İstanbul'a 'Heykel Sokağı'

Ender Güzey dünyaya çoğumuzdan farklı gözlüklerle bakıyor. O bir sanatçı. Görüşleri bazen bir tuval üzerindeki darbelerde bazen bir heykelin gövdesinde hayat buluyor. Münih'te sanat eğitimi alan sanatçı, çalışmalarını İstanbul'da ve Münih'te sürdürüyor. Her alanda ancak 'büyük düşünerek' fark yaratılacağına inanıyor.

1951, İstanbul doğumlu. Sanata olan aşkı çocukken başlamış. 12 yaşına kadar İstanbul'da bugün Divan Edebiyatı Müzesi olan bölgede yaşamış. Bu ortam ona 'sanatçı olmaktan başka şans' tanımamış. Fotoğrafa ilgi duyan babasından ve moda çizimleri yapan annesinden destek görmüş.

Avusturya Lisesi'ni bitirdikten sonra Almanya'ya gitmiş. 1969'da Münih Güzel Sanatlar Akademisi'nin resim bölümüne girmiş. 1975'te aynı üniversitede yüksek lisansını tamamlamış.

1982'de doçentliğini almış ve aynı akademinin sanat bölümü başkanı olmuş: ‘‘Almanya'da rekabet çok fazla. Yalnızca Münih'te üç bini aşkın sanatçıyla rekabet etmek zorundaydım. Kendimi kabul ettirmek için çok uğraştım.‘‘

FARKLI PROJELER

Belli dönemlerde Mimar Sinan Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi'nde dersler vermiş. Bugüne kadar gerek Avrupa'nın dört bir köşesinde gerek Türkiye'de 70'i aşkın sergi açmış.

Güzey, yaratıcılığını resimlerinin yanı sıra farklı projelerle de ortaya koyuyor. 1985'te Basel'den Düsseldorf'a giden Rheingold Treni'nde bir hafta süren gezgin bir sergi açmış. 1993'te İstanbul'da 'Nuh'un Gemisi Projesi'ni gerçekleştirmiş:

‘‘Boğaziçi'nde yedi gün süreyle sembolik bir Nuh'un Gemisi geçti. Son gün binlerce kişinin bulunduğu bir alanda şenlikler yapıldı. Gecenin sonunda Nuh'un Gemisi Boğaz'a açıldı ve yakıldı. Bu 'çevremize duyarsız olmaya devam edersek Nuh'un Gemisi bile bizi kurtaramaz' mesajını veren bir aksiyondu.‘‘

İstanbullu bir sanatçı olarak bu şehre karşı bir sorumluluk duyduğunu belirtiyor:

‘‘Yurtdışından buraya bakınca İstanbul gibi güzel bir cevherin ne duruma geldiğini görüyorum. Sanatçı olarak kalıcı bir adım atmak istiyorum. Yeni projem Heykel Sokağı böyle ortaya çıktı.‘‘

Proje Fatih Sultan Mehmet'in kadırgaları karadan denize indirmesini temsil ediyor: ‘‘Fatih'in 1453'te kadırgaları karadan denize indirdiği bin 200 metrelik yolu toplam 32 bronz heykelle donatmayı planlıyorum.‘‘

Güzergáh Tophane'den başlayacak. Buradaki ilk ana heykel bir Osmanlı kadırgasının kıç kısmını temsil edecek. Galatasaray Meydanı'nda ikinci ana yapı olan 16 metrelik bir bronz heykel yere gömülecek. İnsanlar kadırganın baş omurgasını temsil eden heykelin üzerinden yürüyebilecek. Bronz üzerine sembolik olarak 'izlerini bırakacak'.

ZAMANLAMA UYGUN

Yine kadırganın baş omurgasını temsil eden üçüncü ana heykel ise Haliç'te gemilerin denize indirildiği noktaya dikilecek. Bu üç ana heykelin arasına Tophane'den başlayarak, Boğazkesen'i, İstiklal Caddesi'ni ve Tepebaşı’nı geçerek Kasımpaşa'ya uzanan 29 kütük heykel dikilecek.

Güzey, projenin zamanlamasının çok uygun olduğunu belirtiyor: ‘‘2003'te İstanbul'un Fethi'nin 550'nci yıl kutlaması yapılacak. Bu proje ile bir bölgesel sosyal yapının değişimine temel hazırlayacağım. Ayrıca, turizm sektörüne katkıda bulunarak tarihimizi gelecek nesillere çağdaş sanatla taşımayı planlıyorum.‘‘

‘Heykel Sokağı’na sponsor aranıyor

Sanatçı Ender Güzey, 1998'den bu yana 'Heykel Sokağı Projesi' üzerinde çalışıyor. 1999'da Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Bakanlığı'yla görüşerek proje için onay almış. Proje için özel ve kamu kuruluşlarının desteğini bekliyor: ‘‘Katkıda bulunan kuruluşlar isimlerini ileri taşıyacak, projede kalıcı bir yer edinecek.‘‘ Heykellerin birebir modelleri bir Alman bankasının desteğiyle hazır hale getirilmiş. 1999'da Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde projenin tanıtım sergisi yapılmış. ‘Proje bitince insanlar 'sanatla iç içe' yaşayacak. Çünkü heykeller kalıcı olacak ve şehre kültürel alanda kalıcı bir eser sunmuş olacak’ diyor Güzey.