bilmiyorlar. Çocuklarımız gittiğinde benim çocuğum darbecilere karşı çıkmış, 'ateş etmem' diye. 'Etmedi' diye çocuğumu zırhlı araç ile itfaiye aracının arasında vurmuş darbeci Binbaşı Ahmet Taş. Tekrar askerlere, 'bakın Kurtuluş gibi olur sonunuz, ateş açın' demiş. Çoğu korkusundan havaya ateş açmış. Çocuğumuz karşı çıktığı için, devletine, milletine ateş açmadığı için vuruluyor. Çocuğumun vefat ettiğini köyün muhtarından duydum o gece. O günden bugüne kadar davamız sürdü, mahkeme kararıyla çocuğumuzun itibarını aldık. Az da olsa içimize bir su serptik, rahatladık. Hak, adalet yerini buldu. Geç kaldı; ama adaletimiz geç de olsa yerini buldu. Avukatımız, oğlumuzun şehitlik mertebesine ulaşması, tazminat ödenmesi, anne babaya maaş bağlanması için başvurmuştu. Üçü de lehimize sonuçlandı. Adalet yerini buldu. Şu anda bitmiş her şey. Geç gelen bir mutluluk. Çocuğumuzun itibarı geldi, kendimi daha iyi hissediyorum."
'ADALET YERİNİ BULDU'
Anne Kadriye Kaya ise, "Oğlumla son kez telefonda konuştuğumda, 'anne bana tatlı yap, yakında geleceğim' dedi. 'Yorganlarımı diktir, ben gelince nişanlanacağım' dedi. Nasip olmadı. Mahkeme kararına sevinçliyiz. Adalet yerini buldu" diye konuştu.
Avukat Mehmet Gökçe de mahkemenin kararı ile Er Kurtuluş Kaya'nın şehit sayıldığını, adaletin yerini bulduğunu söyledi.