İstanbul trafiğinin amazonu... 30 yıldır direksiyon sallıyor... Taksicilerin Figen ablası!

Güncelleme Tarihi:

İstanbul trafiğinin amazonu... 30 yıldır direksiyon sallıyor... Taksicilerin Figen ablası
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2022 07:00

Figen Dinekli, birçok kişinin gözünü korkutan İstanbul trafiğinde 30 yıldır taksi şoförlüğü yapıyor. Taksicilerin de Figen Abla’sı. Aynı zamanda ambulans şoförü ve direksiyon kursu hocası. “30 yılda bu meslekte neler yaşamadım ki” diyen Dinekli’nin taksicilikte çok mutlu zamanları da olmuş, darp edilip bıçaklandığı da...

Haberin Devamı

FİGEN Dinekli İstanbul’un en eski kadın taksi şoförlerinden biri. Henüz 13 yaşındayken babasını kaybedince başladığı çalışma hayatına, 18 yaşından bu yana taksi şoförü olarak devam ediyor. Dinekli, oturaklı, sakin ve karizmatik bir kadın. Yenibosna’da bizi karşıladığı duraktaki herkesin Figen Ablası. Sözü geçiyor, konuştuğu insanda saygı yaratıyor. Yüzünde çok şey yaşamış insanlara özgü bir tebessümle sohbet ediyor.

18’İNDE ÖZEL ŞOFÖRLÜK

Doğma büyüme İstanbullu olan Figen Dinekli henüz 13 yaşındayken babasını kaybetmiş. Çalışma hayatı da tam bu zamanlarda başlamış. Tekstil atölyelerinde çalışırken iki ağabeyi taksicilik yapıyormuş. “Şoför bir aileden geliyorum” diyen Dinekli anlatıyor: “Babamız öldükten sonra çalışmaktan başka bir şansımız yoktu. Ancak ben tekstil atölyesinde çalışmayı hiçbir zaman sevmedim. Evlendim iki çocuğum oldu. Bu sırada iki-üç sene çocuklarıma bakmak için evdeydim. Ancak yine durmadım, elişleri yapıp satıyordum. 18 yaşında ehliyetimi alır almaz şoförlük maceram başladı.

Haberin Devamı

İstanbul trafiğinin amazonu... 30 yıldır direksiyon sallıyor... Taksicilerin Figen ablası

ÇOK ŞAŞIRIYORLARDI

Önce üç sene özel şoförlük yaptım. Daha sonra ambulans ve taksi şoförlüğüne başladım. Toplumda o dönemler hiç kadın şoför olmadığı için çok şaşırıyorlardı ama benim ailem hem beni tanıdıkları için hem de ailemizde çok sayıda şoför olduğu için hiç garipsemedi. Sadece ağabeyim kendi taksisini vermek istemedi. ‘Zor iş’ dedi ama ben dinlemedim, başka birisinin taksisinde çalışmaya başladım.” 

HEM AMBULANS HEM TAKSİ

Bu dönemde eşinden ayrılan Dinekli iki çocuğunu büyütmek için var gücüyle çalışıyor. “Hep kendimi geliştirmeye çalıştım. Ambulans ve TIR kullanmak için sertifikalar aldım” diyen Dinekli, taksicilik ile ilk tanıştığı yıllarda, 15 gün ambulans şoförlüğü yapıp, 15 gün takside çalışmış. Dinekli, 90’larda İstanbul’da taksicilik yapmanın çok keyifli olduğunu anlatıyor: “O dönemde İstanbul trafiği boştu, kazancımız yüksekti. Örneğin saat 15.00 gibi işe başlardık. Gece 00.00 olduğunda hem patrona vereceğimiz ücreti, hem benzin paramızı, hem yevmiyemizi çıkartmış olurduk. Gece 03.00’e kadar da sahilde çay içerdik.

Haberin Devamı

İstanbul trafiğinin amazonu... 30 yıldır direksiyon sallıyor... Taksicilerin Figen ablası

HÂLÂ YADIRGAYAN VAR

Bu mesleği hep çok sevdim hâlâ da seviyorum. Müşterilerden de duraktaki arkadaşlarımdan da kadın olmamı garipseyenler oluyordu. Ben onlara tavrımla zaten yanıt veriyordum. ‘Otur evinde çocuğuna bak’ diyenler de çok oldu, ‘Ablamız ekmek parasını kazanıyor ne güzel’ diyen de... O zaman kadın şoför yoktu. Şimdi sayımızın çok fazla olmasına rağmen 30 yılda verilen tepkiler hiç değişmedi. Hâlâ aynı tepkileri duyuyorum. Benim için kimin ne dediği pek de önemli değil. Hayatımı hiçbir zaman başkalarının dediklerine göre yaşamadım."

EN ÖNEMLİSİ SABIR

Dinekli’ye bu işin sırlarını soruyorum, hiç düşünmeden, “Trafikte en önemli şey sabır” diye yanıtlıyor: “Ben yerine göre sabırlı bir şoförüm ama sabırsız olduğumuz zamanları da müşteriye yansıtma lüksümüz yok.” Taksiciliğin en sevdiği yanlarını sorduğumda da “Kimseye hesap vermiyorum, kimseye bağlı değilim. Bir de elimize sıcak para geçtiği için her zaman paran vardır. Emeğinle kazanırsın. Taksicilik çalışkan olana, namusuyla yapana çok güzel bir iştir” diyor.

Haberin Devamı

‘E BENİM ANNEM DE TAKSİCİ...’

Bir gün yolda gidiyorum bir grup arkadaşıyla benim oğlanı gördüm. El ettiler taksiyle durdum. Oğlum o sırada telefona bakıyor beni görmedi. Okuldan kaçmışlar. Arkadaşı öne oturdu. ‘Aa Ersin bak abla taksi şoförü’ dedi. Oğlum da beni görmeden, ‘Oğlum ne var benim annem de taksici’ dedi. Ben de aynadan baktım. ‘Senin annen nerede taksici bakalım?’ dedim. Çok güldüğümüz bir olaydı. Okuldan kaçmışlar bana yakalandılar.

TAKSİCİLİK ZOR DÖNEMDEN GEÇİYOR

FİGEN Dinekli, taksiciliğin en zor dönemlerden birinden geçtiğini söylüyor: “Artık benzin o kadar pahalı ki bir yere gidersek oradan boş dönme şansımız yok. Şoföre çok az para kalıyor. Ben hem ambulans, hem taksicilik hem de direksiyon hocalığı yaparak hem kızıma hem oğluma ev aldım. Ancak şimdi bu paraları kazanmak mümkün değil. Bu zor dönem yüzünden toplumun da taksicilere önyargısı oluştu. Ancak müşterinin taksiciye empati yapması gerekiyor. Düşünün müşteri çok trafikli bir noktada 30 liralık bir mesafeye gitmek istiyor. Sizin 1 saatiniz gidecek, dönüşte de 1 saatiniz gidecek ve sadece 30 lira kazanabileceksiniz. Ama bizler akşama kadar hem benzin parasını, hem patrona verilecek parayı, hem kendi yevmiyemizi çıkartmak zorundayız. Taksiciler bu mantıkla bazen yolcu almayınca taksicilere tepki başlıyor. Ben tüm vatandaşlardan taksiciye empati yapmalarını rica ediyorum.”

Haberin Devamı

İstanbul trafiğinin amazonu... 30 yıldır direksiyon sallıyor... Taksicilerin Figen ablası

Kadın taksi şoförleri olarak sosyal medyada grup kurduklarını ve arada buluşup sorunları konuştuklarını anlatan Dinekli, “Yeni gelen arkadaşlara destek oluyoruz, biz kadınlar nasıl bir dayanışma içerisinde olabiliriz diye fikir yürütüyoruz” diye konuşuyor.

EMEKLİLİK PLANI KARAVAN TURU

GELECEK planlarını sorduğum Figen Dinekli anlatıyor: “İki yıl sonra emekliyim. Kızımı da üniversiteye soktuktan sonra bir karavan alıp Türkiye’yi gezmek istiyorum. 30 yıldır çalışmaktan gezmeye hiç vaktim kalmadı. Bazen bir turist araba-ma biniyor. O bana bilmediğim bir sürü yer anlatıyor. Emekli olduktan sonra bol bol gezmek istiyorum. Karavanın arka-sında da ‘Mehmetçik Vakfı’nındır’ yazdıracağım. Ben ölünce Mehmetçik Vakfı’na kalacak inşallah.”

Haberin Devamı

GÖZÜMÜ HASTANEDE AÇTIM

Bu işin her zaman süt liman olmadığını ve çok tehlikeli yanlarının da olduğunu anlatan Dinekli, 14 yıl önce bıçaklandığı anı dün gibi hatırlıyor: “Yoldan bir adam aldım. Önce Küçükçekmece’ye sonra Halkalı’ya sonra da başka yere gitmek istedi. Beni karanlık sokaklara sokmaya çalışınca tuhaflık olduğunu anladım. ‘Oraya girmem’ dedim. ‘O zaman telefonunu ve paralarını ver’ dedi. ‘Vermem’ deyince bıçağı çıkardı. Ben de biber gazını sıkınca bıçağı bana rastgele sapladı. Can havliyle onu taksiden indirmeyi başardım. Sonra o bıçaklanmış halimle taksiyi polis karakoluna doğru sürdüm. Karakolun önünde bayılmışım. Gözümü hastanede açtım. Eskiden böyle şeyler olduğunda 300-400 araba toplanır protestolar edilirdi. Çok güzel bir dayanışma yaşadım. Şimdi böyle olaylarda bu dayanışmayı göremiyoruz. Ben artık 30 yıllık deneyimimle geceleri kapımı kilitli tutuyorum. Yolcuyu gideceği yere göre değil, tipine göre alıyorum. Kadın olarak bunlara dikkat etmek zorundayım çünkü geceleri çok tehlikeli, dengesiz tipler olabiliyor. ”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!