Güncelleme Tarihi:
Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Mustafa Yetgin, tutuksuz sanık Halis Can Dağarslan, müştekiler Nihat Palandöken, Cemil Yıldız, Deniz Morsümbül ve taraf avukatları katıldı.
“O AMAÇLA GİTTİĞİNİ BİLMİYORDUM” İDDİASI
Duruşmada ilk önce savunmasını yapan ve Mustafa Yetgin’i olay yerine götürdüğü için, ‘tasarlayarak küçük yaştaki bir insanı öldürmeye yardım etmek’ ve ‘çocuk yaştaki bir insanı öldürmeye teşebbüs etmeye yardım etmek’ suçlarından 21,5 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuksuz sanık Halis Can Dağarslan, "Mustafa'yı 3 yıldır tanırım. Helin ile beni Mustafa tanıştırdı. Olay günü Mustafa Whatsapp'tan mesaj attı, bir arkadaşı ve babasını havalimanına götürmemiz için ısrar etti. Saat 15.00 civarında Mustafa'nın evine vardım. Mustafa bir sırt çantası ve bir karton kutu ile bindi. Beraberce okulun civarında bir yere gittik. Ben, Helin'in o okulda okuduğunu biliyordum. Mustafa ile ayrıldıklarını da biliyordum. Okul dağıldığından sağlı sollu öğrenciler vardı. Ben Helin'i görmedim. Mustafa benden durmamı istedi. Alacağımız adamı gördüğünü düşünerek durdum. Kutunun içerisinden bir tüfek çıkardı. ‘Bu nedir’ dedim. Kuru sıkı olduğunu söyledi. Şaşırmıştım. Arabadan indi. Sonra silah sesi duydum. Arabadan indikten sonra mı, yoksa silah sesinde sonra mı oradan ayrıldığımı hatırlamıyorum" dedi.
Ardından tutuklu sanık Mustafa Yetgin'in sorgusuna geçildi. Yetgin, "Ben heyecanlı olduğum için yazılı savunma hazırladım" diyerek 3 sayfadan oluşan savunmasını mahkeme heyetine sundu. Mahkeme Başkanı Haluk Azkın, Yetgin'in 3 sayfalık yazılı savunmasını özetleyerek okudu. Yetkin yazılı savunmasında özetle şunları söyledi:
FARKINA VARMADIĞINI SAVUNDU!
"O'nu her şeyden çok seviyorum. Helin kesin karar aldı ve benimle görüşmek istemediğini söyledi. Tekrar arkadaşlık yapmak istedim. Ortak arkadaşlarımızı arayıp kendisi ile ilgili bilgi alıyor ve kendisini görmek için bahaneler arıyordum. O benim erişilmezim olmuştu. Onu görmek için fırsatlar kolluyordum. Olay günü arkadaşım Halis'i arayarak ona yalan beyanda bulunarak beni alması için onu ikna ettim. Araba ile beni aldı. Okulun oraya gidip Helin ile konuşmak istedim. Helin bir grup arkadaşı ile bana doğru geldi. Guruptaki arkadaşları beni dövmek gibi hareketler yaptı. Helin de değmez dedi. Hakaretvari el hareketleri yaptılar. Aşağılandığım için araba ile önlerine doğru gittim. Halis'e arabayı sürmesini ve onları görünce durmasını istedim. Silahı alıp onları korkutmak istedim. Helin'e silahı doğrulttuğumun farkına varmadan silah ateşlendi. Nereye ve kim doğrulttuğumun farkına varamadım. Okulun merdivenlerinde bana doğru ateş edilmesi ile kendime geldim. Silahla kafama dayadım ancak mermi bitmişti. Ona zarar verdiğim için kendimi kahrediyorum. Helin'e zarar verdiğim için çok pişmanım. Helin'e zarar verdiğim için ailesine başsağlığı diliyorum."
“CAYDIRICI CEZA VERİLSİN”
Daha sonra, olayda yaralanan müşteki Cemil Yıldız ve Deniz Morsümbül ile okul müdürü Olcay Çınar ve kantinci Gülşen Ölmez de duruşmada yaşadıkları dehşeti anlattılar.
'ANLATTIKLARI KURGU'
Baba Nihat Palandöken ise “Hepimizin evlatları var, ben diliyorum ki, buradan öyle bir ceza çıksın ki, caydırıcı bir ceza çıksın, başka canlar yanmasın. Görgüye dayalı bilgim yoktur, bilsem önlerdim” dedi.
Nihat Palandöken’in avukatı Emrah Daylan, sanığın intihar etmek istemesi olayının kurgudan ibaret olduğunu belirterek, Halis Can Dağarslan’ın da aynı şekilde cezalandırılmasını talep etti.
TUTUKLANMA İSTEMİ REDDEDİLDİ
Duruşma savcısı Hasan Çakıcı, tutuksuz sanık Halis Can Dağarslan hakkında cinayete yardım etme suçundan istenilen cezanın yüksekliği sebebiyle tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, Halis Can Dağarslan hakkındaki tutuklama talebini reddederek, hakkında adli kontrol tedbiri olarak yurt dışına çıkış yasağı konulmasına hükmetti. Mahkeme, tarafların ek savunma vermesi için duruşmayı ertelendi.
Bu arada, kadın dernekleri de duruşmada önce basın açıklaması yaparak aileye destek verdi.