Ä°stanbul Adalet Sarayı'nda devir teslim töreni

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Adalet Sarayında devir teslim töreni
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 04, 2011 14:46

İnşaatı tamamlanan İstanbul Adalet Sarayı'nın Adalet Bakanlığına devir teslim töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak ''Biz hakim de değiliz, savcı da. Yargının tasarrufu için fatura bize kesilmesin'' dedi.

Haberin Devamı

Ä°ÅžTE Ä°STANBUL ADALET SARAYI'NIN FOTOÄžRAFLARI

YENİ ADALET SARAYI'NIN AÇILIŞINDAN KARELER

Törende kürsüne ilk olarak Ä°stanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Aykut Cengiz Engin geldi. Engin, uyarıda bulunarak 'Ceza hukukumuzda yeni deÄŸiÅŸikliklerin yapılması gerekmektedir' dedi.Â

BAÅžSAVCI AYKUT CENGÄ°Z ENGÄ°N:

"Hukuk toplumsal düzenin temelidir. Bireysel hak ve özgürlüklerin garantisidir. Bir ülkede hukuk ne kadar sağlıklı işliyorsa iç barış ve huzur o kadar garanti altındadır. Bir canlı için hava ve su nasıl ihtiyaçsa adalet de bir toplum için o kadar önemlidir. Halkımızın haklı beklentisi davaların en kısa sürede haklı ve adil bir biçimde karara varmasıdır. Bazı birimlerimizde duruşma yapmak için duruşma sırası bekleyen hakimlerimiz var. Halkımız bugüne kadar bu olumsuzlukları anlayışla karşılamaktadır. Özellikle ceza hukukumuzda yeni değişikliklerin yapılması gerekmektedir. İnsan kaynakları açısından arzu edilen gelişmenin sağlanamadığı belirtip bu sorunun da en kısa sürede çözülmesini arzu ediyoruz."
  Â
ADALET BAKANI SADULLAH ERGÄ°N:

Siyasi istikrar ve kararlılık küresel aktör olmamızı sağlamıştır. Türk yargısının sorunları şöyledir:Fiziki ve teknik altyapı sorunları, insan kaynaklarının yetersiz olması, uzun süren yargılamalar, ceza-infaz sistemiyle ilgili sorunlar… Temel kanunların tamamı yenilendi. İdari yargıda yaşadığımız sorunlara rağmen 2002’ye oranla hakim ve savcı sayısında artış yaşanmıştır.

Ä°STÄ°NAF MAHKEMELERÄ°NE ATAMA YAPILDI

İnsan hakları ihlalleriyle gündeme gelen cezaevleri yenilenmiştir. Uzun süren yargılamaların en önemli nedenlerinden biri temyiz mahkemelerinde geçen sürenin uzunluğu idi. Bunu önlemek için istinaf mahkemelerinin başsavcılarının atamaları yapıldı.

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI CEMİL ÇİÇEK:
 
Benim söylemek istediklerimi eserin kendisi zaten söylüyor. Bugün bu binanın değerinin 5-6 katı arsa eder. İşin doğrusunu söyleyen biziz, gereğini yapan da biziz. Biz göreve geldiğimizde devlet bütçesinden ayrılan para bugünkü parayla 50 milyon. Bu 50 milyon ödeneğin bütçede olduğu günlerde yargının önemiyle ilgili bolca nutuk çekiliyordu. 2 katrilyon 631 trilyon nere benim altına imza attığım miktar.

Zekeriya Özdil diye değerli bir hukuk adamı var. Meslek anılarını yazdı.Daha sonra Bakanlık Müfettişi olarak Türkiye’nin her yerini yazdı.
İşte o kitaptaki hikayelerinden ikisi: Ankara’ya 100 km mesafede müfettiş olarak adliyeye teftişe gider. 2. katta savcının odasına oturmuş. İçeride berbat bir koku var. Savcıya kokunun kaynağını sormuş. Savcı demiş ki: Adliyenin alt katı ahırdır.
 
Diğer hikâye ise:

Bodrum’a tatile gider. Kapıdan içeri girince ahşap merdiven ha çöktü ha çökecek. Üst kata çıkmış, polisler yaka paça birini getirmiş. Yabancıymış. Tercüman savcının ifadesini alacağını söyledi. Yabancı oranın mahkeme olamayacağını söylemiş. O kadar kötüymüş ki. Bu kitap çıktığında biz Bodrum Adliyesi’ni yapmıştık. Bunlar seferberlik zamanında olmadı. Türkiye 8 senede ne kazandı bunun takdirini yargı mensubu arkadaşlarıma bırakıyorum.
 
BAÅžBAKAN RECEP TAYYÄ°P ERDOÄžAN:

Bugün Türkiye'nin en büyük şehrine, dünyanın en büyük şehirlerinden birine İstanbul'a yakışan bir Adalet Sarayı'nı yapmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Şu ana kadar yapılmış en prestijli yapı. Adalet Sarayımız 19 farklı bloktan oluşuyor. 267 savcı odası, 447 hakim odası, 353 kişilik konferans salonu, 4 adet de seminer salonu bulunuyor. Adalet Sarayı'nda ofisler, avukat görüşme odaları, yemekhaneler, kütüphaneler, kreş ve banka şubeleri de gayet modern bir şekilde hizmet verecek.

Belediye başkanlığımda aslında bu alana İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hizmet binasını yapmayı düşünüyorduk, hatta projesini hazırlamıştık. Ancak son anda vazgeçmeleri sebebiyle proje kalmıştı. Şimdi Adalet Sarayı oldu, hayırlı olsun.

Bu eseri adalet camiamıza kazandıran Adalet Bakanlığımıza ve inÅŸaat süresinde bunun kontrolünü yapan Bayındırlık Bakanlığımıza, eserin ortaya çıkmasında emeÄŸi geçen herkese teÅŸekkür ediyorum.Â

Çok çarpıcı bir karşılaştırma sunmak istiyorum. 8 yılda dönemimizde Türkiye genelinde 131 Adalet Sarayı'nı tamamladık. 83 tanesi hizmete açıldı. 48 tanesi de resmi olarak hizmete açılmayı bekliyor. 2002 yılına kadar Türkiye genelinde yapılan Adalet Sarayları'nın toplam kapalı alanı 569 bin metrekare. İstanbul'da bugün hizmete açtığımız bu Adliye Sarayı 328 bin metrekare. Kartal'daki Adalet Sarayı ise 360 bin metrekare.
 
Toplamda bitirdiğimiz Adalet Sarayı kapalı alanı 1 milyon 300 bin metrekare. 2002'ye kadar yapılmış olanı biz 8 yılda inşa ettik. Göreve geldiğimizde bu ülkenin hakimleri, savcıları İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de ve diğer yerlerde çalışıyorlardı. Savcılara oda bulunmuyordu bizden önce. Adalet personeli insanca çalışabileceği verimli şekilde çalışabileceği sağlıklı bir ortamdan yoksundu. Adalet, ekmek su kadar önemli. Adalet insanca yaşamın tesisi için vazgeçilmez hizmetlerden biri. Yola çıkarken 4 alan üzerinde durduk. Eğitim, sağlık, emniyet ve adalet dedik. Geç elen adaletin adalet olmadığından hareketle hakimlerimizin savcılarımızın diğer adalet personelimizin ihtiyaçlarını karşılama gayretinde olduk.
 
ENGELLERLE KARÅžILAÅžTIK

Adaletle ilgili reformları gerçekleştirirken, birçok engelle karşılaştık. Attığımız her adımda önümüze engeller çıkarıldı. Reform girişimimiz engellendi. Personel alacağız, önümüze şartlar getirildi. 'Kurumların yapısını güçlendireceğiz' dedik, muhalefet ettiler. Yargı ile ilgili hangi soruna el attıysak 'yargı siyasallaşıyor, hükümet yargıyı ele geçirmek istiyor' dediler.
 
Bizim yargıyı siyasallaştırmak gibi bir gayretimiz hiç olmamıştır. Yargıyı ele geçirme arzumuz asla olmamıştır, olamaz. Biz tam tersine siyasallaşmış, hantallaşmış mecali kalmamış yargıyı tarafsız bir yargıya dönüştürmek için mücadele verdik, veriyoruz.
 
24 SAATTE HAKKIMDA KARAR VERDÄ°LER

'Personel yetersiz' deniliyor ama personel alımında önümüze engeller çıkarılıyor. 'Yüksek yargıda sorunlar var' deniliyor, ama sorunu çözmek için adım atınca hemen engel oluyorlar. Milletimin bu çifte standardı görmesini özellikle istiyorum. Aslında kimin yargıyı siyasallaştırdığını milletimin görmesini istiyorum. Tutukluluk süresi dolduğu için dosyalar zamanında incelenmediği için terör zanlıları serbest bırakıldı. Ama önlerine farklı dosyalar geldiğinde ışık hızıyla inceleyip bitirdiler. 24 saat içinde hakkımdaki kararı verdiler.
 
Siyasi görüşlere, etnik kökenlere göre kadrolaşmaya giden siyasiler geldi geçti bu ülkeden. Şimdi 74 milyonun evladı bu kadroya alınacakken itiraz ediliyor. KCK operasyonları yapılıyor. Tutukluk süresi dolduğu içi zanlılar serbest bırakılıyor, fatura bize kesiliyor. Birileri göz altına alınıyor, hükümet bunu yapıyormuş gibi eleştiriliyoruz. Türkiye bir hukuk devletidir, kuvvetler ayrımı üzerine inşa edilmiş bir demokratik rejimdir.
 
BİZ HAKİM YA DA SAVCI DEĞİLİZ

Hiç kimse yargının tasarruflarından dolayı bizi hedef tahtasına yerleştirmeye kalkışmasın. Muhalefet partilerini ve medyayı son günlerdeki operasyonlardan dolayı sorumlu davranmaya davet ediyorum. Biz savcı, hakim değiliz. Kolluk kuvvetleriyle sadece yargıya yardımcı oluruz.
 
Bir siyasetçi olarak, yürütmenin bir üyesi olarak, yargının yıpratılmasına, işini zorlaştıracak beyanatlar verilmesine razı olamayız. Yargı tasarrufta bulunuyorsa bunu yasalar çerçevesinde yapmaktadır. Bırakalım yargı kendi işini yapsın. Yargının tasarrufu için fatura bize kesilmesin. Herkes yargıya bu noktada yardımcı olsun. Adaletin en hızlı şekilde tecellisine katkı sağlasın. Bunun dışındaki yaklaşımlar yargının işini zorlaştıracak sorumsuz davranışlardır.
 
Yasama ve yürütme olarak sadece adalet sarayları yapmıyoruz. Yargı mensuplarının ihtiyaçlarını karşılama gayretindeyiz. Önemli çalışmalarımız oldu. 2002 yılına göre personel sayısını yüzde 26 oranında artırdık. 2009 yılında ilk defa sözleşmeli personel uygulamasına geçtik.
 
DÜNYADA HER YÜZ KİŞİYE DÜŞEN HAKİM SAYISI

Her yüz kişiye düşen hakim sayısı Avusturya'da 20, İtalya'da 11, Portekiz'de 18, Rusya'da 24, Yunanistan'da 33, bizde ise 10. İşin zorluğu ortada. Avrupa ülkelerinde bir hakim yılda 200 dosyaya bakarken, bizde yılda bin 78 dosyaya bakılıyor. Personel sayısını artırarak bu sayısı aşağılara çekmeye devam edeceğiz. Yargıda bilişim altyapısını güçlendirdik. Mahkemelerde kullanılan bilgisayarın sayısını yüzde 859 artırdık.

Yargı bağımsızlığını güçlendirmek üzere birçok reforma imza attık. Kısacası yargının en hızlı şekilde tecelli etmesi için özellikle Hükümet olarak ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız. Tarihimizin en kapsamlı reform ve yatırımlarını biz 8 yılda yaptık, yapmaya devam edeceğiz.

HODRÄ° MEYDAN

Devlet-millet ilişkisi değişiyor. Artık yargı da adalet sistemi de demokratik bir devlete yakışır şekilde değişiyor. Aksini iddia edenlere de hodri meydan diyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. 2002 öncesi ve bugünü karşılaştırın, kararınızı öyle verin.
 
Çevredeki ulaşım ağını da Nisan sonuna kadar tamamlayacağız. Dolayısıyla araç parkı noktasında da 3 bin 500 araç parkına sahip olacağız. Çevrede bazı değişim dönüşüm düşünüyoruz ve hep birlikte bunu gerçekleştirmiş olacağız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!