Güncelleme Tarihi:
Özel eğitimli donanma komandolarının sopa ve bıçaklar kuşanmış göstericilerden dayak yediğini ve güverteden atıldığını gösteren fotoğraflar, bir zamanlar gizli harekât ve kurtarma operasyonları düzenleyecek cesareti göstermekle gurur duyan İsrail’de şok etkisi yaptı.
İsrail’in merkez sol eğilimli gazetesi Haaretz yazarı Ari Şavit, “İsrail’in övündüğü yaratıcılığına ne oldu? Neden tercih edilebilecek opsiyonlar arasında en kötüsü seçildi? Genelkurmay başkanı, istihbarat servisleri neredeydi?” diye yazdı.
Şavit, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı sertleştirmeye çalışırken, neden kendi üzerindeki ablukayı sertleştirmiş olacağını anlayamadı” diye sordu?
BASKINI POLİS YAPAMAZDI
Hayatını kaybeden 9 göstericinin yanı sıra onlarca sivil yaralanırken, İsrail ordusu birçok askerin güverteye iner inmez sopa ve bıçaklarla dövülerek yaralandığını belirtti. Özgürlük Filosu organizatörleri çatışmaya girdiklerini reddetti ve askerlerin güverteye iner inmez ateş açtıklarını öne sürdü.
İsrail hükümeti ise, yaşanan olayların sorumluluğunun altı gemiden bir tanesinde pusuda bekleyen küçük bir grup eylemcinin üzerinde olduğunu söyledi. Hükümet sözcüsü Mark Regev, diğer beş gemide de benzer müdahalelerin yaşandığı ancak ölüm ve yaralanma olmadığına dikkat çekti. Regev, “Neden sadece bu gemide (Mavi Marmara) ölüm ve yaralanma yaşandı? Çünkü bu gemideki insanlar şiddet istiyordu” dedi.
İsrail’in olay hakkında kendi iç soruşturmasını yürüttüğünü belirten Regev, “İsrail’in bakış açısından yaşanan zayiatlar trajik bir durum. Bizler barışçıl, bir güvenlik operasyonu hazırlamıştık” dedi.
Birçok kişi, havadan Mavi Marmara’nın güvertesine iple inmeden önce göz yaşartıcı bomba ve duman bombası kullanmayan askerlerin savunma operasyonunu nasıl bu kadar yanlış anlaşılacak bir hale getirdiğini merak etti.
İsrail Uluslararası Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü uzmanı Ephraim Kam, askerlerin ne ile karşılaşacaklarını bilmeden güverteye indiklerini belirtti ve polisin bu tür operasyonlar için daha iyi eğitimli olduğunu ancak İsrail toprakları dışında faaliyet gösteremediklerini ifade etti.
NEDEN SABOTE EDİLMEDİ?
Haaretz’in savaş muhabiri Yossi Melman, gemileri sabote etmek dururken güverteye baskın yapmanın yanlış bir tercih olduğu görüşünde: “Geminin motorunu bir tane ip ile sabote etmek dururken neden baskın düzenliyorsunuz? Böylece denizin ortasında kalacak gemiler limana çekilmek zorunda kalacaktı” dedi.
İsrail’in Maariv gazetesi köşe yazarı Ben Caspit, donanma harekâtının politik idaresini “tam bir aptallık” olarak niteledi: “Askeriyenin üzerinde politik bir kademe var. Onlar verecekleri kararda beklenmedik senaryoları göz önünde tutması gerekenler. Fakat geçtiğimiz gün başarısız oldular” dedi.
Hamas kontrolündeki Gazze Şeridi’ne yaklaşık 10 bin ton insani yardım ulaştırmayı amaçlayan gemilere düzenlenen baskın, uluslararası bir kınama dalgası başlattı. İsrail’in bir zamanlar tek Müslüman müttefiki olan Türkiye ile ilişkilerinin son derece gerilmesine neden olan olay sonrası, Ankara ikili ilişkilerde “telafisi olmayan sonuçların” doğabileceği uyarısında bulundu.
Bazı yorumcular, yaşanan saldırıyı 1947 yılında İngiliz donanmasının baskın düzenlediği Exodus’a benzetti. Gemi, Filistin Mandası için Avrupa’ya kaçan binlerce Yahudi mülteci taşıyordu.
Exodus baskını İngiltere’yi yerin dibine sokmuş, bin sonraki yıl bölgeden geri çekilmelerine ve Yahudi devletinin kurulmasına giden yolu açmıştı. Melman, “İsrail’deki sorun her küçük olayın İsrail’in varlığına bir tehdit olarak kabul edilmesi. Tarihten ders çıkarılmalı. Sivillere karşı verilen bir savaşı kazanamazsınız. Bu bir kaybet-kaybet durumu” dedi.