Güncelleme Tarihi:
İSRAİL Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yigal Palmor, Washington Post gazetesi yazarı David Ignatius’un MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili dile getirdiği iddiaların İsrail’in çıkarlarına hizmet etmediğini söyledi. Bir grup Türk gazetecinin sorularını yanıtlayan Palmor, “İsrail’in bu tür bir bilgiyi sızdırmakta hiçbir çıkarı yok. Hiçbir amaca hizmet etmiyor. Eğer bu iddialar doğruysa, bunu açıklamanın İsrail’e ne faydası var? Dolayısıyla da kesinlikle İsrail tarafından sızdırılmadı” dedi.
ZEHİRLİ BİR HEDİYE
Bu olay tam olarak, Türkiye ile İsrail arasındaki yakınlaşmayı zorlaştırmak için yapılmış bir sızdırmaya benziyor. Bu haberi sızdıran çevreler Türkiye veya İsrail’e iki ülke arasındaki yakınlaşmanın gerekli olmadığı ya da imkansız olduğu mesajını göndermeye çalışıyor olabilir.
* Ignatius’un amacının bu olmadığına eminim. Ancak haberin kaynağının niyetini analiz edecek olursak, kesinlikle Türkiye ve İsrail’in ilişkilerinin tekrar düzelmesi için başlanan yola mayın konulması hedeflenmiş. Bu her iki ülkeye de verilmiş bir hediye değil, zehirli bir hediyedir.
İSRAİL’İ UTANDIRDI
Palmor, söz konusu haberin Türkiye medyasında “Hakan Fidan’ın hedef alnması” olarak görüldüğünü, ancak aynı haberin İsrail medyasında “İsrail’in hedef alınması ve itibarsızlaştırılması” olarak yorumlandığını vurguladı. Sözcü, “Bu haber, tüm İsrail medyasında Hakan Fidan’ı değil, İsrail’i utandırmak ve aşağılamak amacıyla yapılmış bir sızıntı olarak algılandı” diye konuştu.
Palmor: Müzakere çıkmaza girdi
YİGAL Palmor, İsrail’in Mavi Marmara katliamı için özür dilemesinin ardından Türkiye ile arasındaki yakınlaşma sürecinin “çok çok yavaş” ilerlediğini söyleyerek, “Çok üst düzey Türk yetkililerin yaptığı bazı açıklamalar, İsrail-Türkiye ilişkilerinde Türk tarafının hızlı bir şekilde ilerleme kaydetmek istemediğini açıkça ortaya koyuyor” dedi. Palmor, “Mesele tazminat olarak ödenecek parayla ilgili değil, mesele İsrail’in yanlış bir şey yaptığını itiraf etmesiyle ilgili. Oysa müzakerelerin şartları baştan belliydi” diye ekledi.
Dünya medyasında spekülasyonlar sürüyor
ABD’li gazeteci David Ignatius’un, “Geçen yılın başlarında Türk hükümeti, Mossad için çalışan 10 kadar İranlı ajanın kimliğini Tahran istihbaratına ihbar ettiği” iddiası, ABD ve İsrail medyasında tartışılmaya devam ediyor.
SUİKAST BAĞLANTISI:
ABD’nin saygın haber sitelerinden Daily Beast, bir ABD yetkilisine dayanarak, İran’ın nükleer şeflerinden Mustafa Ahmedi Ruşen’in Ocak 2012’de manyetik bombalı suikastla öldürülmesine Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sinirlendiğini bildirdi ve bu olayla ajanların deşifre edilmesi arasında bağlantı kuruldu. İsrail istihbaratı, bu suikastın arkasında olduğu iddialarını doğruladı.
ASIL HEDEF NETANYAHU MUYDU:
İsrail istihbaratına yakın olduğu iddia edilen Debkafile haber sitesi ise Obama Yönetimi’nin, kendisine yakın bir gazeteci yoluyla yaptığı bu “sızıntıyla” İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu hedeflediğini savundu. Obama’nın böylece Netanyahu’ya, “İran ile diplomasiyi öne çıkaran yeni politikama karşı çıkmayı sürdürürsen, Türklerin yaptığı gibi daha çok felaketle karşılaşırsın” mesajı gönderdiği öne sürüldü.
İpek YEZDANİ