Güncelleme Tarihi:
NYT, “Askeri güç kullanılmasına karşı daha sert bir tutum halk içinde çok az tartışma yaratıyor” (A Tougher Stance on the Use of Military Force Stirs Little Public Debate) başlıklı makalede, Gazze Savaşı sonrası İsrail’deki durumu değerlendirdi.
Makalede, İsrail’in Hamas üzerine gerçekleştirdiği saldırıların uluslararası arenada gördüğü tepki ve İsrail hükümetinin askeri güç kullanımına yönelik bakışı ele alındı.
Gazeteye göre, İsrail’in Gazze’deki Hamas militanlarına yönelik ağır askeri saldırısının ardından ülkenin politik ve askeri liderlerinin yoğun bir uluslararası kınama ve savaş suçları eleştirisiyle karşı karşıya kalmalarına rağmen bununla ilgili fazla endişe taşımıyorlar.
İsrail askeri doktrini, orduya Hamas’a karşı Gazze’dekine benzer bir operasyon düzenleme hakkı veriyor. Ayrıca, ordudaki bazı yetkililer, daha sert bir askeri müdahale seçeneğini destekliyor. Bu görüş, eleştirilere maruz kalmasına rağmen İsrail halkında fazla yankı bulmuyor.
İsrail’in üç hafta süren Gazze saldırısı ve 2006’da Lübnan’da Hizbullah’a karşı verdiği savaş, sınırlarına “geçici bir sükunet” de getirdi. İsrailli yetkililere göre bu sonucun elde edilmesi düşmanlarının Siyonizm’i benimsemesine değil, İsrail’in Lübnan’da başlayan ve Gazze’de devam eden operasyonlarının caydırıcılığından kaynaklanıyor.
Ancak Hizbullah’ın tekrar silahlanmaya hız vermesiyle birlikte İsrail’in bu caydırıcılığıyla bölgede tesis edilen barış da geçici olabilir.
Filistien’den İsrail’e yapılan roket saldırılarını önlemek için düzenlenen Gazze operasyonu çoğu sivil 1,400 Filistinlinin ölümüne yol açmıştı. Operasyonun yarattığı büyük tahribat ve can kayıpları, Birleşmiş Milletler’in (BM) ünlü yargıcı Richard Goldstone’un, İsrail’i kasten sivillere saldırmak ve uluslararası savaş yasalarını ihlal etmekle suçlamasına neden olmuştu.
NYT, Hamas ve Hizbullah çatışmalarında görülen kalıcı zorluklardan birinin düşmanı nüfus içine karışmış halde iken tespit etmek olduğunu ifade etti. İsrail ise sivillerin saldırı yapılacak bölgelerden uzaklaşmaları için önlemler aldıklarını savunmuştu.
İsrail aynı zamanda, Hizbullah ile 2006 yılında yaşanan savaşta, Kuzey-Güney Lübnan’ı arasında köprü görevi yapan Beyrut havaalanını bombalaması nedeniyle de eleştirilmişti.
Ancak ülkenin yetkili ağızları bunu Hizbullah’ın savaş çabalarını engellemek için yaptığını açıklamıştı.
LÜBNAN’A HİZBULLAH UYARISI
Hizbullah’ın Lübnan hükümetinde daha aktif yer aldığı günümüzde ise, İsrailli yetkililer örgütün eylemleri nedeniyle Lübnan’ın daha fazla sorumlu görülebileceğini belirtti.
NYT, yetkililerin İsrail’in yerel nüfusa zarar vermek için ekonomik ve sivil altyapıyı vurma planları olduğunu şiddetle reddettiği gibi, terörle kanıtlanmış bağlantısı olmayan hiçbir hedefin vurulmayacağını söylediğine de değindi.
Gazete, tüm bu açıklamalara rağmen, Hamas’ın askeri eylemlerine katkıda bulunduğuna dair kanıt bulunamamış olduğu halde, İsrail’in Gazze’deki parlamento binasını ve merkez hapishanesini bombaladığına dikkat çekti.
ORDUNUN DOKTRİNİ DEĞİŞİYOR
İsrail’de bulunan sivil toplum örgütü İşkence Karşıtı Komite tarafından kısa bir süre önce yayınlanan bir rapor ise, İsrail ordusunun savaş doktrininde hem yasal hem de politik alanda tehlikeli ve “ciddi bir değişim” gösterdiğini belirtti.
NYT, raporun halk içinde çok az tepkiye neden olduğuna dikkat çekerken, İsrailli yetkililer ve güvenlik uzmanları değişmesi zorunlu olan şeyin ordunun tavrı değil, uluslararası yasaların bakış açısı ve uygulamaları olduğunu yazdı.