Güncelleme Tarihi:
Ancak, nüfus yoğunluklarıyla da dikkati çeken bu iller, devlet kasasına giren her 100 YTL'nin 57,3 YTL'sini karşılarken, ilk 100 büyük sanayi kuruluşundan 67'sine de ev sahipliği yapıyor.
Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Okan Tüysüz ve Prof. Dr. Haluk Eyidoğan'dan oluşan İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Bilgilendirme Grubu'nun (İTÜ-DEPBİL) yaptığı açıklamada, eldeki verilerin, Marmara Denizi'nde kırılmamış 160 kilometrelik fay olduğunu ve bunun tek bir seferde kırılması halinde 7.6 büyüklüğünde deprem üreteceğini gösterdiği belirtildi.
Marmara Denizi içindeki fayların tümü bir arada alındığında, 2034 yılına kadar olabilecek ve İstanbul'u etkileyecek 7 ve daha büyük bir depremin olma olasılığının yüzde 41(+-14) ile yüzde 66(+-25) arasında değiştiği kaydedilen açıklamada, bugün mevcut senaryoların büyük kısmının, ekonomik ağırlığı ve nüfus yoğunluğu nedeniyle İstanbul üzerinde yoğunlaştığı vurgulandı.
“GÜVENİLİR ENVARTER YOK”
İstanbul il sınırları içindeki sanayi, ticaret ve turizm tesislerinin çok büyük bölümünün, birinci ve ikinci derece deprem tehlikesi içeren alanlarda bulunduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Sanayi kuruluşlarının ciddi ve güvenilir bir envanteri bulunmaması nedeniyle sanayinin ne kadarının depremden hangi oranda etkilenebileceğini, somut verilerle söylemek mümkün değildir. Ancak tahminler yapılabilir, doğru tahmin için ise yapıların güvenilir bir envanterinin olması gerekmektedir. Sanayi kuruluşlarının depreme hazırlanması kendi seçimlerine bırakılmıştır. Buna bağlı olarak kimi kuruluşlar depreme hazırlığı bitirmiş, kimileri ise akıllarından dahi geçirmemişlerdir.
Diğer yandan son derece önemli bir konu, bu sanayi kuruluşlarının depremden etkilenmeleri durumunda ortaya çıkacak çevre kirliliğidir. Bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bazı ilçeler için bir ön çalışma yapılmış olmakla birlikte, Marmara'da bir deprem durumunda sanayinin insan sağlığına zararlı hangi maddeleri hangi oranda çevreye salacağı bilinmemektedir. Diğer yandan ülkede sanayi ile yerleşimin iç içe olması bu durumdaki hasarı daha da artıracaktır.”
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı onaylı “Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası”nın, geçerliliği kalmamasına rağmen hala yürürlükte bulunduğuna işaret edilen açıklamada, bu haritanın 1999 depremi sonrasında revize edilmesi gerekirken, henüz bu konuda bir ilerleme kaydedilmediğine dikkat çekildi.
DEPREMİN MALİ BOYUTU
Tahminlere göre, Marmara Denizi'ndeki olası 7 ve daha büyük bir depremin kişi başına maddi kaybının, ortalama 15 bin dolar civarında olacağı belirtilen açıklamada, “Ülke sanayi tesislerinin yarısına yakınının bulunduğu Marmara Bölgesinde, ekonomik kaybın çok büyük olacağı açıktır. Bununla ilgili kayıp ve etkilenme senaryo çalışmaları, 2000 yılında İstanbul için yapılmıştır. Tüm Marmara Bölgesi için ise böyle bir çalışma yapılmamıştır. Ancak deprem sonrası ülke ekonomisinin çok önemli boyutta etkileneceği açıktır” görüşüne yer verildi.
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün raporları dikkate alındığında ise İstanbul'da, toplam 35-40 bin binanın tamamen, 70 bin binanın ağır, 200 bin binanın de orta derecede hasar göreceği öngörülüyor. Bu kapsamda, sadece İstanbul'da kayıpların 11 milyar dolarlık kısmının, yalnızca bina hasarlarına bağlı olacağı, can kayıplarının ise 40-50 bini bulabileceği tahmin ediliyor.
4 İLİN, EKONOMİK BÜYÜKLÜĞÜ
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) verilerine göre, Türkiye'nin 2005 yılı ihracatı 73 milyar 476 milyon dolar olarak gerçekleşirken, İstanbul'da 22 bin 916 firma, 41 milyar 557 milyon, Bursa'da 2 bin 371 firma, 5 milyar 587 milyon, Kocaeli'de 661 firma, 3 milyar 317 milyon, Sakarya'da 240 firma, 2 milyar 713 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
4 kentin toplam ihracat rakamı 53 milyar 174 milyon dolara ulaşırken, bu, Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 72.3'üne denk geliyor.
100 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞUNUN 67'Sİ 4 İLDE
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) “Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2005 Yılı Raporu”nda yer alan ilk 100 şirketten 9'u kamu kuruluşuyken, geri kalanlardan 67'sinin merkezi, bu 4 ilde bulunuyor.
İlk 10'da ise sadece bir kamu kuruluşu yer alırken, geri kalan 9 şirketten 8'i, yine bu 4 ilde kurulu. Listede ilk sırada Kocaeli'de bulunan TÜPRAŞ yer alırken, ikinci sırada yine aynı kentte olan Ford Otomotiv Sanayi, üçüncü sırada ise Adapazarı'nda bulunan Toyota Otomotiv fabrikası yer alıyor. İstanbul'daki Arçelik ve Aygaz ile Bursa'daki OYAK Renault ve TOFAŞ da yine ilk 10'da yer alıyor.
Öte yandan, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, bu yılın ilk 9 ayında devlet kasasına giren her 100 YTL'nin 41,66 YTL'sini İstanbul karşıladı. Bursa, Kocaeli ve Sakarya ile birlikte, yılın 9 ayında devlet kasasına giren her 100 YTL'nin 57,3 YTL'si, bu 4 il tarafından karşılandı.