Güncelleme Tarihi:
Koçak, 3 yıl önce günde 10 çocuk için kayıp başvurusu alırken bu yıl rakamın 25’e çıktığını belirtti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne 2011 yılında 20, 2010 yılında 16, 2009 yılında 10 çocuk için kayıp başvurusu aldıklarını belirten Koçak, bunların yüzde 97’sinin evden kaçtığını açıkladı. Kayıp başvurularını cinayet ihbarı gibi değerlendirdiklerini vurgulayan Koçak şu bilgileri verdi:
“Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki; kayıp çocukların yüzde 100’e yakını, eğer 24 saatte bulunamazlarsa ya bir suçun faili, ya da bir suçun mağduru oluyorlar. Maalesef, cesedi bulunan çocuklarımız da oluyor. Son 2 yılda 11 çocuğun cesedi bulundu. Bu çocuklardan 2’si kaza sonucunda hayatını kaybetti, 8’i intihar etti, 1’i cinayet kurbanı oldu. Bu nedenle evden kaçan çocuğun bulunması, çocuğun geceyi sokakta geçirmemesi çok çok önemli.”
“Eve döner diye” ihbar etmiyorlar
“İstanbul’da bu konuda çalışan ilçe çocuk büro amirlikleri mevcut. Her kayıp için bir görevlendirme yaptık. 900’e yakın personele kayıp çocukların soruşturulması ile alakalı eğitim verdik. Kayıp çocuklara ilişkin bilgisayar sistemi kurduk. Geçen yıl itibariyle kaybolan çocukların yüzde 35’ini 24 saat içinde buluyorduk. Bu sene sayıyı yüzde 48’e çıkardık. Çocuğun bulunma süresi 12 gündü, 6 güne indirmeyi başardık. Aileler ‘Çocuğum eve dönebilir’ düşüncesiyle ihbarda gecikiyor. Bulunmak istemeyen çocuğu bulmak hayli zor.”
İlk 3 saat kritik
“Kaçırılan çocuk için ilk 3 saat, kritik zaman. Aileler çocuklarının güncel fotoğraflarını mutlaka bulundursunlar. Zihinsel engelli çocukların aileleri parmak izini kendileri de mürekkep yöntemiyle alıp evlerinde bulundurabilir. Çocuğun saçlarını taradıktan sonra, tarakta kalan köklü saç tellerini alıp, poşetleyebilir. Bunları polise verdiklerinde kayıp çocuğun bulunması daha kolay. Evden kaçan çocukların büyük bölümü 15-18 yaşında ve şiddet gördükleri için kaçıyorlar. Problemlerinizi güvendiğiniz büyüklerinize açın ve yardım isteyin. Umudunuzu yitirmeyin.”