İsrail basınından özeleştiri

Güncelleme Tarihi:

İsrail basınından özeleştiri
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2010 15:45

Haaretz gazetesi yazarı Gideon Levy, İsrail basınını eleştirdiği yazısında, gazetecilerin oto-sansüre boyun eğdiğini ve görevlerini bir kenara koyarak yolsuzluğun işbirlikçisi haline geldiğini belirtti. Yazarın bu soruna verdiği en güçlü örnek ise hükümetin baskısıyla İsrail basınının Mavi Marmara yolcularını 'terörist' ilan etmesi oldu.

Haberin Devamı

Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor

 

Yazdığımız, yayınladığımız, ortaya çıkardığımız ve ifade ettiğimiz şeylerden gurur duymamız için birçok sebep var. Her yerde İsrail’deki kadar canlı ve özgür bir basın bulamazsınız.

 

Ancak faydalanamadığımız bu özgürlük büyük bir tehdit altında. Etrafımızda bize yaklaşmakta olan tehlikeli bir yangın var ancak bizler hala rahatız. Bir canavar yaklaşıyor ve onu durduracak kimse yok.

 

İsrail’de henüz gazeteciler suikasta uğramıyor ancak bazıları bunun olması gerektiğini ima ediyor. Henüz ağızlarımız kapatılmadı ama birileri bunun olması için vaazlar veriyor. Daha da kötüsü bazı gazeteciler de fikirlerimizi özgürce sunmamızın önüne geçilmesini destekliyor.

Haberin Devamı

 

Meslektaşlarımız bu insanların neye hizmet ettiğini anlamıyor. Halkla ilişkilerle gazeteciliği, propagandayla gerçekleri ve gazeteciliği doğru yaptığımızı gösteren gerçek vatanseverlikle, propaganda yapmaya hizmet eden yanlış vatanseverliği birbirine karıştırıyorlar.

 

Bir ev yanıyor ve bu evin içindekiler ateşe benzin döküyor. Dışarıda ise kar amacı gütmeyen örgütleri, Arapları ve azınlıkları hedef alan tehlikeli yasalar kabul ediliyor. Bu yasalar nihayetinde bizi hedef alacak ve ne olup bittiğini çok az kişi anlayacak.

 

Hükümet, ordu veya İsrail’deki güçlü grupların yapacağı ve karşı duramayacağımız sansür veya baskı çok az. Ancak sorun şu ki, birçoğumuz teslim oluyor ve oto-sansüre boyun eğiyor.

 

TÜRKLERİ HÜKÜMET TERÖRİST İLAN ETTİ

Gazze Özgürlük Filosu’ndaki Türk aktivistler, bu tanıma uymamalarına rağmen basın tarafından “terörist” ilan edildi. Çünkü hükümet onları böyle tanımlamıştı, okuyucuların okumak şey buydu ve dokuz aktivistin öldürülmesini meşrulaştırabilme yolumuz buydu.

 

Birçok konuda kendisi aşan basın, yolsuzluğu haber yapma görevinde geri kalmaya başladı. Tersine, yolsuzluğun en büyük işbirlikçisi haline geldi. Bu durum, İsraillilere yolsuzluk olmadığı hissini vermeye yarıyor. Basındaki ‘insanlıktan uzaklaşma’ kampanyası olmadan, İsrailliler daha az tatmin olacak ve muhtemelen yaptığımız iş hakkındaki ahlaki şüpheler artacak.

 

CESARET EN AZ SAHİP OLDUĞUMUZ ŞEY

Köşe yazılarında kapsamlı ve çeşitli konularda fikirler sunuluyor, ancak gazeteciler tek bir çizgide toplanıyor: Okuyucuların bizi beğenmesi gerektiği, gereksiz yere okuyucularımızı sinirlendirmeme, öğrenmek istemedikleri bir şeyden onlara bahsetmeme.

Haberin Devamı

 

Devlet başkanlarını, bakanları ve başbakanları yaptığımız araştırmalar ve haberlerle dize getirdik. Buna rağmen en az sahip olduğumuz şey cesaret. İnsanlar işgal hakkında bir şey bilmek istemiyor mu? O zaman onlara anlatmayalım. İnsanlar Dökme Kurşunu Operasyonu hakkında gerçeği bilmek istemiyor mu? O zaman uykularını kaçırmayalım. İçimizde İsrail Güvenlik Güçleri sözcüsünün olmasına gerek yok.

 

Bugün korkunç Gazze saldırısının ardından başlatılan birkaç soruşturma ve dava bizim yaptığımız haberlerin sonucu değil. Bizler Dökme Kurşun Operasyonu’nda uyku haline sokulduk ve yanıltıldık. Bazılarımız ise operasyonu destekledi ve sonra orada olanları bilerek bulandırdı.

Haberin Devamı

 

Hükümet, Kasım 2006’dan beri basına Gazze kapılarını kapadı. Skandal olan şey ise kimsenin hükümete meydan okumaması.

 

Bu haber Gideon Levy'nin "Israeli press is censoring the truth away" başlıklı köşe yazısından derlenmiştir.

 

Planet'i Facebook'ta takip etmek için:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet

 

Planet'i Twitter'da takip etmek için:
http://twitter.com/HurriyetPlanet

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!