Güncelleme Tarihi:
Istakozlar ve tüm diğer kabuklu deniz canlılarında zararlı bakteriler mevcut. Bu canlılar öldükleri anda vücutlarındaki bakteriler hızla çoğalarak toksin salıyor. Bunlar bir kez ortaya çıktığında pişirme yöntemleriyle yok edilmesi mümkün değil. Bu durumdan doğabilecek olan gıda zehirlenmesi riskini minimuma indirmek için ıstakozları canlı pişiriyoruz. Istakozların beyni olmadığı için canlı pişirildiklerini hissetmedikleri söylenir.
Ancak bu bilgi doğru değil. Tabii ki acıyı algılama ve hissetme yöntemleri bizimki gibi değil. Ancak dokularında meydana gelen hasara hem fiziksel hem de hormonal olarak tepki gösteriyorlar. Dolayısıyla acıyı saptayabiliyorlar. Hatta o esnada salgıladıkları hormon, bizlerin de acı karşısında salgıladığımız kortizol hormonu. Kortizolun amacı, yaralanmalarda vücuttaki amino asitleri yöneterek doku tamiri için kullanılmasını sağlamak ve acı hissini azaltmak. Zaten bu acının işaretleri pişirme esnasında gözlenebiliyor.
Örneğin, kaçıp kurtulma refleksi olarak kullandıkları kuyruk titremesi bunlardan biri. Özetle, ıstakozlar canlı pişirildiklerini hissediyor ve bu durumdan kurtulmaya çalışıyorlar. Bazı insanlar ıstakozu soğuk suya koyup, ateş üzerinde yavaş yavaş pişirdiklerinde anestezi etkisi yaratıldığını ve hayvanın bunu hissetmediği söyleseler de bu bilgi bilimsel açıdan oldukça yanlış. Böyle bir durumda tam aksi oluyor; hayvandaha uzun süreli bir işkenceye maruz kalıyor.
popsci.com.tr Tarafından Hazırlanmıştır.