Kültürazzi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2009 00:00
2010 Avrupa Kültür Başkenti için kurulan 2010 Ajansı’nda sular durulmuyor. Skandallar, istifalar, söylentilerin ardından son olay geçen hafta patlak verdi. 2010 Ajansı Edebiyat Yönetmenliği’ne yeni atanan Ahmet Kot’un, eşinin şirketi üzerinden Kültür Bakanlığı’na bir kitap hazırlarken usulsüz işlemlere karıştığı, şirketin ihale yasaklılar listesine alındığı ortaya çıktı.
2010 Ajansı, İstanbul’u Avrupa Kültür Başkenti olmaya hazırlamak amacıyla kurulmuştu. Ancak geçen sonbahardan bu yana birbiri ardına patlayan skandallarla sarsılmaktan çalışmaya vakit bulamadı. Önce 5 milyon TL’lik Boğaziçi Festivali’nde çakma sanatçıların sahneye çıkarıldığı anlaşıldı, ardından İstanbul camilerine 15 milyon TL’lik Uşak halısı döşenmesi projesinin şartnamesiz işleme konduğu gündeme geldi. Yürütme kurulu ve genel sekreterlik arasında yaşanan gerilim çatışmaya dönüşüp, ajansta yaşanan tuhaf olaylar dışarı sızdırılmaya başlandı.
KULAKLARIMA İNANAMAMIŞTIM
İşte bu dönemde neler duyduk, neler. Yöneticilerin elektronik imzalarını kullanarak bankalardan promosyon otomobil isteyenler, babasının ölüm ilanlarını ajans bütçesinden gazetelerde yayımlatanlar, her fırsatta business class biletle kıtalar arası inceleme gezilerine çıkanlar...
Şubat sonunda Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu, dört kurul üyesiyle birlikte “kan uyuşmazlığı” nedeniyle istifa etti. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başmüfettişliği görevindeyken, 2010 Ajansı’ndaki işlemleri kontrol etmesi için atanan Genel Sekreter Eyüp Özgüç de iki hafta önce ansızın görevinden alındı. Nedeni açıklanmadı. Kimileri basına izinsiz demeç verdiği için, kimileri Yürütme Kurulu’ndaki İTO Temsilcisi Şekip Avdagiç’in üzerine yürüdüğü için ipinin çekildiğini söylüyor.
Nihayet, önceki hafta Yürütme Kurulu Başkanlığına Şekip Avdagiç’in, Genel Sekreterliğe Yılmaz Kurt’un atanmasıyla ajansta sular duruldu. 2010’a sekiz ay kala, yeni ekip zorlu bir görevi devraldı.
Gelin görün ki, yeni atamalar da 2010 Ajansı’nın üzerindeki bulutları ortadan kaldırmadı. Çünkü yeni kadronun geçen cumartesi düzenlediği basınla buluşma toplantısından bir gün sonra yeni bir skandal patlak verdi. 2010 Ajansı Edebiyat Yönetmenliği’ne yeni atanan Ahmet Kot’un, 2004’te eşinin şirketi üzerinden Kültür Bakanlığı’na bir kitap hazırlarken usulsüz işlemlere karıştığı, şirketin ihale yasaklılar listesine alındığı ortaya çıktı. Skandalı ortaya çıkaran CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce oldu. 2010 Ajansı’yla ilgili TBMM’ye soru önergesi vermekle yetinmeyen İnce, Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun Ahmet ve Hatice Kot hakkında hazırladığı raporu, Meclis Genel Kurulu’nda okudu.
BAKANLIKTA İHALE KOTARILMIŞ
Raporda inanılmayacak ayrıntılar sıralanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndaki bir tanığın ağzından anlatılıyor olaylar. Ahmet Kot, eşi Hatice Hanım’la 2004 Kasım’ında bir gün mesai saatinin sonuna doğru bakanlığa gitmiş. Eşinin adına kayıtlı Yazıevi İletişim’in, bakanlığın İlhan Berk’in anısına düzenleyeceği gecede kullanılabileceği bir kitap hazırladığını söylemiş. İlgili birimin müdürü, rapordaki tanık bürokratı çağırmış. Durumu izah edip “Kendisine yardımcı olacağız, ihalenin sorunsuz tamamlanmasını istiyorum” demiş. Bizim bürokrat Kot’a kaç ayrı firma adına teklif mektubu vermesi gerektiğini, aralarındaki fiyat ve içerik farklarını anlatmış. Buna rağmen, iki hafta sonra Yazıevi’nden bakanlığa üç ayrı firma adına fakslanan teklif mektuplarında hata bulununca, müdürün talimatıyla yeniden arayıp, hataların düzeltilmesini sağlamış. Nihayet ihale tamamlanmış. Komisyonun kararı Kamu İhale Kurumu’ndan onanmadan iş 41 bin TL’ye Yazıevi’ne verilmiş. Anlaşmayı eşi adına Ahmet Kot imzalamış. Ayrıca İlhan Berk’e Saygı Gecesi için afiş, davetiye basımı karşılığında 13 bin TL’lik işi de Yazıevi almış.
Müfettiş raporuna göre, ihale danışıklı döğüş yapılmış. İhale Kanunu’nun dört maddesi ihlal edilmiş. Kitaba ödenen ücret bakanlığın Döner Sermaye İşletmesi’nce verilen fiyattan yüzde 231 fazla! Dahası proje için Yayın Değerlendirme Kurulu onayı alınmamış.
Şimdi merak ediyorum. Acaba Ahmet Kot, 2010 Ajansı’na edebiyat projeleri sunanlara, Ankara’da bakanlıkta kendisine öğretilenleri öğretecek mi? Yoksa bu bilgileri kendisine mi saklayacak?