Ali DAĞLAR
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2015 14:35
İSMAİL Beşikçi Vakfı Başkanı İbrahim Gürbüz’ün silah zoruyla kaçırılmaya kalkışılmasıyla ilgili 3 kişi hakkında ‘nitelikli yağma’dan dava açıldı.
Sahibi olduğu akaryakıt istasyonuna el koyma amaçlı olduğu öne sürülen silahlı ve bomba düzenekli kaçırma girişiminden, faile karşı koyup, elindeki silahı alarak kurtulan Gürbüz’e saldırıyla ilgili biri bomba imha uzmanı, eski Jitem mensubu olduğu iddia edilen emekli astsubay, 3 sanığın 10 yıldan 15,5 yıla kadar hapsi istendi. Musa Anter, İsmail Beşikçi ve Yaşar Kaya gibi isimlerle beraber Kürt Enstitüsü’nü kuran Gürbüz tehditlerin sürdüğünü belirterek “Bu saldırının ardında derin odaklar var. Vakfımıza yönelik gözdağı. Ölürsem sorumlusu devlettir” iddiasında bulunmuştu. Gürbüz'ün avukatı Erdal Doğan ise müvekkilinin korunması için yaptıkları iki başvurudan sonuç alamadıklarını belirterek, "Soruşturmanın yürütülme tarzı ve korunma taleplerine karşılık verilmemesi, devlet tarafından gözden çıkarılmak demektir." iddiasında bulunmuştu. Sanıklar tutuksuz yargılanacak.
ABİ SENİN HİÇ DÜŞMANIN YOK MU?
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesine göre olaylar şöyle gelişti:
Müşteki İbrahim Gürbüz Büyükçekmece Kamiloba’da sahibi olduğu benzin istasyonundaki mağazayı Kığılı’nın sahibi Fahri Kiğılı’ya kiraladı. Mağaza müdürü Kamil Bedir bir süre sonra Gürbüz’e Kiğılı’nın mağazayı 3 ay sonra
boşaltacağını, önceden çalıştığı soğuk hava deposu sahiplerinin dükkanı kiralamak istediğini söyledi. Gürbüz depoyu görmek istedi. Olay günü Bedir, Gürbüz ile buluştu. Müşteki, arabasıyla gezerken yeri çıkaramadığını söyleyen sanığı yolda indirdi. Bir süre sonra tekrar Gürbüz’ü arayıp göstereceğim diyen sanık arabaya bu kez bilgisayar çantasıyla bindi. Tarif üzerine Hadımköy’e giderken sanık aralıklarla ‘Abi senin düşmanın var mı?’, ‘Sen hiç korkmuyor musun?’ sorularını yöneltince Gürbüz geziyi bitirmek istedi.
SİLAHINI ALDI, ÇANTADAN BOMBA DÜZENEĞİ ÇIKTIBu sırada belinden tabanca çıkaran sanığın üstüne atlayan Gürbüz silahı ve çantayı aldı, sanığı yolda bıraktı, en yakın karakola gidip şikayetçi oldu. Çantadan 3 gaz tabancası (spor amaçlı), uzaktan telefonla patlatma görüntülü sahte bomba düzeneği, 1 ay vadeli 250 bin liralık 2 senet, plastik kelepçeler, maske, ‘kimseye birşey anlatma’ başlıklı mektup, bıçak ve çeşitli malzeme çıktı. Sanık telefonla aradığı müştekiden bunalımda olduğunu söyleyerek özür diledi, şikayetçi olmamasını istedi. Polis şüpheliler Kamil Bedir, onu azmettirmekle suçlanan Rüştü Tolga Toker ve emlakçı emekli astsubay Erol Karakoç’u gözaltına aldı.
İŞADAMLARINI BULUP ÇÖKELİM!Gürbüz ifadesinde Kamil Bedir’i kendisiyle tanıştıran Erol Karataş’ın Güneydoğu’da Jitem’de görev yapan, bomba imha uzmanı, emekli astsubay olduğunu, Kumburgaz’da “zengin iş adamlarını bulup çökelim” dediğini duyduğunu, kısa bir süre istasyonunu kiralayan Rüştü Tolga Toker’in de organizasyona dahil olduğunu öne sürdü. Gürbüz, Toker’in AKP danışma kurulu üyesi dediği Murat Elcim’i devreye soktuğunu, bu kişiyle görüşmeyince tehdit ettiğini, araştırdığında partiyle ilişkisini bulamadığını anlattı. Tanık Ş.İ., eski ortağı Toker’in Gürbüz için “Burada tektir, Kürttür, sahipsizdir, ben buraya çökmek, istasyonu elinden almak istiyorum” dediğini öne sürdü.
MUSA ANTER’İ DÜŞÜNDÜM
İbrahim Gürbüz olaydan sonra basına yaptığı açıklamada “Kamil Bedir’e verilen görev beni ilgili kişilere teslim etmekti. Olaya gasp süsü vermek için çantaya iki tane senet koydular. Kırsala doğru giderken dikkat çekici sorular yöneltmeye başladı. ‘Abi sen hiç korkmuyor musun? Vakıf çalışmaları yürütüyorsunuz, sitenizden bütün çalışmalarınızı izliyorum, yazılarını okuyorum. Hiç korkmuyor musunuz?’ diye sorduğunda bir an aklıma Musa Anter geldi ve bir cenderenin içine düştüğümü anladım.” demişti. İddianamede tutuksuz sanıklar Erol Karataş, Rüştü Tolga Toker ve Kamil Bedir’in TCK 148/2, 149/1-a maddeleri uyarınca nitelikli yağma ve ateşli silahlar kanununa muhalefetten 10 ile 15 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması istendi.
adaglar@hurriyet.com.tr