OluÅŸturulma Tarihi: Mart 19, 2004 00:00
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, son yıllarda sağlık literatürüne giren hastalıklardan birinin de ''İstanbul bronşiti'' olduğunu belirterek, hastalığın her geçen yıl daha fazla insanı etkilediğini bildirdi.''İstanbul bronşiti''ni 7 yıl önce kendisinin tanımladığını dile getiren Prof. Dr. Küçükusta, bu hastalığa, İstanbul gibi büyük şehirlerde daha fazla görüldüğü için ''İstanbul bronşiti'' adının verildiğini söyledi.  Prof. Dr. Küçükusta, şöyle devam etti:  ''Son yıllarda sağlık literatürümüze giren hastalıklardan biri de,'İstanbul bronşiti'dir. Her geçen yıl daha fazla insanı etkileyen bu hastalık, sadece öksürükle belirti veren bir çeşit astım türüdür. Hastalık, en çok çocuklarda görülmekle beraber her yaştan insanda saptanabilir. Erişkin yaşta kadınlarda daha sık rastlanır.''  ''İstanbul bronşiti''nin esas belirtisinin kuru öksürük olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Küçükusta, şunları kaydetti:  ''Bu, özellikle geceleri artan, küçük çocuklarda öğürtü ve kusmaya, hanımlarda ise idrar kaçırmaya neden olabilen kuru bir öksürüktür. Öksürük, nöbetler şeklinde ortaya çıkar ve genellikle geceleri daha fazladır. Birçok hasta, gece ya da sabaha karşı öksürükle uykusundan uyanır.  Gülme, hatta konuşma, öksürük krizlerinin başlamasına neden olabilir. Telefonla konuşurken ortaya çıkan öksürük nöbetleri, 'İstanbul bronşiti'nin tipik özelliğidir. Sigara dumanı, çeşitli boya,cila kokuları, hava kirliliği de öksürüğün başlamasına neden olan faktörlerdir.''     ÇOCUKLARDA GECE TERLEMESİ...    Şiddetli öksürüğün çocuklarda karın ağrıları, erişkinlerde ise sırt ve göğüs ağrılarına yol açabileceğini dile getiren Prof. Dr. Küçükusta, şöyle dedi:  ''Küçük çocuklardaki 'İstanbul bronşiti'nin ilginç bulgularından biri de, geceleri saç dipleri ve boynun terlemesidir. Hastaların çoğunda bu şiddetli öksürüğe karşılık hiç balgam yoktur ama bazılarında az miktarda, zor çıkan, yapışkan nitelikte balgam olabilir. Bu hastalar, bu küçücük balgamı çıkarmakla çok rahatladıklarını söylerler.''  ''İstanbul bronşiti''nin astım ve diğer bronşitlerden farkının ''hırıltı ve nefes darlığı şikayetlerine yol açmaması'' olduğunu anlatan Prof. Dr. Küçükusta, bu hastaların akciğer röntgenleri, solunum fonksiyon testleri ve alerjik deri testlerinde de herhangi bir bulguya rastlanmadığını kaydetti.  Prof. Dr. Küçükusta, ''İstanbul bronşiti'' görülen hastalarda; ateş, halsizlik, iştahsızlık benzeri belirtilere rastlanmadığına da dikkati çekerek, ''İstanbul bronşiti''nin nedeninin, bronşların aşırı duyarlılığı, yani bronş hiperaktivitesi olduğunu bildirdi.         YOĞUN
TRAFÄ°K VE ÅžEHÄ°RLEÅžMENÄ°N ETKÄ°SÄ°Â Â Â Â Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, sözlerini şöyle sürdürdü:  ''BronÅŸlardaki bu aşırı duyarlılığın nedeni, kesin olarak belli deÄŸildir. Fakat büyük ÅŸehirlerimizdeki yoÄŸun trafik ve ÅŸehirleÅŸmeden kaynaklanan dış hava kirliliÄŸinin, ev, okul ve iÅŸ yerlerindeki iç ortam hava kirliliÄŸinin ve katkı maddesi içeren hazır gıdaların tüketilmesinin önemli rolleri olduÄŸu düşünülmektedir.  'Ä°stanbul bronÅŸiti'nin daha çok dış ve iç ortam hava kirliliklerinin daha yoÄŸun olduÄŸu kış aylarında ortaya çıkması, hastaların yazın ve Ä°stanbul'dan uzaklaÅŸtıklarında ÅŸikayetlerinin tümünün kısa sürede kaybolması, bu görüşü desteklemektedir.''  ''Ä°stanbul bronÅŸiti''nin tanısının kolay olduÄŸuna da iÅŸaret eden Prof. Dr. Küçükusta, hastalığın doktorlar tarafından üst solunum yolları enfeksiyonları, sinüzit, farenjit, geniz eti, reflü, bronÅŸit, astım, zatürree gibi pek çok baÅŸka hastalıkla karıştırıldığını da kaydetti.     TEDAVÄ°...    Prof. Dr. Küçükusta, ''Ä°stanbul bronÅŸiti''nin temel tedavisinin sprey ÅŸeklindeki kortizon ve ağız yoluyla alınan yeni kuÅŸak antihistaminikler olduÄŸunu ifade ederek, bu ilaçların, hastalık belirtileri tamamen geçmiÅŸ olsa bile en az 2-3 ay süreyle kullanılması gerektiÄŸini söyledi.  Uygun tedavinin geç baÅŸlandığı durumlarda hastalığın kronik bir seyir gösterdiÄŸini ve belirtilerin çok uzun süre, bazen yıllarca devamedebildiÄŸini vurgulayan Prof. Dr. Küçükusta, hastalığın tedavisinde antibiyotiklerin yerinin olmadığını bildirdi.  ''Ä°stanbul bronÅŸiti''nin astım gibi kalıcı bir hastalık olmadığınıda anlatan Prof. Dr. Küçükusta, hastaların çoÄŸunun uygun tedaviyle kısa sürede ÅŸikayetlerinden kurtulduklarını dile getirdi.  İÜ CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Küçükusta, bu hastalıktan korunmak için yapılması gerekenler hakkında ÅŸu bilgileri verdi:  ''Ä°stanbul bronÅŸiti', bir büyükÅŸehir, yani metropol hastalığıdır. Bu hastalığa yakalanmamak ve hastalığın tekrarlamaması için; ev, okul,iÅŸyerleri gibi yaÅŸanılan yerlerin, yoÄŸun trafiÄŸi fabrikaların uzağında olması ve kapalı mekanlarda alerjenler, sigara dumanı, kimyasal maddeler, aerosollerden uzak kalınması gerekir.''Â
button