Güncelleme Tarihi:
Öyle bir dikkat çeksin ki bir kilometre öteden bile fark edilsin, “Ben buradayım” diye bağırsın. Bu uçak 28 Şubat 2010 tarihinden itibaren, İstanbul Sabiha Gökçen’den uçuşlara başlıyor. En az beş yıl süreyle iç ve dış hatlarda birçok şehre uçarken İstanbul’un tanıtımını yapacak. İstanbul uçağı, bu yıl 20. yılını kutlayan SunExpress Havayolları’nın İstanbul’a 2010 Avrupa Kültür Başkenti hediyesi.
SunExpress, Türk Hava Yolları ve Lufthansa ortaklığında bir havayolu şirketi. Göklerdeki yirminci yılını kutluyor. Şirket, İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması vesilesiyle, şehrin tanıtımına katkıda bulunmak için Türkiye’de türünün ilk örneği bir çalışmaya imza attı. Kendi ortaklık yapısından da yola çıkarak, Türk ve Alman sanatçılarla workshop’lar düzenledi; uçağın üzerine uygulanabilecek bir “İstanbul imajı” tasarlattı.
Genç sanatçılar proje üzerinde kasım ayından beri çalışıyor. Proje kapsamında, Türkiye’nin önde gelen çağdaş sanatçılarından, Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. İnci Eviner ile Almanya’nın başarılı reklam tasarımcılarından, Hamburg Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Wolfgang Schönholz liderliğinde, lisans ve yüksek lisans öğrencilerinden oluşan bir ekip kuruldu.
KASIM AYINDA İSTANBUL’DA BULUŞTULAR
Türk ve Alman ekipleri İstanbul’da düzenlenen ilk atölye çalışması sırasında kasımda tanıştılar. Tanışmanın İstanbul’da gerçekleşmesi, projenin temeli ve ruhu için önemliydi. Bu buluşma Alman ekibinde yer alan öğrencilerin İstanbul’a ilk ziyaretleriydi. Alman ekibin İstanbul’a ait simgeleri belleklerinde biriktirebilmeleri, 39 metre büyüklüğünde bir tuvale yansıyacak tasarımları için bir İstanbul turu düzenlendi. Rehber eşliğinde birkaç günde yoğun mesaiyle gerçekleştirilen bu turda yeni ve eski, geleneksel ve modern İstanbul’un olabildiğince çok yüzü öğrencileri tanıtıldı.
SunExpress yönetimi, sunulan tasarımlar arasından seçim yaparken uzun, zor ve çok hassas bir süreç yürüttü. Üst yönetim birbirini takip eden uzun toplantılar düzenledi, uzman görüşlerine başvurdu. Sonunda turkuvaz zemin üzerine İstanbul’u simgeleyen kırmızı siluetlerden oluşan “Boyama Kitabı” tasarımını seçti.
Siluetlerde, Boğaz Köprüsü’nden martılara, çay bardağından gecekondu çatısındaki çanak antenlere, Levent’teki gökdelenlerden Beyoğlu’ndaki tramvaya, Ayasofya’dan Boğaz’da seyreden yelkenlilere ve İstanbul’a aşkı simgeleyen kalbe kadar birçok imge yer alıyor. Tasarımda yer alan bu imgeler İstanbul turunun ardından, şehirle ilgili izlenimlerinin sorulduğu egersizde tüm ekibin kâğıda döktüğü çizimlerden oluşuyor. Marcel-Felix Krüger’in “Boyama Kitabı” adlı tasarımı, tüm Türk ve Alman üyelerin katkısını ve işbirliğini barındırması nedeniyle de seçim sürecinde öne çıktı.
BÜTÜN DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKECEK
SunExpress çok sayıda ülkede yer alan farklı şehirlerdeki havaalanlarına iniş ve kalkış yapıyor. Herhangi bir havaalanında park, iniş ve kalkış halinde olan uçaklara baktığınızda birbirine benzer renkler gözlemlersiniz. “Boyama kitabı” tasarımı için seçilen turkuvaz ve kırmızı renkleri çok güçlü ve çarpıcı olduğu için dünyanın her yerinde dikkatleri üzerine ve tabii İstanbul’a çekecek. Bu nedenle, Türk havacılık sektöründe bir ilk olan tematik uçak, İstanbul’u, Avrupa’nın dört bir yanında yüz milyonlarca kişiye tanıtacak. Türk ve Alman sanatçıların özgün tasarımlarıyla boyanan Boeing 737-800 uçağı, 27 Şubat 2010 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle, şirketin İstanbul Sabiha Gökçen merkezli uçuşlarında kullanılacak.
İstanbul uçağının içinde bu uçağın niye böyle boyandığıyla ilgili bilgiler de yer alacak. Dışı ile İstanbul’u dünyaya tanıtan uçak içinde de şehrimizin tanıtımına katkıda bulunacak. İstanbul’u tanıtan materyallerin sunumuyla ilgili çalışmalar hızla sürüyor.