İstanbul Yazıları

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Yazıları
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 1999 00:00

Haberin Devamı

‘‘Par’’ düzeni

Türkiye ekonomisinin çarpıklığı ve soygun düzeni, İstanbul'u ayrık otu gibi saran 'Par'cılıkta apaçık görünüyor.

Par deyimi son on yılda kullanılır oldu. Parçacı sözünün kısaltılmışı olarak. Otomobil yedek parçası satanlar kullanıyor. Parçacılık önceleri el altından başladı. 1950'lerin çoğu dış alım yapımı otomobillerin yedek parçası kıtlaşınca yeni bir satıcı türü ortaya çıktı. Tarlabaşı'nda eski yapıların alt katı, hatta bodrumu işyeri yapıldı. Renk renk ve kocaman tabelalar sallandırıldı. Vitrinlerde bir sürü ıvır zıvır parçalar sergilendi. Otomobil yedek parçası satıyorlardı.

Satıyorlardı ama, başvuran her alıcıya: ‘‘Bizde yok, falan yerde vardır’’, deyip bir adres söylüyorlar ve adam dükkándan çıkar çıkmaz telefona sarılıp: ‘‘Sana yağlı bir kaz yolluyorum’’, diye haber uçuruyorlardı. Tarlabaşı'nda başlayan 'Parcılık' bir süre sonra çevreye yayıldı. Parcılığın şimdilerde genel alanı, yabancıların deyimiyle 'City'si, Talimhane oldu. Talimhane, Osmanlı İmparatorluğunun Taksim Kışlası karşısında geniş bir alanın adıydı. Askerlerin talim yeri olarak kullanılırdı. Mütareke yıllarında kışla kullanılmaz olunca, Talimhane'de uzun süre bir çeşit Luna Park alanı oldu, sirk çadırları kuruldu. Fakat günün birinde, eski talim yerinde İstanbul'un planlı ve sağlıklı ilk yerleşim semti yükseldi. Düz çizgilerle birbirini kesen geniş yolların iki yanında yükselen apartmanlar en çok beş katlıydı. Bütün apartmanların arkasında plan gereği bahçecikler, bir dikdörtgen biçiminde birleşip geniş yeşil alanlar oluşturuyorlardı. Talimhane öylesine düzenli bir İstanbul semti olmuştu ki -o günlerde elektrik süpürgesi kullanılmıyordu- halıların açık havada temizlenmesi belirli bir günle sınırlıydı. Şimdi Elektrik İdaresi'nin yükseldiği genişçe bir boşlukta Altun Tepe diye adlandırılmış yerde, yazları tiyatro da oynanılan bir kır kahvesi vardı. Anayolun öte yanında Taksim bahçesine uzanmayı göze alamayan anneler ve yaşlılar, çocuklarını ve torunlarını, güneşlensin diye oraya götürürlerdi. Sabah kahvesini içip gazetesini okumak için Altun Tepe'ye gidenler de epiydi. Altun Tepe sahnesinde yazları Raşid Rıza, Sadi Tek, Halide Pişkin toplulukları da oynardı. Fakat günün birinde önce Altun Tepe tiyatro ve çayevi yok edildi. Özellikle 1960'lardan başlayarak Talimhane yerleşim semti, 'Par' vurguncularının saldırısına uğradı. O güzelim yüzlerce apartmanın önce bodrum katları, sonra birinci katları 'Par' işyeri oldu. Karaborsanın her çeşidi orada yuvalandı. Recep Paşa caddesinin önü bahçeli apartmanları, Talimhane'yi çepeçevre dolaşan Abdülhak Hámid caddesinin gösterişli apartmanları birer ikişer 'Parcı'ların eline geçti. Abdülhak Hámid caddesinin kimi çınarları da belediyece kestirildi. (...)

(Yok Edilen İstanbul. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu. 2. baskı. 1988.)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!