İstanbul’un en önemli su kaynaklarından olan Terkos su havzası ve biyolojik çeşitliliği 10 önemli tehdit altında. Terkos su havzasını çevreleyen ormanlık sahalar, 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu çerçevesinde mutlak koruma statüsüne sahip değil, bu nedenle havzanın geleceği tehlikede. Durusu gölü de denilen İstanbul’un 45 km kuzey batısındaki 25 km2 yüzölçümlü 619 km2 su toplama alanı olan Terkos, İstanbul kenti içme ve kullanma su gereksinmesinin önemli bir bölümünü karşılıyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye temsilcileri, İstanbul’un su havzalarını çevreleyen ormanların ve sulak alanların korunmasının, temiz ve içilebilir suya sahip olmanın garantisi olduğunu belirterek, konunun insan sağlığı açısından önemine dikkat çekiyor. New York, Tokyo gibi büyük kentlerin içme suyu havzalarındaki ormanlar ve sulak alanlar mutlak surette koruma altında. Terkos su havzasındaki orman ve sulak alan ekosistemleri kaybedildiğinde, İstanbul’a temiz su sağlamanın maliyeti dramatik bir şekilde artacak. Terkos su havzasındaki 5790 ha orman sahası, 22.12.1961 tarihli Bakanlık oluru ile Muhafaza Ormanı olarak ayrıldı. Ayrıca Terkos su havzasının içinde Milli Savunma Bakanlığı P. Zırhlı Tugay Komutanlığına verilen izin sahalarının toplamı 7351.0650 ha. Gölün Karadeniz kıyı kesimlerinde, kuvvetli kuzey rüzgarının taşıyıcı etkisiyle oluşan kum tepeleri yer alır. Kuzeyden esen kuvvetli rüzgarlarla sürüklenen kumların her yıl 10-15 m yürüyerek Terkos gölünü doldurması sonucunda İstanbul’un susuz kalacağının anlaşılması üzerine 1961 yılında Orman Bakanlığınca kumul ağaçlandırma çalışmaları başlatılmıştı.Aslında Terkos gölünü tehdit eden tehlikeye karşı ilk girişimler 1902 yılına dayanır. Ancak, o yıllarda suyun işletmesini üstlenen Fransız şirketinin, kum hareketinin önlenmesi amacıyla başlattığı ağaçlandırma çalışmaları, çok ileri gidemeden yarım kalmıştı. Daha sonra Orman Fakültesinin bir doktora çalışması olarak 5 hektarlık bir alanda ağaçlandırma denemesi yapıldı. İbreli türlerden başta Sahil Çamı olmak üzere, Kızılçam, Karaçam, Fıstık Çamı ve yapraklı türlerden, Kızılağaç, Akasya, Çınar, Karaağaç olmak üzere toplam 8500 adet fidan dikilerek gelişmeleri gözlendi. Orman Bakanlığı tarafından 1961-1987 yılları arasında 2002 hektarlık bir alanda kumul tespit ve ağaçlandırma çalışması yapıldı. Çayırlandırma çalışmalarında Ammophilla arenaria (kum yulafı), Sarathummus sciporius (poruk) çok iyi sonuç verdi. 1808 hektara Pinus maritima (Sahil çamı), 294 hektara Pinus pinea (Fıstık çamı) 1+0 tüplü fidan olarak dikildi. Şimdi, ağaçlandırma sahası içindeki boşlukların yapraklı türlerle ağaçlandırılarak, toprak kalitesinin artırılması ve yaban hayatı yaşama ortamlarının iyileştirme çalışmaları yapılması gerekiyor. Terkos kumul tespit ve ağaçlandırma çalışmaları, sabır, teknik bilgi, titiz çalışma, yoğun emek ile gerçekleştirilen ve Türk ormancısının başarmaktan gurur duyduğu eserlerden biridir. Terkos su havzası, Durusu Orman İşletme Şefliği tarafından korunmakta ve işletilmektedir. Sahada 66 km yangın emniyet yolu ve 84 km üretim yolu olmak üzere, toplam 150 km yol şebekesi var.Sahanın genel koruması, 1 Orman İşletme Şefi, 4 Orman Muhafaza Memuru ve 6 İşçi tarafından yapılıyor. Durusu Beldesinde 1 adet yangın kulesi ve yangına ilk müdahale ekibi var.Terkos havzasının kuzeyi önemli kuş göç yolu üzerinde bulunması nedeniyle, yaban hayatının korunması için Çevre ve Orman Bakanlılığı Merkez Av Komisyonunca bir bölümü ava kapatılmaktadır. Orman ekosistemi:Orman ekosistemleri toprak yapısını iyileştirme, erozyonu önleme, su üretimi, oksijen kaynağı, yaban hayatının önemli bir habitatı, rekreasyon ve odun hammaddesi üretimi gibi fonksiyonları nedeniyle çok önemli doğa parçalarıdır. Terkos’da şu bitkiler saptandı: Orman ekosisteminin önemli ağaç türleri; Pinus maritima (Sahil çamı), Pinus pinea (Fıstık çamı), Qercus pubescens ( Sapsız meşe), Carpinus betulus (Gürgen), Alnus glutinosa (Kızılağaç), Salix alba (Ak söğüt). Ağaççık türleri; Arbutus unedo (Koca yemiş), Laurus nobilis (Defne), Paliurus spina-christi (Karaçalı), Mespulus germenica (Dağ muşmulası), Cotoneaster microphillus ( Küçük yapraklı dağ muşmulası), Cornus mas (Kızılcık), Coryllus avellana (Dağ fındığı), Prunus domestica (Yabani erik).Çalı türleri; Rosa canina (Kuşburnu), Rubus fruticosus (Böğürtlen), Smilax excelsa (Diken ucu), Crataegus monogyna (Yemişen), Prunus spinosa (Çakal eriği).Otsu bitkilerBromus hordeaceus (Arpamsı erişte otu), Bromus sterilis (Kısır erişte otu), Centaurea cyanus (Peygamber çiçeği), Campanula rapunculus (Çan çiçeği), Cirsium vulgare (Köy göçüren), Colchicum turcicum (Güz çiğdemi), Capsella bursa-pastoris (Çoban çantası), Consolida regalis (Hezaran çiçeği), Cardus nutans (Deve dikeni), Convolvulus arvensis (Kuzu sarmaşığı), Carex flacca (Ayakotu), Crocus pulchellus (Güzel çiğdem), Cruciata laevipes (Haç otu), Cyclamen coum (Siklamen), Cynoglossum (Köpek dili), Cynossurus cristatus (İt kuyruğu), Daxtylis glomerata (Tarak otu), Dracunculus vulgaris (Yılan bıçağı), Echium plantagineum (Sığır kulağı), Euphobia helioscopia (Sütleğen), Festuca arudinacea (Demir otu), Granium asphodeloides (Turna gagası), Glauceum flavum (Boynuzlu gelincik), Lithospermum purpurocaeruleum (Taşkesen otu), Glıbularia (Küre çiçeği), Lythrum salicaria (Aklar ot), Helloborus orientalis (Boynuz otu), Matricaria chamomilla (Mayıs papatyası), Medicago lupulina (Yonca), Lathyrus ochrus (Kanatlı burçak), Muscari neglectum (Gavurbaşı), Ornitholagum montanum (Tükrük otu), Papaver rhoeas (Gelincik), Polygala anatolica (Süt otu), Plantago intermedia (Sinirli ot), Phleum exaratum (Topuz otu), Primula vulgaris (Çuha çiçeği), Pisium elatius (Yabani bezelye), Psoralea bituminosa (Katran yoncası), Pteridium aquilinum (Kartal eğreltisi), Staghys, Ranunculus costantinopolitanus (İstanbul düğün çiçeği), Silene vulgaris (Gıvışkan), Taraxacum (Karahindiba), Trifolium pratense (Kırmızı yonca), Solanum dulcamara (Yaban yasemini), Trifolium repens (Beyaz yonca), Sochus oleracerus (Eşek marulu), Vicia cracca (Burçak), Viola (Menekşe), Viola sieheana (Menekşe), Adonis aestivalis (Kuş lalesi), Anagallis arvensis (Çayır minesi), Bellardia trixago (Yabani aslanağzı), Bevellia trifoliata (Üç yapraklı dağ sümbülü), Bellis perennis (Koyungözü), Anemone pavonnia (Kır lalesi), Foeniculum vulgare (Rezene), Raphanus raphanistrum (Turp otu), Hypericum (Kantaron).Orkideler Genellikle göl yamaçları, göl civarındaki tepeler, Beykonağı ve Fındıkdere ile orman içi çayırlıklarda görülen orkideler eşsiz güzellik sergilerler. Şu türler saptandı: Ophrys mammosa, Ophrys apifera, Orchis simia, Orchis tridentata, Orchis laxiflora, Orchis purpurea, Anacamptis pyramidalis, Neottia nidus-avis, Plantanthera bifolia. Yaban hayvanlarıAynı ekosistem içindeki hayvanların bir birlerine besin zinciri ile bağlı olması nedeniyle, bütünsellik içinde korunması kaçınılmazdır. Şimdi çok basit görülebilecek bir hayvanın gelecek kuşakların kaygısı haline getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Onun için ekosistemdeki tüm hayvanların tek tek saptandı. Memeliler: Careolus capreous (Karaca), Terkos’un yapraklı ormanlarının en güzel memelisi. 2000 yılı sonbaharında iz takibi ve direkt gözlem metoduyla yaptığım populasyon envanterine göre 26 adet bulunuyor. Yazın sivrisinek nedeniyle göl kıyısından uzaklaşarak daha yüksek yerlere çıkıyorlar. Saha da bulunan başıboş köpekler, Karaca yavrularına büyük zarar vermekte. Ormanlı ve Balaban Köylerinden kaçak avcılık yapıldığı duyumlarının alınması, Karacalar için büyük tehdit.Sus scorofa (Yaban domuzu), Kışın kumul ağaçlandırmalarının bulunduğu ibreli ormanlarda, yazın ise serinlemek ve beslenmek amacıyla göl çevresinde bulunuyor. 2000 yılı sonbaharında yaptığım populasyon envanterine göre, 86 adet olduğu tespit edildi. Yaban köpekleri ve düzenlenen sürek avları populasyonu olumsuz etkilemekte.Meles meles (Porsuk) Sahanın her tarafına dağılmış olup az sayıda bulunur. Sürüngen ve kemirgen populasyonlarının kontrolü açısından gerekli bir hayvandır. Lepus europaeus (Tavşan), kumul ağaçlandırma sahalarında kolayca yuva yapabildiği için oldukça iyi üremiştir. Sciurus vulgaris (Sincap), kumul ağaçlandırma sahalarında bulunan çam tohumlarıyla beslendikleri için iyi ürediler. Son zamanlarda İstanbul’daki kuşçularda sincap görülmesi, bunların kapanla yakalanarak satıldığı izlenimini vermekte.Martes foine (Kaya sansarı), kemirici ve sürüngenlerin kontrolü için sahada bulunması gereken bir hayvandır. Kürkü için avlandığından az sayıdadır.Potorius mustela (Kokarca), kemiricilerin kontrolü açısında sahada bulunması gereken bir hayvandır. Çok ender rastlanmaktadır. Erinaceus europaeus (Kirpi), sürüngenler ve böceklerin kontrolü açısından faydalı bir hayvandır. Etinin egzamaya iyi geldiği savıyla, kaçak olarak tutulduğu duyumları alınmaktadır.Talpa europaea (Köstebek), yer altındaki böcek, larva ve kurtlarla beslenir. Ekosistem içindeki yeri itibariyle yaşam hakkına saygı gösterilmelidir. Crocidura leucodon (Tarla faresi), ekosistem içinde besin zincirinin bir halkasıdır. Pipistrellus (Yarasa), sinek avladığından ekosistemde bulunması gereken bir hayvandır.Canis aureus (Çakal), yaban hayatı yaşam piramidinin en üstünde bulunur. Sahada diğer memelilerin aleyhine sayıca artış gösterdiğinden kontrol edilmesi gerekmektedir.Canis vulpes (Tilki), Yaban hayatı yaşam piramidini üstünde yer almaktadır. Düzenlenen domuz sürek avlarında avlandığından populasyonu normal düzeydedir. Felis silvestris (Yaban kedisi), sayıca çok azalmış olduğundan koruma altında tutulmalıdır. Avlanan kuşlar Scolopax rusticola (Çulluk), göçmen bir kuştur. Ekim ayı başında sahaya gelir. Kışın donlu aylarda, lokal olarak ılıman iklim özelliği taşıyan Terkos havzasındaki ormanlık alanlarda barınır. Dünya çapında suni olarak üretilemeyen ve sayıca her yıl azalan bu ender kuşun, kışın bu havzada barınma olanağı mutlaka sağlanmalı. Phasianus colchicus (Sülün), yerli olup sahada ender de olsa görülmektedir. Kaçak avcılık nedeniyle tükenme noktasına gelmiştir. Sahaya sülün yerleştirmesi yapılarak, yabani köpek kontrolü ve av koruma önlemlerinin artırılması gerekmekte.Coturnix coturnix (Bıldırcın), Eylül başından itibaren sahaya gelen göçmen bir kuştur. Genelde Karadeniz sahil kumulları ile orman vejetasyonunun başlangıcı olan kısa boylu orman parçalarında bir süre barındıktan sonra, hava şartlarına göre iç kesimlere doğru göçmektedir. Yoğun göç zamanı Terkos’un sahil kesimine sığınan yorgun kuşların korunması mutlaka sağlanmalı.Columba oenas (Ev güvercini), göçmen olup yerleşim yerlerinin yakınlarında bulunur. Columba livia (Kaya güvercini), göçmen olup kayalık yamaçlarda bulunur.Columba palumbus (Tahtalı), göçmen bir kuş olmasına rağmen zaman zaman yüksek yapraklı ormanlarda kuluçkaya yatmaktadır. Sonbaharda büyük sürüler halinde yüksek ormanlarda görülmektedir. Meşe ve Kayın tohumlarıyla beslenmektedirler.Streptopelia senegalensis (Kumru), yerli olup sıklıkta gördüğümüz insana yakın bir kuştur.Streptopelia turtur (Üveyik), göçmen bir kuştur. Fakat uygun yaşama ortamlarında sahada kuluçkaya yatabilmektedir. Özellikle Ağustos ayı ortalarından itibaren geçit yapmaktadırlar. Bu geçitler sırasında çok miktarda avlanmaktadır. Avcılığı kontrol altında tutulmalıdır.Tardus merula (Karatavuk), yerli olup böceklerle beslendiği için ekosistem için gerekli bir kuştur. Oriolus oriolus (Sarı asma), göçmen olup limoni sarı çok güzel bir kuştur.KargagillerÇevresini acımasızca kirletip yok eden insan oğlunun, doğanın çöpçüsü olarak kabul edilen karga ve saksağanlardan esinleneceği birçok öğreti bulunmaktadır. Bu nedenle kargagillerin yaşam hakkına saygılı olmalıyız. Tespit edilen türler:Curvus corane (Alakarga), Corvus corune (Kuzgun), Corvus frugileus (Yem kargası), Garrulus glandarius (Kestane kargası), Coracias garrulus (Mavi karga), Pica pica (Saksağan). Yırtıcı kuşlarTamamı göçmen olup bazen havzada kuluçkaya da yatabilmektedirler. Yırtıcı kuşların yaban hayatının içindeki yeri çok önemlidir. Bunu için türlerin tamamı uluslar arası anlaşmalarla koruma altına alınmıştır. Tespit edilen türler:Gyps fulvus (Akbaba), Aqiala chrysaetos (Altuni kartal), Aquila heliaca (Kral kartalı), Buteo rufinus (Kartal), Circus cyaneus (Boz doğan), Falco peregrinis (şahin), Accipiter gentilis (Çakır kuşu), Accipiter nisus (Atmaca), Falco nuamanni (Kerkenez), Tyto alba (Beyaz baykuş), Asia otus (Baykuş), Bubo bubo (Puhu). Glaucidium passerinum (İshak). Ağaç kuşları Dendrocopus leucotos (Ağaçkakan), Upupa epops (İbibik), Merops apiaster (Arı kuşu), Coccothraustes coc (Kocabaş), Tardus viscivorus (Cırlayık), Oenanthe oenanthe (Kuyrukkakan), Dendrocopos minor (Mini ağaçkakan), Caprimulgus ruficollis (Çoban aldatan), Sturnus roseus (Pembe sığırcık), Sturnus onicolor (Sığırcık), Cuculus canorus (Guguk), Passer domesticus (Serçe), Passer montanus (Dağ serçesi) olarak tespit edildi.Ötücü kuşlarParus major (Baştankara), Parus caeruleus (Mavi baştankara), Lusciana magerhynchos (Bülbül), Erithacus rubecula (Çalı bülbülü), Fringilla coelebs (İspinoz), Fringilla montifringilla (Fanta), Carduelis carduelis (Saka), Caduelis spinus (İskete), Carduelis chloris (Florya), Loxia pytyopsittacus (Çaprazgaga), Bombycilla garrulus (İpek kuşu), Lanius excubitor (Sinek kapan), Regulus ignicapillus (Sürmeli çalı), Emberiza melanocephala (Munta), Aluada arvensis (Tarla kuşu), Lullula arborea (Mini tarla kuşu) olarak tespit edildi.Kuşların büyük bir kısmı göçmendir. Fakat bazen havzada kuluçkaya yattıkları da görülmektedir. Yaşamımızda bize eşlik eden kanatlı dostlarımızın, sayısız yararlarının yanı sıra, özgürlüğü simgeleyen canlılar olduğunu unutmayalım. SürüngenlerVipera ursinii (Küçük engerek), Lacerta agilis (Yeşil kertenkele), Lacerta vivipara (Kahverengi kertenkele), Testuda graeca (Tosbağa), Testuda hermanni (Trakya tosbağası) olarak tespit edilmiştir. Orman ekosisteminin flora ve faunası birbirleri ile olağan üstü ilişkiler içinde bulunan ve bir besin zinciri içersinde, ahenkli birliğin en güzel örneğini teşkil eder. Biz insanlar bu birlikteliğin sürmesi için doğal süreçlerin işlemesini sağlamak, hayvanların yaşam şartlarında kolaylaştırıcı olmak ve çevre kirliliğine meydan vermemek zorundayız. Sulak alanlar yer altı suları için depo veya kaynak görevi görürler. Pek çok kaynağı veya başka bir sulak alanı beslerler. Yüzeysel akışa engel olarak sel taşkınlarını önemli ölçüde azaltırlar. Taban suyunu dengelerler. Ekolojik dengeyi bozucu tuzlu su girişini önlerler. Bulundukları çevrenin nem oranını yükselterek, yerel iklim elemanları üzerinde olumlu etki yaparlar. Filtre görevi yaparak suları temizlerler. Yüksek toprak verimliliği yaratırlar. Oldukça zengin bitki ve hayvan dünyasının yaşama ortamıdır. Sulak alanların güzel manzarası ve barındırdığı doğal hayat sayesinde dinlenme ve turizm olanakları sağlarlar.Bu kadar önemli işleve sahip sulak alanlardan biri olan Terkos su havzası, barındırdığı bitki ve hayvan toplulukları önemli bir biyolojik çeşitlilik yaratır. Sucul bitkilerSucul bitkiler adeta doğanın böbrekleri gibi çalışıp, sudaki ağır metalleri bünyelerine alarak suları temizlerler. Tespit edilen türler: Typha latifolia (Aksaz), Nymphaea alba (Beyaz nilüfer), Hydrocharis morsus-ranae (Kurbağa zehiri), Pota mogeton perfoliatus (Göl dili), Ranunculus aquatilis (Su düğün çiçeği), Trapa natans (Göl kestanesi), Lemma minor (Su mercimeği), Butemus umbellatus (Hasır otu), İris pseudocorus (Bataklık süseni), Leucojum aestivum (Akça bardak), Epipactis palustris (Bataklık orkidesi), Sucul memelilerLutra lutra (Su samuru), Tekos gölünün fazla suyunun tahliyesini sağlayan İSKİ kanalında bir su samuru ailesinin yaşadığı saptanmıştır. Nesli tehlike altında olan bu ender memelimizin korunması büyük önem arz etmektedir. Su kuşları:Su kuşlarından Su tavuğu, Su kılavuzu, Sakarmeke, Beyaz ve Gri balıkçın, Behri, Dalgıç dışındaki türlerin tamamı göçmendir. Tespit edilen türler: Ardea cinerea (Gri balıkçın), Egretta garzetta (Beyaz balıkçın), Ardea purpurea (Kahve balıkçın), Ardeola ralloides (Mini balıkçın), Botaurus stellaris (Balaban), Nycticorax (Gri balaban), Limosa lapponica (Altuni kızılbacak), Lymnocyrptes minimus (Kızıl bacak), Trigna nebularia (Boz kızılbacak), Plegadis falcinellus (Çeltik kargası), Platalea leucorodia (Kaşık gaga), Ciconia nigra (Kara leylek), Ciconia ciconia (Leylek), Podoceps cristatus (Behri), Podiceps ruficollis (Dalgıç), Recurvirostra avosetta (Eğrigaga), Cygnus cygnus (Kuğu), Pelecanus crispus (Pelikan), Neumenius arquata (Türlük), Neumenius tenuirostris (Mini türlük), Fulica atra (Sakar meke), Pluvialis squatarola (Yağmurcun), Gallinula chloropus (Su tavuğu), Rallus aquatis (Su kılavuzu), Gallinago media (Saz çulluğu). Kazlar: Anser anser (Boz kaz), Anser albiforns (Sakarca), Branta ruficollis (Sibirya k.) ÖrdeklerAnas platyrhynchos (Yeşilbaş ördek), Anas stepera (Boz ördek), Anas acuta (Kıl kuyruk), Anas penepole (Fiyu), Anas querquedula (Çıkrıkçın), Anas crecca (Çamurcun), Netta rufina (Macar ördeği), Aythya marila (Patka), Aythya fuligula (Tepeli patka), Aytha ferina (Elmabaş), Oxyura leucocephala (Dik kuyruk), Todorna todorna (Hanım ördeği), Casarca ferruginea (Angıt).Kazları ve ördekler göçmen kuşlardır. Fakat havzada Yeşilbaş ördeğin kuluçkaya yattığı da bilinmektedir. Prof. Kurt Koswig’e göre; Afrika’nın Viktorya gölüne kadar giden kaz ve ördeklerin, Terkos havzasında konaklamaları sırasında, özellikle donlu kış aylarında yemleme yapılması kaçınılmaz bir görevdir. Martılar: Larus hypeboreus (Beyaz martı), Larus argentatus (Gümüşi martı), Larus minitus (Sumru), Chldonias leucopteris (Karabaş sumru) olarak tespit edilmiştir. Sürüngenler: Zararsız olan Su yılanı Terkos gölü kenarlarında bol miktarda bulunur. Tespit edilen türler: Natrix natrix (Su yılanı), Mauremys caspica (Su kaplumbağası).Balıklar: Son yıllarda Turna ve Yayın balığında görülen azalmalar dikkat çekicidir. Düzensiz avlanma ve
balık yuvalarının korunmaması buna neden olmaktadır. Sürekli bir su sirkülasyonunu olması da incelemeye deÄŸer bir husustur. Tespit edilen türler:Cyprinus carpio (Sazan), Leuciacus cephalus (Tatlı su kefalı), Abramis brama (Çapak),Tinca tinca (Karabalık), Scardinius erythrophtlamus (Kızılkanat), Alburnus alburnus (Ä°nci balığı), Proterorhinus Marmoratus (Tatlı su kayabalığı), Luciaperea fluviatilis (Tatlı su levreÄŸi), Esox lucius (Turna ), Silurus glanis (Yayın).Tatlı su canlıları Özellikle Kerevitin hastalık nedeniyle tükenme noktasına geldikten sonra, son yıllarda biraz artış kaydetmesi sevindirici bir geliÅŸmedir. Orconectus limosus (Kerevit), Asellus aquaticus (Su çekirgesi), Dugesia lugupris (Sülük), Planorbis corneus (tatlı su salyangozu), Unia pictorum (Tatlı su midyesi), Lymnaea stagnalis (Tatlı su minaresi), Hyla arborea (AÄŸaç kurbaÄŸası), Rana esculenta (yeÅŸil kurbaÄŸa), Bufo calamita (Kara kurbaÄŸası) 5 Kategorilik Kırmızı ListeDoÄŸa bilimciler belirli bölgelerde yaÅŸayan ve soyları tükenme tehdidi altındaki bitki ve hayvan türlerinin karşı karşıya bulunduÄŸu tehlikeleri belirlemek ve gerekli önlemleri almak amacıyla kırmızı listeler hazırlar. Ä°ÅŸte Türkiye’de öncelikle biyogenetik rezerv alanları belirlenerek, burada yaÅŸayan bitli ve hayvan topluluklarına yönelik kırmızı listeler hazırlanmalı ve renkli resimlerle basılarak kamuoyuna benimsetilmeli. Bu listeler V Kategoride hazırlanmalıdır. I. Kategoride; tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan ve özel koruma önlemleri olmaksızın kurtarılması mümkün olmayan türler. ÖrneÄŸin ; Su samuru, YeÅŸil kertenkele, Boz kaz.II. Kategoride ; sayısı diÄŸer türlere oranla yüksek olup, fakat hızlı bir ÅŸekilde tükenen, yakın gelecekte kaybolma tehlikesi yaÅŸayan türler. ÖrneÄŸin; Küçük engerek, Su kaplumbaÄŸası, Beyaz balıkçıl, Kara leylek, Çeltik kargası, Angıt, Altuni kartal, Kral kartal, Åžahin, Yarasa.III. Kategoride; yakın gelecekte daha tükenme tehlikesi bulunmayan, fakat sayısı çok nadir olan veya yaÅŸadıkları mekanların elveriÅŸsizliÄŸinden dolayı kaybolan türler. ÖrneÄŸin; Yaban kedisi, Kokarca, Porsuk, Kaya sansarı, Kartal, Sülün.IV. Kategoride; biyolojik özellikleri yeteri kadar araÅŸtırılmayan, sayıları ve durumları endiÅŸe veren, fakat bilgi yetersizliÄŸinden dolayı, ilk üç kategorinin hiçbirine uymayan türler. ÖrneÄŸin; Karaca, AÄŸaçkakan, Pembe sığırcık, KocabaÅŸ, DaÄŸ serçesi, Orkideler, Bataklık orkidesi, Bataklık süseni, Kır lalesi.V. Kategoride; koruma önlemleri ve elveriÅŸli ortam saÄŸlanmasından dolayı sayıları yükselen, fakat henüz avlanmaya uygun olmayan ve çoÄŸalmaları devamlı kontrol gerektiren türler. ÖrneÄŸin; Sarıasma, Kerevit . Bu çalışmadan amaç; gerek flora gerekse fauna yönünden çok zengin biyolojik çeÅŸitliliÄŸe sahip, Ä°stanbul’un temiz içme ve kullanma suyu kaynağı olan Terkos su havzasının, mutlak koruma statüsüyle güvence altına alınmasıdır. Bu nedenle Terkos su havzasındaki ekosistemlerin, Çevre ve Orman Bakanlığı yönetiminde yeni bir koruma statüsüne kavuÅŸturularak, sıkı bir mevzuat güvencesi içinde, bilimsel çalışmalara bir an önce baÅŸlanması en büyük dileÄŸimdir.Terkos su havzasındaki tehditler1- Terkos gölü çevresinde izinsiz ve koruma-kullanma dengesi gözetilmeden yapılan rekratif faaliyetler sonucu kirlenme. 2- Usulsüz avcılık nedeniyle kurÅŸunun ekosistemlerdeki zehirleyici etkileri.3- Göl içi ekosistemde yaÅŸayan hayvanların usulsüz avcılığı sırasında ortaya çıkan atıklar. 4- Başı boÅŸ köpeklerin yaban hayatına verdiÄŸi zarar ve yarattığı kirlilik. 5- Düzensiz kesimler ve toplayıcılık sonucu zengin biyoçeÅŸitliliÄŸin uygun koruma statüsüyle mutlak olarak korunamaması.6- Ä°mara uygun olmayan yapılaÅŸmanın yarattığı habitat kaybı ve kirlilik7- Biyogenetik rezerv alanı olarak belirlenmemesi nedeniyle, Kırmızı Liste’deki yaban hayvanlarının gen kaynaklarının yok olma sürecine girmesi.8- Düzensiz hayvan otlatmacılığı ile ortaya çıkan bitki kayıpları ve kirlilik.9- Saz kesimi ve yakımı ile sucul bitkilerin tahrip edilmesi. Toprak kazanımı gayesi tahrip edilen ekosistem kayıpları.Â
button