Güncelleme Tarihi:
Uzmanlara göre; iklim değişikliği, sivrisinekler başta olmak üzere haşerelerin artmasının en büyük sebebi. Sıcaklıklarda görülen ani değişiklikler sineklerin yaşam koşullarını değiştirebiliyor. Türkiye'de sivrilerle mücadele için en çok kullanılan yöntem klasik ilaçlama metodu.
1990'larda çocuk olanların hafızasına, peşinden koşup eğlencesiyle kazınan ilaçlama araçları son 2 yıldır yeniden yoğun bir mesainin içine girdi. Ancak uzmanlara göre klasik mücadele yöntemi artık fayda etmiyor. Alınması gereken başka önlemler de var.
"BİYOLOJİK YÖNTEMLERİ DE KONUŞMAMIZ GEREK"
Hürriyet'e konuşan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, dikkat çeken tespitlerde bulundu.
"Sineklerin zararlarıyla mücadele etmenin yolu popülasyonunu azaltmaktır. İlk etapta en önemli mücadele kaynağının ilaçlama olduğunu söyleyebilirim" diyen Prof. Yılmaz, diğer mücadele metotları için "Aynı zamanda göletlere koyulan bazı balıklar sinek lavralarını tüketiyor. Bu şekilde biyolojik yönden de bir mücadele verilebiliyor" şeklinde konuştu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VURGUSU
Prof. Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
*Havaların bir sıcak bir soğuk gitmesi sineklerin yaşam koşullarını değiştirebiliyor. Bu sebeple hiç görmediğiniz bir sineği bile bölgenizde görebilirsiniz.
*Hastalık yönüne bakacak olursak da sinekleri birkaç kategoriye ayırmalıyız. Bunlar sivrisinekler, kokucu sinekler ve yakarca sinekler olarak adlandırılır.
TAŞIDIKLARI HASTALIKLARA DİKKAT!
*Sivrisineklerle bulaşan hastalıklara bakınca ise en önemlisi Batı Nil Virüsüdür. Diğeri Chikungunya virüsüdür. Yaklaşık 50 kadar virüs sayabiliriz. Ancak son zamanlarda özellikle Avrupa’da da sıkıntılar yaratan Batı Nil Ateşi, hem sivrisineklerde hem de kuşlarda bulunuyor.
*İtalya, İspanya gibi ülkelerde zaman zaman problemler yaratıyor. Batı Nil Virüsü ilginç bir şekilde kuşlarda da gözlemlenebiliyor. Kuşların kanını emen sivrisinekler bu virüsü alıp insanlara bulaştırıyor.
*Bu virüsün kuş-sivrisinek ve insan gibi bir döngüsü var. Atlarda da bulunan bu virüs atlardan insanlara bulaşmıyor. İnsandan insana temasla bulaşan bir virüs olmadığından şanslı sayılabiliriz.
DEV ŞİŞLİKLERİN ANLAMI
Prof. Yavuz, daha önce görmeye alışık olmadığımız büyüklükteki sivri şişlikleri için ise İran-Irak hattını işaret etti.
Yılmaz "Kum sineği olarak da bilinen yakarcalar, İran-Irak gibi ülkelerde hatta zaman zaman bizim ülkemizde de virüslere sebep olabilirler. Bulaştırdıkları virüs çok ölümcül olmayan ateşe ve kusmaya sebep oluyor. Kişinin altta yatan ve tetikleyici hastalıkları varsa ölümcül seyredebilir. Bu şişliklere sebep olanlar sivrisineklerden küçük sineklerdir. Şark çıbanı olarak bilinen leishmaniasis (layşmanyaz) da bulaştırabiliyorlar. Bu daha sıkıntılı bir enfeksiyondur. İnsanlarda deride lezyonlar oluşturabilen bir parazittir" dedi.
Uzmanlar sivrisineğe karşı, Türkiye'de de bolca ekilen ve uygun fiyata çiçekçilerde de saksılı şekilde satılan lavanta çiçeğini öneriyor...
VATANDAŞ NE YAPMALI?
Sivrisineklerle mücadelede belediyeler başta olmak üzere kamuya büyük görev düştüğünü hatırlatan Prof. Yavuz şu önerilerde bulundu:
*Dışarı atılan gıda parçacıkları sivrisinek oluşumlarına sebep oluyor. Vatandaşlarımız bu konuda dikkatli olmalı.
LAVANTA ÇİÇEĞİ VE LİMON YAĞI ÖNERİSİ
*Aynı zamanda oluşan küçük göletler kurutulmalı. Vatandaş ise kendini korumak için açıkta kalan yerlerine lavanta çiçeği yağı ve limon yağı sürebilir.
*Ancak bunlar yüzde yüz bir koruma sağlamaz. Etkisi geçince tekrar sinek ısırıkları olabilir.
Dünya genelinde yapılan bir araştırmaya göre sadece bir yıl içerisinde 225 milyon insan sıtma hastalığına yakalandı. Bunlardan da 780 bini vefat etti.
İLAÇLAMA ZAMANLAMASINA DİKKAT
Sivrisinekle mücadelenin Kasım ile Mart ayları arasında yapılması gerektiğine vurgu yapan Uludağ Üniversitesi Parazitoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Çetin Volkan Akyol ise ilaçlama için 'zamanlama' uyarısı yaptı. Akyol "Sivrisinek ile mücadeleyi kasım ile mart aylarında yani sivrisineklerin larva dönemlerinde vermemiz gerek. İlaçlama esnasında öldürme şansınız çok azdır. İlaçlamaların zamanında yapılması lazım'' dedi.
Akyol vatandaşlar için ise şu önerilerde bulundu:
*Bahçelerde su birikintisi, eski araba lastikleri gibi durgun suların birikeceği ortamların oluşmasını engelleyin.
*Açık su bidonları sivrisineklerin yumurtlama alanları. Bunlara dikkat edilmeli.
*Son yıllarda sayısı artan göletler de durgun su alanları olması açısından önlem alınması gereken yerler.
ASYALISI DA VAR ORTADOĞULUSU DA
Tehlikeli sinek türlerinden, Asya Kaplan Sivrisineği Türkiye'de 10 sene önce İpsala sınırında tespit edildi. Son 4-5 yıldır da İstanbul'da yerleşti, popülasyon artmaya başladı. Yine, İran-Irak hattında görülen Kum sineği olarak da bilinen yakarcalar, ülkemizde de virüslere sebep olur hale geldi.