Güncelleme Tarihi:
İstanbul’un yedi tepesinden esinlenip yedi bölümden oluşan senfoniyi, 2 bine yakın izleyici tam 16 dakika ayakta alkışlandı. Say 5 kez sahneye çağırıldı.
PİYANO virtuözü ve besteci Fazıl Say’ın yazdığı İstanbul Senfonisi’nin Dünya Prömiyeri, Dortmund’daki Konzerthaus’ta (Konser evi) yapıldı.
Eseri, İngiliz şef Howard Griffiths yönetimindeki Batı Alman Radyo ve Televizyon Kurumu Orkestrası yorumladı. Aralarında Türkiye’nin medya ve sanat çevrelerinden çok sayıda davetlinin de bulunduğu yaklaşık iki bine yakın sanatseverin 16 dakika boyunca ayakta alkışladığı Say, konser bittikten sonra 5 kez de sahneye çağrıldı.
Önce çaldı, sonra izledi
İlk bölümde Georg Gershwin’in “Rapsodi in Blue” ve Leonard Bernstein’ın “Candide” üvertürünü çalan Say, İstanbul Senfonisi’nin seslendirdirildiği ikinci bölümde izleyiciler arasındaki yerini aldı.
Nostalji, Tarikat, Sultan Ahmet Cami, Hoş Giyimli Kızlar Adalar Vapurunda, Haydarpaşa Garından Anadolu’ya Gidenler Üzerine, Alem Gecesi ve final bölümünden oluşan senfoni, Almanya’da İstanbul rüzgârı estirdi. Ney’de Burcu Karadağ, kanunda Hakan Güngör, vurmalı çalgıda da Aykut Köselerli orkestraya eşlik etti.
Say’a, konserin sonunda, Konzerthaus Genel Sanat Yönetmeni Benedikt Stampa tarafından, Borussia Dortmund futbol takımının bir forması hediye edildi.
Kekilli ve Esmer’in gecesi
Taner TÜZÜN / NÜRNBERG
BU yıl Almanya’nın Nürnberg kentinde 15’incisi düzenlenen Türkiye-Almanya Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu.
Sanatçı Kenan Işık ve Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir’in de bulunduğu jüri heyeti karar vermekte zorlandı. 11 gün devam eden festival “Veda” filmi ve ödül töreni ile noktalanırken, 10 bini aşkın izleyici unutulmayacak anlar yaşadı.
Ödül töreninde, Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil ile Nürnberg Büyük Şehir Belediye başkanı Dr. Ulrich Maly, T.C Kültür Bakanlığından Selçuk Yavuz Kanat da hazır bulundu. Geceye, en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Sibel Kekilli ile iki ödül birden kazanan Pelin Esmer damga vurdu.
Nürnberg Belediye Başkanı Ulrich Maly, iki ödül birden kazanan Pelin Esmer’i (sağda) kutladı.
KISA FİLM
En iyi kısa film: Güven Bana (Vertraue mir), Yönetmen: Nazlı Elif Duru, Türkiye, 2009.
Mansiyon: Blüh’im Glanze (Parıltı içinde Büyü), Yönetmen: Korbinian Wandinger, Türkiye 2008.
Öngören ödülü: Mazel Tov, Yönetmen: Mischka Popp, Thomas Bergmann,
Almanya 2009
UZUN METRAJ
En iyi film: 11’e 10 kala (10 vor 11),
Yönetmen: Pelin Esmer, Türkiye 2009.
En iyi kadın oyuncu: Sibel Kekilli (Die Fremde/Yabancı), Yönetmen: Feo Aladağ, Almanya 2010.
En iyi erkek oyuncu: Erdem Akakçe (Karanlıktakiler / In der Dunkelheit),
Yönetmen: Çağan Irmak, Türkiye 2009.
Jüri Özel Ödülü: “Die Entbehrlichen”, Yönetmen: Andreas Arnstedt, Almanya 2009.
Seyirci Ödülü: Min Dit Die Kinder von Diyarbakır/(Ben Gördüm), Yönetmen: Miraz Bezar, Almanya/Türkiye 2009.
Kaybolan tablolar Köşk’e de yar olmamış
Umut ERDEM / ANKARA
HOCA Ali Rıza’nın eserleri de dahil, Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nden kaybolan tablolarla ilgili ilginç bir gerçek daha ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, 6 Mart 2009’da bir yazıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan, Devlet Resim ve Heykel Müzesi’ndeki 10 tabloyu istedi. Cumhurbaşkanlığı’nın talep ettiği tablolar başta Hoca Ali Rıza olmak üzere Süleyman Seyit, Nazmi Ziya, Halil Paşa (İki tablosu), Ahmet Uzelli, Ayetullah Sümer ve Hikmet Onat’a (İki tablosu) ait eserlerdi ve hepsi “manzara” temalıydı.
Ancak Bakan Ertuğrul Günay, bu talebi, müzede yapılan envanter sayımını gerekçe göstererek reddetti. Köşk, 2008’de de TBMM’den Dolmabahçe Sarayı’ndaki eserleri istemişti. Hayrünnisa Gül, 1 Nisan 2008’de Dolmabahçe Sarayı’nı gezerken beğendiği bazı eserlerin fotoğraflarını çektirerek Köşk’e getirmek istemişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek de konuyu, TBMM gündemine getirerek, tepki göstermişti. TBMM Başkanlığı da, eserlerin Cumhurbaşkanlığı’na verilme talebini reddetmişti.