Güncelleme Tarihi:
İSRAİL GAZETESİNDEN ÖNEMLİ İDDİA
Türkiye’nin, birbiri ardına tüm bu sıkıntıları yaşadığı İsrail’deyim.
Kafamdaki soru: Acaba İsrail ne mesaj verecek?
Hemen söyleyeyim, mesajlar son derece sıcak. İsrail yönetimi, belli ki ilişkileri düzelmek istiyor.
Daha ilk dakikada sıcak bir karşılama kendini göstermeye başlıyor.
Tel Aviv’e, THY uçağı ile geliyoruz. Daha önce de İsrail’e gazeteci olarak gelmiş, havaalanlarında pek çok güvenlik prosedürü ile boğuşmuştum.
Ancak bu kez farklı; İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan bir görevli Türk gazeteci grubunu daha körükte karşılıyor, diğer yolculardan ayırıp, aprona yanaşmış bir araçla pasaport kontrolüne götürüyor.
Pasaport kontrolümüz sadece iki dakika; hepimizin elinde normal pasaport, ama diplomatik pasaport bölümünden geçiriliyoruz.
İLK MESAJ ORDUDAN
Ardından ilk resmi mesaj geliyor. Üstelik çok üst düzey bir askerden.
İsrail Yönetimi’nin Gazze ve Batı Şeria’nın imarından sorumlu birimi COGAT’ın başındaki Tümgeneral Eytan Dangot’tan.
General Dangot ile, İsrail’in Hamas kontrolündeki Gazze sınırında geçirdiğimiz uzun bir günün ardından, akşam yemeğinde buluşuyoruz.
Türkiye’nin İsrail’le arası, Gazze’deki İsrail operasyonları ile limonileşmiş, Gazze’ye yardım götürmek üzere yola çıkan Mavi Marmara gemisindeki 9 Türk vatandaşının öldürülmesi ile de büyük yara almıştı.
Ancak General Dangot, sanki bu olaylar “hiç olmamış gibi” konuşuyor, işbirliği çağrısı yapıyor.
TÜRKİYE İSRAİL İÇİN ÇOK FARKLI
Sürekli altını çizdiği unsur şu:
“Türkiye, İsrail için farklı. Türkiye isterse, Gazze’ye de, Batı Şeria’ya da işbirliği konusunda, tüm diğer ülkeden farklı bir yol izleriz.”
Aynen şu cümleyi kuruyor General Dangot:
“Türkiye istesin; işbirliğimizde hiçbir sınır olmaz. Türkiye’nin işbirliği yapmak istemesi halinde, tüm diğer ülkelerden farklı bir konumu olur. Siz yeter ki isteyin, işbirliğinde sınır yok...”
SAVAŞ COĞRAFYASINDA YAŞAMAK / FOTO ANALİZ
AMA SIKINTILAR HALA MEVCUT
Mesajlar iyi de, sıkıntılar olduğu gibi duruyor.
Mesela Gazze’ye yönelik abluka.
General Dangot’un başında bulunduğu birim, her ne kadar “sivil yardım” kurumu gibi olsa da, Savunma Bakanlığı’na bağlı çalışıyor. Üstelik ablukanın kontrolü de bu birimin, yani COGAT’ın görevleri arasında.
COGAT’ın başı General Dangot, ablukanın “yasadışı” olduğu yorumumuza katılmıyor.
Gerekçesi hazır: "Biz, terörle savaş halindeyiz."
General devam ediyor:
"Bir asker olarak, neden hükümetin Gazze ve Batı Şeria’ya yönelik sivil aktivitelerini koordine eden kurumun başındayım. Çünkü bir asker olarak, halkımı savunmak zorundayım..."
İSRAİL'İN GAZZE SAVUNMASI
Yani ablukayı “İsrail’in savunmasının bir parçası” olarak görüyor General. Ve birkaç kez yineliyor:
“Hamas terörist bir örgüttür. Halid Meşal bir teröristtir...”
General Dangot, uzun uzun, Gazze ve Batı Şeria arasındaki farkları anlatıyor. Batı Şeria’da Ebu Mazen adıyla tanınan Mahmut Abbas yönetimiyle yaptıkları işbirliğini öven General, Gazze’de ise “Hamas’la hiçbir temasımız yok. Gazze’ye yönelik faaliyetlerimizi de, buradaki Abu Mazen’in adamları aracılığıyla koordine ediyoruz” diyor.
HAMAS GİTSİN, SORUN ÇÖZÜLÜR
Pek sorun nasıl çözülecek?
“Getirin Gazze’ye Ebu Mazen Yönetimini, Hamas’ı indirin” diyor General. Ardından ayrıntılı anlatıyor:
“Filistin konusundaki uluslararası planın uygulanmasını sağlayın, bir de İsrail Devleti’nin var olma hakkını kabul ettirin Hamas destekçilerine, sorun çözülür” .
Araya giriyoruz: “Ama Hamas seçilmiş bir yönetim...”
General, “Seçildikten hemen sonra, bize roket fırlatmaya başladılar. Bu nasıl bir seçilmiş yönetim” diye kesiyor sözü.
MAVİ MARMARA OLAYI
General Dangot sohbette, sık sık Mavi Marmara olayına atıfta bulunuyor:
“Dostlar arasında da görüş ayrılığı olur. Dostlar hep aynı görüşte olmak durumunda değil. Bizim de görüş ayrılıklarımız vardı. Ama flotilladan sonra işler değişti” diyor.
İlişkilerin iyi olduğu günleri, biraz hasretle anıyor.
Mavi Marmara konusunda, “Ama Gazze’de liman bile yok. Nereye indireceklerdi yüklerini” tezini tekrarlıyor. “Gemiler daha gelmeden Türk hükümeti söylemiştik; Ne getirirseniz getirin o gemilerle, eğer Aştod limanına indirmeyi kabul ederseniz, hepsini ama hepsini, karayoluyla biz ulaştıracaktık Gazze’ye...”
Ve devam ediyor General;
“Nitekim, daha sonra tüm yükleri götürdük de Gazze’ye. Ama hem yiyeceklerin, hem ilaçların tarihleri geçmişti. Pekçok malzeme kullanılamaz haldeydi.
Götürdük ama, Gazze’de kimse teslim almak istemedi onları...”
ABLUKAYA ETKİSİ OLDU MU?
Yine çok tartışılan bir başka unsur...
Mavi Marmara olayından hemen sonra İsrail hükümeti Gazze’ye yönelik ablukayı yumuşattı. Acaba bu filotillanın etkisi miydi?
General Dangot, Gazze’ye yönelik “kontrollerin yumuşatılması, prosedürün azaltılması” kararının daha önce alındığını savunuyor.
“Bakın” diyor: “Bir ülke, bir araba gibi değildir. Olsa olsa arabaları taşıyan koca bir tır gibidir. Manevra yapması da uzun sürer. Mavi Marmara, bizim aldığımız kararı uygulamamızı hızlandırmış olabilir. Ancak zaten kontrollerin yumuşatılması kararının sonuçlarını da 45 gün sonra görmeye başladık...”
İsrail’de Filistinlilerle ilişkilerden sorumlu kurumun başındaki General’in mesajları böyle.
Ama İsrail gezimiz sürüyor.
Asıl merak ettiğim, İsrail hükümet yetkililerinin neler söyleyecekleri. Onun randevusu Çarşambaya...