Güncelleme Tarihi:
İstanbul'un, "Risk havuzu"na dönüşmüş bir kent olduğunu vurgulayan Eyidoğan "Eski yönetmeliklere göre dahi yapılmamış, çok sayıda yapı stoğu var. Risk havuzlarındaki tüm yapıların durumu saptanıp radikal çözümlere gitmek lazım" dedi. Bu konuda da yasal ve hukuksal altyapının hazırlanması gerektiğine dikkat çekerek öncelikle TBMM'de bekleyen Kentsel Dönüşüm Yasası'nın çıkarılması gerektiğini savunan Eyidoğan, "Aksi taktirde deprem odaklı kentsel dönüşüm uygulamaları yapılamaz" dedi.
Kurumun lağvedilmesiyle boşluk doğduğunu belirten Eyidoğan biran önce idari ve mali yönden özerk ve yetkili bir "afet üst kurulu" oluşturulması gerektiğini savundu. Eyidoğan özetle şunları söyledi:
ASIL SORUN SOSYO EKONOMİK
Olay sadece belediyelerin çözümleyeceği bir sorun değil. Özellikle alınan teknik kararların uygulanmasında karşımıza çıkan en büyük sorun sosyo ekonomik sorunlar. Zeytinburnu'nda gelinen noktada ne yapılacağı biliniyor. Kentsel dönüşüm uygulaması yapılacak; nasıl yapılacağının kriterleri de belli. Muhtemelen bir kısmı için ev sahipleriyle anlaşarak yerinde dönüşüm, bir kısmı için de başka yerlere taşınmayla dönüşüm sağlanacak.
TEKNİK SORUNLAR ÖNEMLİ DEĞİL
Ancak şöyle bir handikap var. Kentsel Dönüşüm Yasası çıkmadığı için uygulamada karşımıza çıkacak yasal ve hukuksal sorunların nasıl çözüleceği bilinmiyor. Yasal ve hukuksal altyapı hazır değil. Yoksa binanın güçlendirilmesi ve depreme dayanıklı hale getirilmesi gibi teknik sorunlar çok önemli değil. Türkiye'deki mühendisler bunu yapabilecek kapasite. Binaların dayanıklılık sınıflaması iki sene önce yapıldı. Bu sürede bu binada değişiklik yapıldı mı, belediye bunu incelemeli.
AFET ÜST KURULU KURULSUN
Deprem Konseyi gibi istişari kurumlar bu sorunları çözemez. Bizim gibi kurumların yaptırım yetkisi, danışma kurulu olması nedeniyle hiçbir zaman olmadı. Bu konuda, içinde üniversiteler, ilgili meslek odaları, afet işleri genel müdürlüğü, Kızılay temsilcilerinin de yer aldığı, idari ve mali özerkliği ve yaptırımı olan, aldığı kararların uygulanması yönünde iradeye sahip, kanunla kurulmuş, bir "afet üst kurulu" oluşturulmalı. Şu an ortada boşluk var. Ancak kurul genelgeyle kurulacak ve özerk olmayacaksa hiç kurmasınlar daha iyi.
BİZDEN ŞİKAYETÇİ YOKTU
Ulusal Deprem Konseyi'nden kimsenin şikayeti yoktu. "Konsey neyi yanlış yapmıştır" bunun açıklaması gelmedi. Hükümetin memnuniyetsizliğini ifade eden bir görüş almış değiliz. Konsey teşhisleri doğru koymuş, stratejiler belirlemiş, tavsiyelerde bulunmuştur. Yazdığı raporların arkasındadır. Ulusal Deprem Konseyi varken de eksikler vardı. Biz eksiklere işaret ediyorduk; bundan sonra bu eksiklere işaret eden kurul olmaz. Bunun ülkeye ne yararı ne zararı olur zamanla göreceğiz.
DOĞU FAY HATTININ İSTANBUL İLGİSİ YOK
Doğu Anadolu fay hattı ile İstanbul'un deprem tehlikesi arasında hiçbir ilişki yok. Elazığ'daki deprem Doğu Anadolu fay hattının ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteren bir durum. Doğu Anadolu fayı kendini bize hatırlattı.