İstanbul bu "Dehşet Senaryosu"nu hiç unutmayacak

Güncelleme Tarihi:

İstanbul bu Dehşet Senaryosunu hiç unutmayacak
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2004 00:00

Hiç bir İstanbullu 2003 yılının kasım ayını hayatı boyunca unutamayacak. Beş gün arayla 15 ve 20 Kasım'da kentin 4 ayrı noktasına düzenlenen dört intihar saldırısı, sadece İstanbul'da yaşayanların değil bütün Türkiye'nin tüylerini diken diken etti. Patlamalarda 59 kişi öldü, 700'den fazla kişi de yaralandı. Aradan 6 ay geçmesine rağmen kafalarda hala olaylarla ilgili soru işaretleri var. İki gazeteci Şaban Arslan ve Devrim Tosunoğlu, Güncel Yayınları'ndan çıkan Dehşet Senaryosu adlı kitapta patlamaların üzerindeki sır perdesini aralıyor.Patlamalar yaşandıktan sonra gazetelerde bu konuyla ilgili çok haber yayımlandı. Aradan 6 ay geçti, ancak kafalarda hala aydınlanamayan noktalar var. Örneğin Türkiye’yi kana bulayan, ülkelerinden bu denli nefret eden insanlar kimdi? Amaçları tam olarak neydi? Bu eylemleri kim adına, nasıl yaptılar?Akşam Gazetesi'nde görev yapan iki haberci Şaban Aslan ve Devrim Tosunoğlu'nun kaleme aldığı ‘Dehşet Senaryosu’ adlı kitapta, İstanbul’daki intihar saldırılarıyla ilgili karanlıkta kalan bütün soruların yanıtları yer alıyor. Arslan ve Tosunoğlu, polisin yaptığı operasyonlarda gözaltına alınan sanıkların ifadelerinden yola çıkarak, saldırıların iç yüzünü bilinmeyen tüm yönlerini aydınlattılar. FİGÜRANLAR VE AKTÖRLER Kitaba göre, bizler günlük işlerimizle, kısır politik ve ekonomik çekişmelerimizle zaman öldürürken, birileri gözümüzün önünde, üniversite sıralarında, camilerin çay ocaklarında kurdukları basit bir hareketi, yıllar sonra Türkiye’nin en büyük şehri İstanbul’u ateşe verebilecek güce taşımışlar. Bir gün üniversitelerdeki rutin başörtüsü eylemlerinin artık kendilerini tatmin etmediğini anlayan radikal İslami düşünceye sahip bazı üniversite öğrencileri, ‘cihad’ etmeleri, yani ‘din adına savaşmaları’ gerektiği kanaatine varıp, Pakistan’a, Afganistan’a, Suriye ve Irak’a gidip, El Kaide, Taliban ve başka radikal grupların tezgahına düşmüşler. Terör örgütlerinin kamplarında, Türkiye için hazırlanmakta olan ‘dehşet senaryosu’ için, eğitim almışlar, kin ve nefret depolamışlar. Senaryoyu hazırlayanların, onları kurup Türkiye’yi ateşe vermeye göndermeleri, hiç zor olmamış. İBRET ALINACAK İNSAN HİKAYELERİ Arslan ve Tosunoğlu, kitapta, Türkiye için hazırlanan Bir ‘dehşet senaryosu’nun, nasıl adım addım sahneye konduğunu, figüranların çarpıcı hayet hikayeleri ile aktörlerden eylem talimatını nasıl aldıklarını, saldırılar için nasıl eğitim aldıklarını, tek tek gözler önüne serdiler. Sanıkların ifadelerinde, tüm aileler, devlet yöneticileri ve güvenlik görevlileri için, ibret alınması gereken hikayeler yer alıyor.Daha önce, bankaların batış neden ve sonuçlarının ele alındığı ‘Hortum ve Cinnet’ ve Kartal Cezaevi’nde kalan banka patronlarının yaşadıkları ilginç olayların anlatıldığı ‘Kartal Günlüğü’ adlı iki kitabı daha bulunan Akşam Gazetesi’nin Polis Adliye haberleri sorumlusu olan Şaban Arslan, Dehşet Senaryosu kitabını şöyle anlatıyor: “Devrim Tosunoğlu ile birlikte, bu kitabı, intihar saldırılarından hemen sonra yazmaya karar verdik. Malum Türk toplumu çabuk unutuyor. Başlarken dedik ki Birkaç ay sonra çoğumuz, yaşadığımız bu acı dolu günleri hatırlamayacağız bile. Bu yüzden, basında yayınlananlar ile sanıkların ifadelerinin satır aralarındaki anekdotları birleştirip, bir belgesel yapalım’ dedik. Bunu yaparken amacımız, kesinlikle o acı hatıraları yeniden insanlara yaşatmak değildi elbette. Tek amacımız, Türkiye’nin geleceğine dair kaygılar taşıyan insanlara, saldırılarda rol alan aktörler ile figüranları tanıtmak, aileleri, devlet yöneticilerini ve güvenlik görevlilerini, bu vahşetten ders almaları için uyarmak oldu. Bence bu saldırılardan ailelerin çıkarması gereken ders, çocuklarını yetiştirirken, bu tür tuzaklardan korumaları, devlet yöneticileri ve güvenlik görevlilerinin çıkarması gereken ders ise önceden tedbir almalarıdır. Zaten kitap kesinlikle bir duygu sömürüsü değil, bir terör oluşumunun detaylarını içeriyor.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!