Güncelleme Tarihi:
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu toplantıları kapsamında, 2003’te Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen İranlı Şirin Ebadi, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başkanı Sang-Hyun Song ve Başsavcısı Fatou Bensouda, 2004-2012 yılları arasında Birleşmiş Milletler Din özgürlüğü Özel Raportörlüğünü yapmış olan Hindistanlı Asma Jahangir ile Bağımsız Seçim Yüksek Kurumu Başkanı Tunuslu Kamel Jendoubi’nin de aralarında bulunduğu 400’e yakın insan hakları savunucusu 23-27 Mayıs tarihleri arasında İstanbul'da bir araya gelecek.
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkanı Souhayr Belhassen, toplantıyla ilgili açıklamasında, Türkiye’nin kararlı bir süreçten geçmekte olduğunu belirterek, “Konferansımız bu anlamda çok uygun bir zamanda yapılıyor ve umuyoruz ki, bu beş günlük süre boyunca gerçekleştireceğimiz paylaşımlar insan hakları savunucularının ifade özgürlüğü, azınlık hakları ve adalet konularında önümüzde bulunan tehditleri daha iyi anlamasına katkıda bulunacaktır. Türkiye ve PKK arasında başlatılan barış müzakerelerinin çatışmanın yönetiminde önemli bir dönüm noktasını oluşturduğunu, diyalog yönteminin seçilmiş olmasının çok önemli olduğunu, sonuç alıcı bir değişim için devam edilmesi gerektiğini ve bütün bu süreçlerde bir bütün olarak insan haklarının güvence altına alınmasının da önemli olduğunu” söyledi.
Belhassen, “Yakın zamanda 22 sendika üyesi ile beş insan hakları savunucusunun tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmaları ülkede insan haklarının iyileştirilmesine ilişkin bir bağlılığı yansıtmaktadır. Bu girişimler şimdi, haksız yere özgürlüğünden yoksun bırakılan bütün avukatlar, gazeteciler ve savunuculara da uygulanmalıdır. Türkiye bir dönüm noktasındadır, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki pek çok ülke tarafından gözlemlenmektedir. Dolayısıyla bir örnek oluşturmalıdır” ifadesini kullandı
TAVSİYE MEKTUBU
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu toplantısı nedeniyle, Başbakan Erdoğan'a ve yardımcısı Atalay'a iletilmek üzere “Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri ile uyumlu olarak, ifade özgürlüğünün tam olarak güvence altına alınması, siyasal şiddetle mücadele ederken insan haklarına saygı gösterilmesi, keyfi olarak özgürlüğünden yoksun bırakılanların serbest bırakılması, insan hakları ihlalleri mağdurlarının adalet, hakikat ve tazminat haklarının sağlanması ve bunların tekrar etmemesinin güvence altına alınmasını” içeren sekiz temel alanda atılması gerekli adımları öngören bir tavsiye mektubu gönderdi.