Güncelleme Tarihi:
Koalisyon ortaklarından Hristiyan Sosyal Birliğin genel sekreteri Andreas Scheuer AB Komisyonu'nun Almanya'ya gönderdiği mesajı ‘eurokratik çılgınlık' olarak adlandırıyor. Komisyon, Almanya'nın genel olarak sosyal yardımı AB vatandaşlarından esirgeyemeyeceğini savunuyor. Avrupa Adalet Divanı'nın bu konuda alacağı karar beklenmeden yapılan açıklama, Avrupa'nın fakirlerinin devletten sosyal yardım alabilmek için Almanya'ya akın edeceği iddiasıyla başlatılan tartışmayı daha da kızıştırdı. Sadece Bavyera eyaletinde teşkilatı bulunan Hristiyan Sosyal Birlik haftalardır, ‘sosyal devleti dolandıran kapı dışarı edilir' sloganıyla kamuoyunu etkilemeye çalışıyor.
Tartışma, 2010 yılından beri oğluyla birlikte Almanya'da yaşayan bir Rumen'in işsiz olduğu için sosyal yardım almak üzere yaptığı başvurunun ret edilmesi ve yetkili mahkemenin de kararı Avrupa Adalet Divanı'na bırakmasıyla patlak verdi.
Hristiyan Sosyal Birlik, AB vatandaşlarına Almanlarla eşit muamele yapılmasını eyaletteki yerel seçimlerle Avrupa Parlamentosu seçimlerine malzeme yapmak amacında. Partinin genel sekreteri Scheuer ‘milli sosyal yasaların Almanya'ya gelen AB vatandaşlarının açık büfesi olmadığını ve AB Komisyonu'nun milli sosyal sistemlere yön veremeyeceğini' söylüyor.
Koalisyon protokolünün göç ve uyumla ilgili bölümünde, ‘AB bünyesindeki serbest dolaşım ilkesinin muhafaza edileceği, bu nedenle de AB vatandaşlarının haksız sosyal yardım taleplerine karşı çıkılacağı' belirtiliyor. Koalisyon hükümetinin bu ‘karşı çıkmayı' nasıl yapacağı henüz belli değil.
Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, AB Komisyonu'nun Romanya vatandaşının sosyal yardım başvurusuyla ilgili değerlendirmesine şöyle değindi: “Federal hükümet ve Başbakan adına burada ne söylenebilirse onu söyledim. Avrupa Adalet Divanı henüz karar almadı. Divan'da sözlü muhakeme yapılmadan herhangi bir değerlendirme yapmak doğru olmaz.”
Almanya hükümet sözcüsü, sosyal güvenlik yasalarının milli yetki alanına girdiğini ve yabancılara getirilen sosyal yardım kısıtlamalarının şimdilik sürdürüleceğini ifade etti.
AB'den yalanlama
AB hafta sonuna doğru, Komisyon'un değerlendirmesi olarak medyada yer alan açıklamaları yalanlayarak, Almanya'nın bütün işsiz AB vatandaşlarına sosyal yardım ödemek zorunda olmadığını duyurdu. Komisyon başkan vekili Viviane Reding de, İçişleri Bakanları Konseyi'ndeki konuşmasında, serbest işgücü dolaşımının otomatikman devletin sosyal yardımlarından yararlanma hakkını doğurmadığını belirtmişti.
28 AB ülkesinin sosyal güvenlik yasaları bu konuda muğlâk ifadeler taşıyor. İngiltere'de son derece sıkı muhtaçlık incelemesi yapılıyor. Hollanda nispeten liberal uygulamaları benimsemiş. Finlandiya sosyal yardımı son çare olarak görüyor ve kararı yerel idarelerin takdirine bırakıyor. Ortak ülkelerden herhangi birinde en az beş yıldır ikamet eden AB vatandaşları ise problemsiz bir şekilde sosyal yardım dilekçesi verebiliyor.
Almanya'da sosyal yardım belediyeler tarafından yapılıyor. Ağır borç yükü altındaki belediyelerin serbest dolaşımdan kaynaklanan ek yükümlülükleri nasıl yerine getireceği merak konusu. Konunun uzmanları, serbest dolaşımın maliyetine federal devletin de ortak olması gerektiğini ve sosyal yardımın esirgenmesi durumunda, muhtaç durumdakilerin kaçak ve yasa dışı yollara başvurabileceklerini belirtiyor.