Güncelleme Tarihi:
SOMALİ’DEKİ KITLIK İÇİN MİLLETÇE SEFERBER OLDUK, PEKİ ÜLKEMİZDEKİ SOMALİLİLER İÇİN NE YAPIYORUZ
Otogar ya da havalimanından bir Afrikalı taksiye binip “Kumkapı” dediğinde, şoförün müşterisine ilk sorusu “Somali Sokak mı?” oluyor. Çünkü Nişanca’daki Katip Kasım Camii Sokak epeyce bir süredir bu isimle anılıyor. Nedeni, başta Somalililer olmak üzere Türkiye’ye kaçak ya da mülteci olarak gelen Afrikalıların bu sokağı mesken tutması. Sokak ve çevresinde Afrikalı mültecilerin yoğunluğu o kadar fazla ki her köşede bir siyahla karşılaşmak mümkün. Manzaraya, köhne ve bakımsız 3-4 katlı bitişik binalar ve çoğu harap haldeki dükkanlar da eklenince kendinizi kolayca yaşlı kıtanın bir yoksul bir ülkesinde hissedebilirsiniz.
İnsan tacirlerinin en verimli tarlası burası... Kaçak mülteciler için sefaletin kol gezdiği bir istasyon. Ama Avrupa ve ABD’ye göçmen olarak gitme umuduyla geldikten sonra yıllarca buraya çakılıp kalan ve esnaf olup mahallenin parçası haline gelenler de var aralarında.
Yıldızsız, pansiyon görünümlü bakımsız otellerin, sefil odalarını kiraya veren mülk sahiplerinin en iyi müşterisi onlar. Önce 10-15 liralık ucuz otellere yerleşiyor, ilk fırsatta kıtadan arkadaşlarıyla küçük evlere, tuvaleti ortak bekar odalarına çıkıyorlar.
Gündüzleri sokaklarda pek görünmüyorlar. Bunda sokağa bitişik polis merkezi ve işsizliğin etkisi büyük. Somali Sokağı’nda hareket güneş batınca başlıyor. Sokak aralarından, kahve köşelerinden ortaya çıkıyorlar birer birer. Ama en çok da Katip Kasım Camii’nin avlusunda belirginleşiyorlar. Laleli esnafının ramazan boyunca burada verdiği iftar yemeklerini kaçırmıyorlar. Zaten altıncı yılına giren bu esnaf iftarlarının başlama nedeni de Somalilerin içinde bulundukları zor durummuş. Çünkü BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden kişi başına ödenmesi gereken aylık 100 doları düzenli olarak alan yok. Fatih Belediyesi’nin yaptığı ayda 50 lira yardım zaten geçinmelerine yetmiyor.
İSTANBUL'DAKİ SOMALİ / FOTO GALERİ
VARDİYA DÜZENİ MAHALLELİYİ GERDİ
Semt sakinleri mahallenin demografik değişimden memnun değil. Bir esnaf, “Gece burası Teksas gibi oluyor” diyor; “Kavga da çıkıyor adam da bıçaklanıyor. Doğma-büyüme buralı olan iki kadın Sebati Karakurt’un fotoğraf çektiğini görünce, “Yavrum yaz bu rezaleti” diye yanımıza geliyor. Nedenini soruyoruz, “Şimdi ortada yoklar ama gece sabaha kadar sokaklarda oturuyorlar, sokağa çıkamaz olduk. Evimi satılığa çıkardım” diyor biri. Bunun asıl nedenlerinden birinin vardiyalı uyku olduğunu öğrendiğimizde şaşırıyoruz. Çünkü ellerindeki az parayla birleşerek grup grup tuttukları odalarda vardiyalı uyuyorlar. Yani gündüz uyuyan, geceyi sokakta geçiriyor. Kürtlerin de yoğun olduğu bir bölge burası. Sohbet ettiğimiz Kürt esnaftan biri, “Başbakan, Somalilere yardıma gideceğine, bize yardım etsin, siftahsız kapatıyoruz dükkanı” diyor. Onlara göre siyah mültecilerin durumu iyi, güzel ayakkabılar giyiyorlar.
SIRA BEKLEYEN DE VAR KAÇAK GİDEN DE
İnsan kaçakçılığından yargılanmış, kısa süre hapis yatmış bir isimle konuşuyoruz. Bir sokakta öbek öbek oturanları fotoğraflarken yanımıza yaklaşıyor; “Bunları ben getirdim buraya” diyor: “İran’dan, Irak’tan giriyorlar, Van’da buluşuyorlar. Sonra ver elini İstanbul, Somali Sokağı. Burada göçmen olarak yurtdışına gitmek için sıra bekleyeni var, kaçak gideni çok. Somaliler burada kalmak istemez. Nijeryalı, Sudanlı bir süre sonra alışır ama Somaliliyi tutamazsın.”
TÜRKİYE’DEN BAŞKA YERE GİTMEK İSTEMEM
Liban, Somali’den dört yıl önce gelmiş. Evli, iki çocuğu var. İki göz odaya 400 lira kira veriyor. İnternet kafede çalışıyor, Somali’den gelen mültecilere mihmandarlık yapıyor: “Somali’de hep savaş var. 18 yaşında askere alıyorlar. Buraya geldik. UNIC mülteci olarak bize Burdur’da ev gösterdi fakat ne yapacağız orada? Somali de Türkiye de müslüman. Türkiye’den başka bir memlekete gitmeyi düşünmüyorum. UNIC dünyanın her tarafından yardım topluyor ama bu yardımları göremiyoruz, küçük ödemeler de düzensiz. Camide Somalili olsun olmasın Afrika’nın her ülkesinden gelen mülteciler Somaliliyiz deyip, avuç açıyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Türkiye’nin Somali’ye yardım yapması iyi.”
ANTEP’TE BİR BEN SİYAH, NE YAPAYIM
Muhammed de öğrenci olarak gelmiş fakat şimdi bölgedeki yüzlerce callshoplardan birinde çalışıyor. Aman aman bir para değil aldığı ama karnını doyurmayı başaran şanslı mültecilerden biri yapıyor onu bu iş. Gaziantep’teki mülteci kampına kayıtlı aslında. “Haftada bir imza atmanız yetiyor, kalkıp geri geliyoruz. Gaziantep’te bırakın Somaliliyi, benden başka siyah yok. Ben ne yapayım orada, iş yok; kimseden yardım da görmüyoruz” diyor.
KORSAN DİYE TACİZ EDİYORLAR
S. Somali’de Tıp Fakültesi’nde nöroloji okuyormuş. İkinci sınıftayken savaştan kaçıp Türkiye’ye gelmiş. Dört yıldır bu sokakta Somalili arkadaşlarıyla Avrupa’ya göçmen gitmek için sıra bekliyor. Bu bekleyiş diğer vatandaşları gibi sefalet içinde geçiyor tabii. O da BM’ye kızgın. Hem parasal destek gelmediğini, hem de Somalililer dışında diğer Afrika ve Asya ülkelerinden mültecilerin 4-5 ayda yurtdışına gönderildiklerini söylüyor. Tıp Fakültesi’ne burada devam etmek istemiş ama tüm kayıt ve belgeleri ülkesinde kaldığı için kabul edilmemiş. Bazı mahallelinin Somali’deki korsanlarla kendilerini bir tutup taciz ettiklerini söylüyor.