Güncelleme Tarihi:
Damsgaard, “İsrail'deki tek homoseksüel büyükelçi olmanın nasıl bir şey olduğunu” gazeteye anlatırken, “İsrail'de yaşam, beklediğimden kolay geçti” dedi.
Gazetenin internet sitesinde “Aşık Büyükelçi” başlığı altında yayımlanan söyleşide, “Bugünlerde Danimarka'nın İsrail Büyükelçisi Carsten Damsgaard'ın evinde kutlanacak çok şey var: Damsgaard kısa süre önce İsrail'deki başarılı hizmetinin ikinci yılını doldururken, aynı zamanda evlilik ortağı Esben Karmak ile de gümüş yıldönümlerinin yarısını, yani 12,5 yıldır süren beraberliklerini kutladılar. İnce hatlı, bakımlı, şık ve 50 yaşından çok daha geç görünen Damsgaard, İsrail'de eşcinsel olduğunu açıkça söyleyen tek büyükelçi” denildi.
Kopenhag'da Karmak ile bir partide tanıştığı günü anlatan Damsgaard, “Çok çekici bir adam gördüm. Konuşmaya başladık... İç dünyalarımız aynıydı. Aynı kitapları okumuş, aynı filmleri görmüştük. Aynı tarzda konuşuyorduk. O zaman 37 yaşındaydım ve daha önce de ilişkilerim olduğu için karşılaştırma yapabiliyordum. O ise daha 25 yaşındaydı, ama yetişkin bir yanı vardı ve kendisi de benim gibi olduğunu fark etti... O gün bugündür de birbirimizden ayrılığımız olmadı” dedi.
İLK EVLİ ÇİFT
Yediot Ahronot gazetesi, Danimarka Dışişleri Bakanlığı kayıtlarına Damsgaard ve Karmak'ın evli ilk erkek çift olarak geçtiklerini, şimdi 38 yaşında olan Karmak'ın bir diplomatın eşine tanınan tüm ayrıcalıklara sahip olduğunu yazdı.
Damsgaard da, eşi Esben Karmak'ın Cumhurbaşkanlığı'nda güven mektubunun sunulduğu törene davet edilenler arasında olduğunu ve İsrail'e gelişinin ikinci gününde diplomatik statüye kavuştuğunu söyledi.
Yediot Ahronot, hem şimdiki Cumhurbaşkanı Moşe Katsav'ın, hem de önceki Cumhurbaşkanı Ezer Weizman'ın homoseksüellik karşıtı demeçlerinin tetiklediği tartışmalar hatırlanacak olursa, Danimarkalı diplomat çiftin İsrail'e sorunsuz girişlerinin bile başlıbaşına şaşırtıcı bir olay olduğunu kaydetti.
Katsav, 2001 yılında verdiği bir demeçte, bu durumu özendirmek istemediğini belirtmiş, Weizman da iki erkeğin birlikteliğini ”tiksindirici” olarak nitelemişti.
Damsgaard ise “Cumhurbaşkanı bize çok iyi davrandı; ikimizin de elini sıktı. Eşi de elimi sıktı ve törende güven mektuplarını sunan öteki büyükelçiler de ellerimizi sıktı” dedi.
GENÇLİĞİNİ ANLATTI
Jutland yarımadasında küçük bir kasabada doğan Damsgaard, gençliğini şöyle anlattı:
“7 yaşıma kadar ailemin tek çocuğuydum. Hanım evladı da değildim. Sporda, özellikle hafif atletizm dallarında çok iyiydim. Kendimi bildim bileli erkeklere yakınlık duymakla birlikte lisede kızlarla birlikteydim. Bu, aslında sosyal bir gereksinimden kaynaklanıyordu. Açığa çıkmayı aklıma bile getirmedim, çünkü saklı bir şey yapmıyordum. Ailem olup bitenin farkındaydı. Çıktığım kimseyi eve getirmedim, ama annem ve babam ilişkilerimin daha uzun sürdüğü arkadaşlarımı biliyorlardı. Dolayısıyla ailemi karşıma alıp 'Anne, baba, bakın size açmam gereken çok önemli bir konu var' dememe gerek kalmadı.”
Dışişleri Bakanlığı'nda 30 yaşına varmadan göreve başladığını anlatan Büyükelçi, “Danimarka'da bizler İsrail'de ve Ortadoğu'da olup bitenlere çok ilgiliyizdir. Danimarka basını burada olanları sürekli izler ve insanlarımızın büyük çoğunluğu da İsrail'deki yaşam hakkında epey bilgi sahibidir. Bir Avrupa Birliği üyesi olarak Danimarka'nın Ortadoğu sorununda daha aktif bir rol üstlenmek istediği sıralarda, güvenlik konularında, örneğin NATO'da bir dizi görev üstlendim. İsrail'de yürüttüğüm büyükelçilik görevi de benim açımdan bu sürecin doğal bir devamı” dedi.
“İsrail'i çok sevdiğini” belirten Büyükelçi, eşiyle ilgili olarak da şunları söyledi:
“Tüm büyükelçi eşleri gibi, benimle birlikte tüm o sıkıcı yemeklere geliyor. Ama kendi yaşamı da var. Doktora derecesine sahip ve Kopenhag'da işadamı yetiştiren bir okulun görevlisi. Böyle olunca ben de kendisinin çiçeklerin nasıl düzenleneceğiyle, kimin nereye oturacağıyla, ziyafet için çarşıdan ne alınacağıyla ilgilenmesini beklemiyorum.
Misafir çağırdığımız zaman bu işleri birlikte yapıyoruz. Belki ben meslektaşlarıma kıyasla bu işlerle daha fazla uğraşıyorum, ama bunun nedeni bir erkekle evli oluşum değil. En son ayrıntısına kadar her şeyin içinde olmak, benim karakterim. Esben'in söyleşilere çıkmamasının nedeni de bu. Sorun, size araştırma konusunu, küresel pazarda şirket kültürünü, enine boyuna anlatsın. Ancak, çiçek düzenleme ve hayır işleri konusunda söyleyeceği bir şey yoktur. Gazetede büyükelçinin karısı diye tanıtılmak da istemez.”