Güncelleme Tarihi:
İsrail’in kendisine bakışıyla dünya genelinin İsrail’e bakışı arasındaki fark hiç bu kadar büyük olmamıştı. İsrail’in içinde de sol görüşlü liberallerle sağcı-dinci hükümet arasındaki fark gittikçe açılıyor. Amos Oz ve David Grossman gibi yazarlar ve solcu politikacılar bu hafta içinde abluka politikasını ve Gazze’ye boykotu çok sert dille eleştirdiler. Ancak görüşleri büyük bir çoğunluk tarafından yerden yere vuruldu.
İsrail’İn yapması gereken ilk şey, uluslararası inceleme baskılarını önlemek için ABD’nin desteğini almak. İsrail kaynakları, Washington’ın Netanyahu’ya en kısa zamanda bir soruşturma başlatması için elinden geleni yapması gerektiği yönünde baskı yaptığını ifade ediyor. Ancak aynı zamanda kaynaklar Washington’dan gelen desteğin bedelinin barış görüşmeleri olmasından korkulduğunu da dile getiriyor.
İsrailli diplomatlar ve askerler Türkiye’yle girdikleri sıkı telefon trafiğinde ilişkilerin tamamen kopmasını önlemeye çalışıyor. Eğer gerginlik biraz daha artarsa Türkiye kendi donanmasını abluka kırma gemilerine eşlik etmek için görevlendirebilir.
Sadece İsrail değil Gazze’nin ablukasına destek olan ABD ve diğer Batılı ülkeler de şimdi stratejilerinin verimliliğini yeniden değerlendirmek zorundalar. Uluslararası Kriz Grubu’nun bu haftaki raporunda bildirildiği gibi İsrail tek sorumlu değil. Abluka 2005’te ilk başladığında Hamas ve diğer militan gruplar İsrail’i bölgeden kovmanın başarı sarhoşluğuna kapılmıştı. 2009’daki Gazze Savaşı’ndan sonra Hamas silahlarını bıraktı bölgedeki diğer grupları da aynı şeyi yapmaya zorladı.
Hamas’ın Gazze’de bugün uyguladığı asıl politika direniş ekonomisi. Bu sayede Gazze genelinde ekonomik güç elde eden Hamas, bölgeyi kendi istediği yönde yeniden şekillendiriyor. Tünellerden her gün çok büyük miktarda ürün geçerken, Hamas bölgedeki yönetimini finanse etmek için büyük kaynak sağlıyor. Bir Hamas bakanı “Abluka bizim için bir nimet” dedi.
Hamas’ın Moskova ve Şam’da eğitilmiş eskileri örgütün güç açlığının dini prensiplerine ihanet anlamına gelebileceği uyarısı yapsa da bu seslere kulak tıkanıyor. Hamas’ın 30’larındaki ikinci nesil kurmayları hayatlarını işgal altında geçirdiği için ne yapacaklarını tam olarak bilmeseler de iktidar istiyor.
Sınırın açılması hem Gazzelilerin bölgeden çıkışına izin verecek hem de diğer etkilerin bölgeye girişini sağlayarak Hamas’ın mutlakiyetçi anlayışına bir rakip yaratacak. Ancak uluslararası politika mercilerinin çok azı ne yapmaları gerektiğini biliyor. İsrail için abluka Gilad Şalit’in serbest kalmasını ya da Hamas’ın devrilmesini sağlamadı ama Filistin siyasetinde derin bir bölünmeye yol açarak paha biçilemez bir kazanç getirdi.
Uluslararası yaygaranın ardından İsrail ve Mısır ablukayı hafifletmek için bazı önlemler aldı ancak daha fazlasının yapılması gerekiyor. İsrail kontrolündeki sınırların açılması Gazze’nin Filistinlilerin yaşadığı diğer topraklarla bağlantısını güçlendirmesi açısından önemli olabilir ancak Hamas Mısır sınırındaki Refah kapısının açılıp İslam dünyasının geri kalanıyla bağlantı kurmayı tercih ediyor.
Bölgesel ve Batılı politika yapıcılar Filistinlilerin kendi arasındaki barışın ablukayı bitireceğini umut ediyordu. Ancak Mahmud Abbas’ın Ramallah’taki danışmanları başka şeyler söylüyor. Abbas’ın en kısa zamanda Gazze’ye gidip işgal altındaki topluluklara destek vermesini isteyen danışmanlar iki hükümet arasında federal bir yapı oluşturulmasını istiyor. Ancak Filistinli iki siyasi grup arasında böyle bir yakınlaşma kolay görünmüyor.