Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de doğup büyüyen, 1980'de İsrail'e göç eden Yuda Yağbeş, Fransa hükümetinin verdiği "Merite Civique" berat ve nişanını iade etti. 94 yaşındaki Yağbeş, 1965 yılında Fransız hükümetinin "ülkelerini iyi temsil edenlere" verdiği berat ve nişanını, Tel Aviv'deki Fransa Büyükelçiliğine teslim verdi. Yağbeş, kısa bir süre öncesine kadar Batyam'daki salonunun duvarını süsleyen berat ve nişanı iade ederken, Fransa Büyükelçiliğine bir de protesto mektubu verdi.
"Fransa'nın bu yaptığı doğru değil. Bu mesele neden Fransa'yı bu kadar alakadar ediyor, anlamak mümkün değil" diye konuşan Yağbeş, mektubunda da aynı şeyleri dile getirdiğini ve Fransa'nın tutumunu protesto ederek, bu gerekçeyle berat ve nişanı iade ettiğini yazdığını belirtti. Yağbeş, elçilikten çıkışında, "Kendimi çok rahat hissediyorum. Bir sorun varsa, bu sorun Türkler ile Ermenilerin arasındadır. Onlar da açıp arşivlere baksınlar" diye konuştu. Yağbeş, bunun nereden aklına geldiği sorusu üzerine şöyle dedi:
"Ben 1912 İzmir doğumluyum. İlkokulu, yüksek okulu orada bitirdim. Askerliğimi orada yaptım, yıllarca orada çalıştım. Emekli olduğumda buraya geldim. Geçtiğimiz günlerde Türk televizyonlarından birini seyrederken, şimdi adını hatırlamıyorum, birisinin Fransa'nın kararı üzerine, kendisine verdiği madalyayı iade ettiğini gördüm. Ben de bunun üzerine aynı kararı aldım" dedi.
İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali sırasında 11 yaşında olduğunu anlatırken, "Yunan ordusu, İzmir'i işgal etmeden bir ay önce, Türk ve Yahudi ailelerin evlerinin kapılarına fener koymasını istedi. Hepimiz birer fener astık. Babam, 'Hayra alamet değil bu' dedi. Hepimiz çok endişelendik. Ama üzerinden çok geçmeden, 9 Eylülde Türk ordusu İzmir'i aldı" dedi.
Yağbeş, İzmir'deki Yahudilerden Nesim Navaro'nun İzmir Pasaport'taki asılı Yunan bayrağını indirerek yerine Türk bayrağını astığını, Navaro'nun torununun şimdi aynı isim ve soyadla Tel Aviv'de yaşadığını kaydetti.
1937-1938 yıllarında askerliğini doğduğu İzmir'de yapan Yağbeş, askerlikten önce İzmirspor takımında oynamış. Takımın bir oyuncusu olması nedeniyle, askerliğini doğduğu bölgede yapılması mümkün değilken, zamanın İzmirspor Yönetim Kurulu başkanı da olan Askerlik Şubesi müdürünün yardımıyla antrenmanlara katılabilmesi için kendisine belge düzenlediğini kaydeden Yağbeş, "Böylece, gayrimüslimlerin görev alamadığı teftiş bölümüne girmem sağlandı" dedi.
Yuda Yağbeş, 1952-1960 yılları arasında da Demokrat Parti'nin Beyoğlu Firuzağa Ocağı başkanlığı görevinde bulunmuş ve 1960 ihtilalinden sonra partilerin kapatılmasıyla iş hayatına atılmış. Siyasete soyunduğu yıllarda Türk Basın Birliğinin denetim kurulu raportörlüğü yapan, Avrupa Birliği Sinema ve Televizyon İşçileri Sendikası Başkanlığına da seçilen Yağbeş, 1970 yılında İtalya'dan Liyakat Nişanı almış.
Sinema sektörünün de içinde bulunması nedeniyle, Cahide Sonku'dan Türkan Şoray'a, Türk sinemasının birçok yıldızıyla çalışmış Yağbeş, 1980'de emekli olunca, Türk Basın Birliğinin İsrail temsilcisi olarak İsrail'e geldiğini, ancak Türkiye ile ilişkilerini hiç koparmadığını anlattı. Türkiye'de iken iki kez evlenen ve oğullarından birini 1973'teki Yom Kippur savaşında, diğerini de iki yıl kadar önce bir patlamada yitiren Yuda Yağbeş'in bir oğlu ve bir kızı daha bulunuyor.