İsmail Cem'e açık mektup

Güncelleme Tarihi:

İsmail Ceme açık mektup
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 1999 00:00

Haberin Devamı

‘‘Sayın Bakan, Dışişleri Bakanı olarak kalmanıza çok sevindim. 55 ve 56. 57. hükümette de Türkiye'ye gerektiği gibi hizmet edeceğinize eminim. Şu kritik dönemde dünyanın nereden gelip nereye gittiğini anlamış ve tarih bilincine sahip insanlara çok ihtiyacımız var. Yabancılarla masaya oturduğumuzda önemli bir güç olarak yükselen Türkiye'nin ağırlığını hissetmeli ve hissettirmeliyiz. Siz bunu başarıyorsunuz. Kutlarım.

Önümüzdeki günlerde gündeminiz çok yoğun olacak. Abdullah Öcalan'ın yargılanması, Avrupa Birliği zirvesi, Kosova'daki savaş, Ege’de Yunan entrikaları, İran'la ilişkilerin düzeltilmesi derken başını kaşımaya vaktiniz kalmayacak. Bu çok yoğun gündeme küçük bir madde olarak iki kelimeyi eklemenizi rica ediyorum: Fügen Gülertekin.

Fügen Gülertekin yurdumuzda 'elektronik prangalı kadın' olarak tanınıyor. Kendisi şu anda ABD'nin Ohio eyaletinde Marysville Kadınlar Cezaevi'nin 'sıkı güvenlik' bölümünde katillerle birlikte çile dolduruyor. Gülertekin, bu eyaletin en güçlü ailelerinden birinin çocuğuna bakarken yaşanmış bir olay nedeniyle tam 8 yıl ağır hapse mahkum. Amerikan hukukçuları dahil pek çok kişi 'çöpsüz üzüm' durumundaki bu Türk kadınına büyük bir haksızlık yapıldığına inanıyorlar. Ama nedense adaletin sağlanması için gerekli adımlar bir türlü atılmıyor.

Türkiye'de başı belaya giren, tutuklanan Amerikan yurttaşlarının Amerikan makamlarınca nasıl kartallar gibi korunduklarını biliyorsunuz. Üzerinde 4.5 kilo esrarla yakalanan ve daha sonra Midnight Express (Geceyarısı Ekspresi) adlı aşağılık filmin kahramanı olan Billy Hayes'i bile Amerikan makamları nasıl koruyup kollamışlardı. Geçenlerde o yıllarda Türkiye'de görev yapmış bir Amerikalıdan öğrendiğime göre Billy Hayes İmralı'dan kaçmamış, kaçırılmış. Daha doğrusu 'Alın veledinizi!' diye Amerikalılara teslim edilmiş. Tabii yapılan baskılar sonucunda...

Washington Büyükelçimiz Baki İlkin ve Chicago Başkonsolosumuz Yavuz Aktaş, Gülertekin konusuyla ilgileniyorlar. Ancak yapabilecekleri fazla bir şey olmadığı anlaşılıyor.

Bu konunun en yüksek düzeyde sizin tarafınızdan dile getirilmesi gerekiyor.

Amerikalılar 'Yerel mahkemenin kararına karışamayız' diyebilirler. En azından yarın onlar bizim yerel mahkemelerin kararıyla ilgili bir eleştiri yönelttiklerinde elinizde koz olur.

Fügen Gülertekin'in yeni avukatları şu anda yeni deliller ortaya koyarak 'iadei muhakeme' kararı aldırmaya çalışıyorlar. Ama ne Gültekin ailesi ne de başkaları Ohio medyalarının en büyük patronlarıyla içli dışlı olan davacı aileye rağmen bir şey yapabileceğine inanmıyorlar. Ohio adaletine inanç yok olmuş durumda.

Bunun dışında Gülertekin'in Türkiye'ye iadesi ve Ohio Valisi'nce affı gibi seçenekler söz konusu.

En yüksek düzeyde ilginiz bu süreçleri hızlandıracaktır.

Robert Kolej'de okuldaşınız olan Fügen Gülertekin özgürlüğe kavuşunca Türkiye'de politikaya atılacağını söylüyor ve ekliyor: ‘‘Haksızlıklarla mücadele etmek için yapacağım bunu.’’

Siz politikadasınız. Hem de, sanırım aynı nedenle.

Saygılarımla...’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!