OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 21, 2001 00:00
Toros dağlarının tepesindeki Huğlu'nun tek geçim kaynağı av tüfekleri. 3500 nüfuslu kasabanın her evi bir tüfek atölyesi. Kimisi kundağını yapıyor, kimisi nakışını işliyor. Kasabanın tek patronu, ‘‘Huğlu Av Tüfekleri Kooperatifi’’. Herkes kooperatifin hem çalışanı, hem üyesi. Herkesin geliri hemen hemen aynı. Parça başı çalışınca kimisi 150 milyon kazanıyor, kimisi 200 milyon. Aşağı yukarı herkes aynı parayı kazanınca ne kavga var, ne kıskançlık, ne çekişme.‘‘Bizim kapılarımız hep açıktır, kilitlemeyiz bile’’ dedi, güldü Salih
Koç. Nedenini de ‘‘aralarında gelir farkı olmaması’’na baÄŸladı: ‘‘Bende araba varsa, komÅŸumda da araba var. Kimsenin malı mülkü birbirinden fazla deÄŸil. Öyle olunca da yıllardır ne hırsızlık olur kasabamızda, ne de kavga.’’ Koç, Avrupa görmüş bir HuÄŸlulu. Ama kasabasındaki huzuru, dinginliÄŸi özleyip geri dönmüş memlekete. Belediye BaÅŸkanı Ä°smail Usta'ya göre, hiçbir gerginlik yaÅŸanmamasının nedenlerinden biri de, kasabada okey, tavla ve kağıt oyunlarının ile alkolün tümüyle ‘‘yasak’’ olması. Bu yasak, ‘‘otorite’’den ya da ‘‘muhafazakarlık’’tan kaynaklanmıyor. Kasabanın büyükleri yıllar önce öyle karar vermiÅŸ, hala bu karara uyuluyor. Hacı Osman Tetik (70), halinden memnun emeklilerden biri. ‘‘Atalarımız kaldırmış oyunu. Biz oyun oynamayız. Ama bu toplum dünya ahvalini dört dörtlük yaÅŸar.’’ 200 kadar emekli yaşıyor HuÄŸlu'da. Hepsi de memnun. Åžehirde az gelen para, yetiyor Toroslar'ın tepesinde. 10 yıl önce daha da iyi durumdalarmış. Ä°smail Can adlı emekli, ‘‘Siz bizi 10 yıl önce görecektiniz. Kaçırdınız. O zaman dört kat daha iyi yaşıyorduk, daha iyi para kazanıyorduk’’ diyor. Kaçırdığımız doÄŸru. Banka ÅŸubesi o günlerden kalma. Araba modellerinin çoÄŸu 10-15 yıl öncesinin, yeni ev yapan, arabasını yenileyebilen yok. BAŞÇAVUÅž'TAN YADÄ°GARHuÄŸlu'nun silahla tanışıklığı çok eskilere dayanıyor.1900'lerdeki baÅŸlıca geçim kaynağı, inÅŸaat ustalığı. Köyün erkekleri, çevre yerleÅŸim merkezlerindeki inÅŸaatlarda çalışırlar. Balkan harbine katılan ve askerlikte silah kademelerinde görev yapan ‘‘BaşçavuÅŸ Mustafa’’, 1914'te köyüne döner. Askerlikte öğrendiÄŸi tüfek tamirine HuÄŸlu'da devam eder, ilkel aletlerle tüfek tamirine ve imalatına baÅŸlar. Zamanla sanatını oÄŸlu Ahmet Tetik ve yeÄŸeni Kamil Namlu'ya da öğretir. Cumhuriyet sonrası yıllarda HuÄŸlu'da inÅŸaat ustalığının yanısıra kaÄŸnı ve su deÄŸirmeni yapımı baÅŸlar. Özellikle öküz arabası, o yıllarda iyi para getirmektedir. Ancak 1935'lardan itibaren ‘‘BaşçavuÅŸ Mustafa'nun çırakları giderek çoÄŸalır, tüfek yapan usta sayısı hızla artmaya baÅŸlar. 1950'lere gelindiÄŸinde, HuÄŸlu'nun neredeyse her evinde tüfek yapılmaktadır. Yeni av tüfeklerinin yanısıra, ordunun ıskartaya çıkarmak için namlusunu kırıp attığı eski tüfekleri de onarmaya da baÅŸlarlar.27 Mayıs 1960 darbesine gelindiÄŸinde artık av tüfeÄŸi yapımı, köyün tek gelir kapısıdır. 27 Mayıs'ta, askeri yönetim, tüfek yapmayı yasaklayınca köylüler, ne yapacaklarını bilemez. Konyalı olan albay Ä°hsan Kabadayı'nın aracılığıyla BaÅŸbakan Yardımcısı ve Milli Birlik Komitesi üyesi Fahri Özdilek'e gider, ‘‘Bizim aşımız ekmeÄŸimiz tüfek. Bize bir çare paÅŸam’’ derler. Özdilek, çareyi söyler; ‘‘Tamam, tüfek yapmayı serbest bırakacağız. Ama böyle olmaz, kooperatif kuracaksınız.’’ Köylüler, ‘‘PaÅŸa, bizim iÅŸi zora soktu’’ diye düşünse de paÅŸanın dediÄŸini yaparlar. 3 Ekim 1962'de köydeki ev atölyelerinde tüfek yapan köylüler biraraya gelip, ‘‘10 yapraklı bir Nasrettin Hoca defteriyle, lokum sandığının üzerinde’’ kooperatifi kurarlar. Bütün köyün yaÅŸamını deÄŸiÅŸtirecek 155 ortaklı ‘‘HuÄŸlu Av Tüfekleri Kooperatifi’’ böylece faaliyete geçer. Kooperatifin amblemi de Konya Karatay Müzesi'ndeki Selçuklu eserlerinde yer alan çift baÅŸlı kartaldır.Kooperatif sayesinde tüfek üretimi standarda kavuÅŸur. 1966'da HuÄŸlu'yu ziyaret eden CumhurbaÅŸkanı Cevdet Sunay'ın ‘‘namluluk çeliÄŸin ithaline izin vermesi’’, 1970'te köye elektrik gelmesi, üretimin geliÅŸmesini saÄŸlar. Köyün gelir düzeyi yükselir. CHP Genel BaÅŸkanı seçildiÄŸi ve daÄŸa taÅŸa ‘‘Umudumuz Ecevit’’ yazıldığı dönemlerde Bülent Ecevit, meydan konuÅŸmalarında ‘‘köy kent modelinin baÅŸarılı bir örneÄŸi’’ olarak takdim eder. 1989'da fabrika binasının yapılıp torna takım tezgahları ve elektronik cihazların alınması, kalitesinin korunmasını, üretimin modernize edilmesini saÄŸlar. ‘‘HuÄŸlu av tüfekleri’’, Avrupa ve Amerika piyasalarına açılır, ihracat baÅŸlar. Bugün artık HuÄŸlu, baÄŸlı bulunduÄŸu BeyÅŸehir ilçesinin vergi gelirlerinin yüzde 24'ünü tek başına ödeyen bir kasabadır.Küçüklü büyüklü bütün kasabalılar, tüfeÄŸi seviyor, cinayet aracı olarak görülmesine kızıyor. ‘‘Otomobil de can alıyor, bıçak da. Onlar yasak mı? TüfeÄŸi doÄŸru kullanırsan bir metal parçasından baÅŸka birÅŸey deÄŸil. HuÄŸlu'da bu kadar tüfek var, hiç adam öldürüldü mü? Hayır.’’ Mustafa Åžahin (önde), 40 yıllık nakış ustası. Ä°ncecik keskiler ve minik bir çekiçle tüfek kundağına nakışlar iÅŸliyor. Atölyesi HuÄŸlu'nun ünlü ustalarından olan babası Mehmet Åžahin'den kalmış. Babasının ölümünden hemen önce atölyede çekilmiÅŸ bir fotoÄŸraf gösterdi. Babası da bugün Mehmet Åžahin'in oturduÄŸu köşede oturuyor, üstelik arkadaki panoda asılı duran aletlerin yerleri tamamen aynı. Aradan yıllar geçecek aynı köşeye torun Adnan Åžahin (arkada) geçip oturacak. Sadık AKDAÅž (Kooperatif BaÅŸkan Yardımcısı)KeÅŸke televizyonda reklam yapabilsekAv tüfeklerinde iç pazar daraldı. 1999'da 40 bin, 2000'de 36 bin tüfek üretiyorduk, bu yıl 30 bine düştü. İç piyasadaki daralmanın nedenlerinden biri av tezkeresi almanın zorlaÅŸtırılması ve ücretinin artırılması. Silah piyasası otomatik tüfeklerin çıktığı 1990'lardan itibaren geniÅŸlemiÅŸti. 1994'te pompalıların çıkmasıyla iyice büyüdü. O zaman üretim arttı, piyasayı kalitesiz mal doldurdu. Düzce'den, Burdur'dan birkaç kiÅŸi zengin oldu. Ama ÅŸimdi tüfek satışı da bitti, zaten av sahalarımız da kurudu. Biz de piyasadaki daralmayı görünce dış piyasaya saldırdık, Avrupa'da, Amerika'da yer aradık. Fabrika yıllık 1.6 milyon dolarlık ihracatı sayesinde ayakta durabiliyor. El iÅŸi tüfekleri, diÄŸer ülkelere göre ucuza sattığımızdan alıcı bulabiliyoruz. 2 bin dolara verdiÄŸimiz tüfeÄŸin Avrupa yapımları 30 bin dolara kadar çıkıyor. 1995'te bin marka sattığımız tüfeÄŸi ÅŸimdi 300 marka veriyoruz. Çünkü bu fabrikada 140 kiÅŸi çalışıyor, 650 de ortağımız var. Biz burada iÅŸi kessek bu halk aç kalır. Av tezkeresi alımının kolaylaÅŸtırılmasını istiyoruz. En çok da gazete ve televizyonlarda reklam yapamadığımıza üzülüyoruz. 23 ayrı tüfek yapılıyorHuÄŸla'da halen beÅŸi otomatik olmak üzere 23 farklı modelde av tüfeÄŸi yapılıyor. Teknolojinin geliÅŸtirilmesinden sonra 1997'den itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri'nin silah ve yedek parça gereksiniminin karşılanmasında da görev alındı. HuÄŸlu'da, kaleÅŸnikof, kanas, biksi tüfekleri ile RPG 7 roketatarlarının bazı yedek parçaları yapılıyor. Fabrika yöneticileri, yıllık 100 milyar lira civarında olan yedek parça üretiminin önümüzdeki yıllarda artmasını bekliyor.Â
button