OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 19, 2001 00:00
İntifada'nın başından bu yana uluslararsı kamuoyunun sert eleştirilerine maruz kalan İsrail Ordusu, uluslararası kamuoyu nezdindeki imajını yumuşatmaya çalışıyor.Sözcü olarak kadın subaylar kullanmak, silahlarını parlak renklereboyamak gibi halkla ilişkiler uzmanlarının önerilerini yerine getirmeye hazırlanan Ordu, uluslararası basına karşı izlediği sert stratejiyi de yumuşattı. Bir süredir birbiri ardına brifingler veren, arazide tezlerini anlatan, eleştirileri dikkate alan ve Filistinliler hakkında sert ifadeler kullanmaktan kaçınan Ordu, sert imajını değiştirmeye çalışırken Filistin halkına da yumuşak mesajlar veriyor. Son olarak İsrail Ordusu tarafından bir grup yabancı gazeteci için Batı Şeria'da düzenlenen güvenlik turunda ''Teröre karışmayan Filistin halkına zarar vermek istemiyoruz ama terör saldırılarını engellemek zorundayız'', ''İsrail askerlerinin ve Yahudi yerleşimcilerinin sivil halka zarar vermesini engellemeye çalışıyoruz. Filistinli teröristler gibi İsrailli teröristlerin de cezalandırılması için çaba harcıyoruz'', ''Güvenliği sağlamak zor ama pes etmek niyetinde değiliz ve yeterli hazırlığımız var'' mesajları verildi. UZUN DÖNEMLİ ÇATIŞMAYA HAZIRLIKZırhlı bir otobüsle yapılan güvenlik turunda edinilen izlenimler, iki tarafın da uzun bir çatışmaya hazırlandığını yolunda. İntifada'nın 2006'ya kadar süreceği saptamasını yapan İsrail, ''intihar saldırılarına karşı en etkili önlem'' olarak gördüğü Filistin kentleri etrafındaki ablukaları giderek yoğunlaştırıyor, Filistin ateşine maruz kalan Yahudi yerleşim merkezlerinin etrafına duvarlar örüyor ve yerleşimcilerin yollardaki güvenliğini denetlemek için arabalarını uydu ile takip edebileceği merkezler oluşturuyor. Yol kavşaklarındaki yüksek tepelere yeni üsler kuruyor. Filistinliler ise bunlara intihar saldırılarını artırarak cevap veriyor. İntihar eylemcilerinin, artık kadınları ve aile sahibi orta yaşlı erkekleri de içeren, değişen profili İsrail işgaline karşı duyulan tepkinin bütün toplumu eyleme iletecek kadar şiddetlendiğini gösteriyor. GÜVENLİĞİ SAĞLAMAK ZORBatı Şeria'da, İsrail Ordusu'nun tanımı ile ''Benjamin Tümeni Bölgesi'' Ramallah'ı ve Kudüs'ün banliyölerini kapsıyor. Oslo Anlaşmasının yarattığı iç içe geçmiş A, B, C bölgelerinin kafa karıştıran bir coğrafya oluşturduğu bu bölge, Kuzey'e ve Güney'e uzanan ana yolların kesiştiği kritik bir kavşak ve işgal altındaki Filistin topraklarının İsrail'e açılan ana kapısı. 300 bin Filistinlinin ve 60 bin İsraillinin yaşadığı bu bölgede, 100 Filistin Köyü ve 60 Yahudi yerleşim merkezi var. İntifadanın başından beri en sert çatışmaların yaşandığı ve İsrail Ordu'sunun Filistinli sivillere karşı tutumundan dolayı en fazla eleştiri aldığı bölgeyi üst düzey bir İsrailli askeri yetkili ''Burası güvenlik açısından en sorunlu bölgelerden birisi ve tam bir çatışma merkezi'' diyerek tanımlıyor. İsrailli askeri yetkiliye göre en önemli sorun, Yahudi Yerleşim Merkezlerinin ve bu merkezlere giden yolların korunması. Askeri yetkili, ''Bu merkezlerin yasallığını tartışmak bizim işimiz değil ama korumakla görevliyiz. Biz saldırmıyoruz. Sadece onların saldırılarına cevap veriyoruz'' diyor. Ateşe karşılık verirken sivillere en az düzeyde zarar vermeyi hedeflediklerini belirten yetkili ''Bazı askerler doğru hareket etmiyorlar ve onlarla ciddi bir şekilde uğraşıyoruz'' savunmasını yapıyor. ABLUKA ETKİLİ AMA..Benjamin Tümeni'nin diğer bir görevi de, buradan Kudüs'e ve İsrail'in diğer bölgelerine Filistinli terör eylemcilerinin sızmasını önlemek. Askeri yetkili, ''Bu sızmaları önlemek için Ramallah'a abluka uyguluyoruz. Bunu Filistinlilerin hayatını zorlaştırmak için yapmıyoruz. Kontrol noktalarında yaşananlar bizi de mutlu etmiyor ama bu etkili bir önlem. Caydırıcılığı var'' diyerek eleştirileri yanıtlıyor. Giderek güçlenen ablukaya karşın intihar eylemcilerinin sayısının artmasını ise ''Ramallah'tan üzerlerinde patlayıcı olmadan çıkıyorlar ve henüz bilmediğimiz bir irtibat noktasından patlayıcı alarak Kudüs'e ve ülke içine sızıyorlar'' diyerek açıklıyor. İsrail askeri istihbaratına göre, El-
Fetih ve silahlı kanadı Tanzim'in kalesi olan Ramallah'ta son aylarda Hamas ve Ä°slami Cihad da güçlenmeye baÅŸlamış. Yüzlerce intihar eylemcisi Ä°srail'e sızmaya çalışıyor. Ä°ntihar eylemcilerinin profili de son dönemde farklılık gösteriyor. Genç, bekar erkeklerin yanısıra orta yaÅŸlı evli ve çocuklu erkekler ile kadınlar da intihar eylemlerine giriÅŸiyor. Ä°srailli askeri yetkili, Filistin toplumundaki tepkinin her kesime yayıldığını gösteren bu deÄŸiÅŸim konusunda yorum yapmayarak, ''Bu yeni duruma uyum saÄŸlamaya çalışıyoruz'' diyor. FÄ°LÄ°STÄ°NLÄ°LER VE BASINÄ°ntifada'nın başından bu yana en önemli çatışma noktalarından birisi haline gelen Ramallah'ın giriÅŸindeki AyoÅŸ KavÅŸağı, tam bir yangın yeri görünümünde. Yaklaşık 300 metre uzunluÄŸundaki bir caddeden ibaret olan çatışma bölgesinde sabahın erken saatleri olduÄŸu için yaÅŸlı bir Filistinli çiftin dışında kimse yok. Yolun iki yanındaki apartmanlarda oturan Filistinliler ateÅŸ altında kalmamak için çoktan evlerini terketmiÅŸler. Filistinlilerin her Cuma günü namaz sonrası buraya gelerek gösteri yaptıklarını ve Ä°srail askerlerine saldırdıklarını belirten yetkililer, ''Ancak basın mensupları gelmezse gösteri yapmıyorlar'' diyerek, bu kavÅŸakta niçin çok sayıda basın mensubunun çok sert talimatlara karşın Ä°srail askerlerince vurulduÄŸuna da bir anlamda açıklık getiriyor. OSLO'NUN SON KALESÄ°AyoÅŸ KavÅŸaÄŸ'ının birkaç yüz metre ötesinde Oslo anlaÅŸması ile kurulan Ramallah, ''Bölgesel Ä°rtibat Bürosu'' DCO var. Ä°srail ve Filistin Yönetimi'nin temsilcileri burada halen yanyana görev yapmayı sürdüyor. Prefabrik binaları sadece bir tel örgü ayırıyor. Bölgede Ä°srail ve Filistin bayraklarının yan yana dalgalandığı belki de tek yer olan bu büro, birkaç prefabrik binadan oluÅŸuyor ve iki tarafı bir tel örgü ayırıyor. İsrail tarafı, dışardan gelen saldırılara karşı beton koruganlarla çevrilmiÅŸ mini bir üs görünümünde. Ancak DCO'nun Filistinli görevlileri tarafından da zaman zaman içerden ateÅŸ açılmasına karşın iletiÅŸimi kesmemek için aradaki tel örgü yerine korugan konmuyor. Sadece tam techizatlı bir Ä°srail askeri küçük avlunun bir köşesinde kum torbalarının ardında bu tür saldırılara karşılık vermek için nöbet tutuyor. Büronun Ä°srailli sorumlusu Albay Rıdvan Monsur, 24 saat Filistinli görevlilerle temas halinde olduklarını söylüyor. Monsur, Filistinlilerle Arapça konuÅŸuyor ve ''yakın kiÅŸisel iliÅŸkileri olduÄŸunu'' söylüyor, ancak bu zaman zaman ''tatsız olaylar yaÅŸanmasını engellemiyor''. Oslo anlaÅŸmasının uygulanmasında iki taraf arasında koordinasyon saÄŸlamak için kurulan DCO'ların sonuncusu olan bu büro, bu günlerde Filistin tarafında öldürülen Ä°sraillilerin cesetlerinin geri verildiÄŸi irtibat noktası olma iÅŸlevini görüyor. 840 RAKIMLI ÃœSBenjamin Tümeni, Ramallah ve çevresindeki toplam 470 kilometrelik yollarda Yahudi yerleÅŸimcilerin güvenliÄŸini saÄŸlamak zorunda. 10 ayda bu bölgede 20 Ä°srailli Filistinlilerce öldürülmüş.  Yoldan geçen araçlara en fazla ateÅŸ açılan 60 nolu yolun üzerindeki Ein Yabrud köyünün tam karşındaki yüksek tepeye Ä°srail yenibir üs kurmuÅŸ. ''840 Rakımlı Ãœs'' olarak anılan bu tepe ile köy arasındaki mesafe 1 kilometre bile deÄŸil. Ãœssün hemen arkasındaki yamaçta Ofra Yahudi YerleÅŸim Merkezi uzanıyor. Askerlerin cephe çadırlarında barındıkları makineli tüfek koruganları ile çevrili üste ÅŸimdiye dek ''fazla hareket'' olmamış. Oron, burada görev yapan askerlerden birisi. ''Buraya gönderildiÄŸimizde çok endiÅŸelenmiÅŸtik ama bir haftadır buradayız ve bir ÅŸey olmadı. Sürekli olarak bu yollarda devriye geziyoruz'' diyor. Türk asıllı bir anne ile Ä°srailli bir babanın çoçuÄŸu olan Oron'un en büyük üzüntüsü, ''Bu yıl her zamanki gibi annesiyle beraber ÇeÅŸme'ye tatile gidememiÅŸ olmak''. UYDULU MERKEZPsegot Yahudi YerleÅŸim Merkezi'nde 24 saat faaliyet gösteren kontrol merkezinde de Batı Åžeria'da yaÅŸayan 40 bin yerleÅŸimcinin yol güvenliÄŸi arabalarına takılan aletlerin yardımıyla uydu ile izlenerek saÄŸlanmaya çalışılıyor. Merkez, bir yardım çaÄŸrısında hemen arabanın yerini bulabiliyor ve yardım gönderilmesini saÄŸlıyor.   Merkez görevlileri zaman zaman Filistinlilerin de kendilerini arayıp özellikle acil saÄŸlık konularında yardım istediklerini belirtiyorlar.  RAMALLAH Ä°LE İÇİÇERamallah'ın El Bireh mahallesinin son evi ile 1967 savaşının hemen sonrasında kurulan Psegot Yahudi YerleÅŸim Merkezi'nin ilk evi arasındaki mesafe sadece 10 metre. Ramallah'a hakim dev bir teras görünümündeki Psegot'un, Ä°branice anlamı da zaten ''zirve''. Bu konumu, Filistinlilerin, Yahudi YerleÅŸim Merkezleri'nin aslında askeri amaçlı oldukları tezine hak verdiriyor.   İntifada'nın başından bu yana Ramallah'tan açılan ateÅŸten korunmak için Psegot ile Ramallah arasına 3 metrelik bir duvar örülmüş. Ä°srail, Filistin ateÅŸine tankla cevap veriyor ve Ramallah sakinleri de bu ateÅŸe hedef oluyor. Psegot'ta görev yapan Yüzbaşı David Glass'e göre, iki taraf arasında ÅŸu an hiçbir temas yok, nefret çok yüksek ve barış isteÄŸi mevcut deÄŸil. Glass, ''5000 yıl sonra bu topraklara geldik ve burada kalacağız. Sinirlerimiz saÄŸlam. Dayanacak gücümüz var. Filistinliler barış istiyorlarsa, ateÅŸi kesmek zorundalar'' diyerek, tura son noktayı koyuyor.      Â
button