Güncelleme Tarihi:
25 yıl boyunca Zeytinburnu Belediyesi Başkanlık binası olarak kullanılan tarihi yapı, 18. yüzyılda Osmanlı Dönemi'nde yapılıp Sultan İkinci Mahmud döneminde Cebehane Hastanesi, 1847 yılındaysa Halil Paşa tarafından askeri hastane olarak tahsis edildi. Cumhuriyet döneminde de yurt ve tanzim satış deposu olarak hizmet veren bina, 1984 yılında Zeytinburnu Belediyesi'nin hizmet binası olarak kullanılmaya başlandı. Tarihi yapının restorasyon çalışmaları sırasında, altında M.S. 2. yüzyıla ait mozaik yer döşemesi bulundu. Geçen sene Mayıs ayında, mozaiğin yönünden yola çıkılarak kazılar bina dışına da taşındı. Kazılarda, binanın otopark alanında mozaiğin devamı bulundu. Hala ne kadar büyüklükte olduğu belirlenemeyen ve tamamına ulaşılamayan mozaiğin ucunun bulunması için çalışmalara devam ediliyor. Öte yandan kazılar ile birlikte mozaiğe, daha önce İSKİ tarafından yapılan kanalizasyon çalışmaları sırasında zarar verildiği ortaya çıktı.
"MOZAİK M.S. 2. YÜZYIL ROMA DÖNEMİNE AİT"
Merkezinde dalga ve örgü motifi bordürlü bir daire içine yerleştirilmiş sekiz köşeli ana motif bulunan çok renkli mozaiğin, arkeoloji uzmanları tarafından yapılan ilk incelemelere göre M.S. 2. yüzyıl Roma dönemine ait olduğu biliniyor. 25 yıl boyunca Zeytinburnu Belediyesi'nin hizmet binası olarak kullanılan ve altından mozaik çıkan yapının tarihiyle ilgili Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, "Bu bina 18. yüzyılın sonlarında askeri hastane olarak yapılmış. Bir süre askeri hastane olarak kullanıldıktan sonra, Cumhuriyet döneminden hemen önce askeri hastane fonksiyonundan vazgeçilmiş. Sonra askerlik şubesi olarak, daha sonra yurt olarak kullanılmış. Cumhuriyet döneminin başlarında tanzim satış deposu olarak da kullanılmış. 1984'ten itibaren de Zeytinburnu Belediye Başkanlığı olarak kullanıldı" ifadelerini kullandı.
"KAZI YAPTIK VE DIŞARIDA DA MOZAİK ÇIKTI"
Tarihi yapının 2014 yılında restorasyona girmesinin ardından binanın altında ilk mozaiğin bulunduğunu söyleyen Arısoy, "Bu restorasyon sırasında, şimdi içinde bulunduğumuz odanın altında teşhire açık olan bölümde mozaik bulundu. Bu mozaiğin arkeoloji uzmanlarının ilk incelemelerine göre M.S. 2. yüzyıla, Roma Dönemine ait olduğu belirlendi. Şu mozaiklerin yönünden, dışarıda mozaiklerin devam etme ihtimalinin güçlü olduğu kanaatine vardık. İstanbul Arkeoloji Müdürlüğü'nün denetiminde geçen sene Mayıs ayında bir deneme kazısı yaptırdık. Gerçekten deneme kazısında mozaik çıkınca hızla, dışarıda gördüğünüz konstrüksiyonu yapıp kazı yaptık ve dışarıda da mozaik çıktı. Burada bir mozaik vardı ama daha geniş bir mozaiğin çıkmasından çok sevinçliyiz. İnşallah bu vesileyle İstanbul, yeni bir mozaik müzesi kazanacak" diye konuştu.
"DIŞARIDA ÇIKAN MOZAİK, DAHA ÖNCE OTOPARK OLARAK KULLANILAN BİR YER"
Kazılara devam edeceklerini belirten Arısoy, "Yukarıdaki koruyucu geçici konstrüksiyon yapıyı genişleterek gittiği yere kadar gitmek niyetindeyiz. Şu anda dışarıda çıkan mozaik, daha önce otopark olarak kullanılan bir yer. Bu kazıyı sürdüreceğiz, biz de nereye kadar gideceğini merak ediyoruz. Aslında bu kazıların en temel problemi ortaya çıkardığınız mozaiği korumanız. Üzerindeki konstrüksiyonun gördüğünüz üzere desteği olamayan bir geniş açıklığa ihtiyacı var. Şimdi Arkeoloji Müdürlüğü'nün denetiminde bir kalem daha genişletip kazacağız. Ondan sonra birlikte izleyeceğiz ama korumak meselesi önemli. Güneşe, yağmura, öyle bir şey öngörmüyoruz ama güvenlik bakımından tedbir almak lazım. Otopark geniş ama bakalım mozaik nereye kadar gidecek. Burasının Arkeoloji uzmanlarının ifadesine göre bir sivil yapının zemini olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"İSTANBUL'DA MOZAİK VAR AMA BU BÜYÜKLÜKTE İLK DEFA ÇIKACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR"
Geçmişte yapılan su ve kanalizasyon tesisinden dolayı mozaikte deformasyon olduğunu söyleyen Ömer Arısoy, "İstanbul'da mozaik aslında var ama benim bildiğim kadarıyla bu büyüklükte herhalde ilk defa çıkacak, öyle görünüyor. Çıkan mozaikte de bir deformasyon var. Maalesef yıllar önce yapılmış bir imalat diyelim. Hangi dönemde yapıldığını doğrusu bilmiyoruz. Zeminden 1 buçuk metre altta çıkıyor. Bütün bunlara süreç olarak bakmak lazım, muhtemelen fark edilmediğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"İKİNCİ ETAP KAZIYA BAŞLAYACAĞIZ"
Önceliğin mozaiğin nereye kadar gittiğini bulmak olduğu söyleyen Arısoy, "Şu anda ziyarete açık olan bölümde 2014'ün sonlarına doğru restorasyon başladı, 2015'in başlarında fark edildi. Buranın hazır hale getirilmesi için mevcut mozaiğin laboratuvar uzmanlarının öncülüğünde korunması gerekiyordu. Biz geçen sene 9 Nisan'da devraldık, Mayıs'ta deneme kazısını yaptık. Şimdi oradaki koruyucu konstrüksiyonu geliştirip, büyütüp ikinci etap kazıya başlayacağız. Birlikte göreceğiz, mozaiğin bittiği yerde bu sefer dönüp hem korumaya hem de teşhire dönük projelerimizi hazırlayacağız ama önce mozaiğin nereye kadar gittiğini görmemiz lazım" dedi.