Güncelleme Tarihi:
Başvurunun sahibi Al-Huda Derneği, Kanton yönetiminin olumsuz kararının ardından internet sayfasından yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı: ‘İsviçreli Müslümanların, kendi ülkelerinde diğer dini gruplara mensup olanların yıllardır yaptıkları gibi özel okul açma ve eğitim alma hakları vardır. Konuyu İsviçre’de yıllardır faaliyet gösteren Yahudi okulları örneği ile karşılaştırarak bu haksız karara karşı yasal yollara başvuracağız.’
Al-Huda Derneği, İsviçre’de yıllardır Yahudi okulları olmasına atfen ‘Müslümanlara ayrımcılık yapıldığını’ savundu. Ülkede üçü anaokul olmak üzere toplam yedi Yahudi okulu ve 500’ü aşkın öğrenci var. Bu okullarda Tevrat ve İbranice öğretiliyor.
Öte yandan Zürih Kantonu Eğitim Dairesi Başkanı Martin Wendelspiess ise Volketswil köyündeki İslam merkezinde açılması planlanan anaokulunda uygulanması düşünülen eğitim programın ‘İsviçre’nin genel okul müfredatında öğretilen değerlerle uygunluk göstermediğini’ öne sürdü.
‘YAHUDİ OKULLARI VAR AMA…’
Başvurunun bu gerekçe ile kabul edilmediğine dikkat çeken Wendelspiess, “Al-Huda derneği internet sitesinde bunu açıkça söylüyor. Dernek anaokulunun amacını açıklarken,’ İslami anaokulları Allah’ın yardımıyla, gelecek neslimizi İslam’a karşı akımlardan, fikirlerden ve bu nedenle oluşan günahlardan koruyacaktır’ deniliyor. Böylesi tolerans, diyalog ve hoşgörüden uzak bir fikir, İsviçre okul müfredatına uygun olamaz” dedi.
Wendelspiess, Yahudi okulları konusunda ise buralarda Tevrat ve İbranice öğretildiğini kabul etti. Ancak Wendelspiess, “Buradaki temel ayrım şu ki bu okullar dini ilkeleri eğitimin merkezine koymuyorlar. İsviçre eğitim sistemine uygun öğretim yapıyorlar ve bu konuda sürekli denetim altındalar” yorumunda bulundu.
Al-Huda derneğinin arkasında olduğu iddia edilen radikal İslamcı İsviçre Merkezi İslam Konseyi de, sert bir açıklama yaparak ‘kararın tamamen ön yargılara dayandığı’ eleştirisini getirdi.
Konsey basın sözcüsü Qaassim Illi ‘önyargılı bağnaz laiklerin yeni kurbanının İslami anaokulu olduğunu’ söyledi. Illi, kiliselerde ortaya çıkan sübyancılık olayların atfen “Biz Müslümanlar, Katolik Papazların gerçekten suçlu ve günahkar olup olmadıklarını sorgulamıyoruz. Bu konuda ön yargımız yok” dedi.
‘İSLAM’IN EV DIŞINDA DA OLMASI GEREKTİĞİ ÖĞRETİLMELİ’
İslami anaokulu girişimi sahibi Al-Huda Derneği ve Merkezi İslam Konseyi yöneticilerinden, sonradan Müslümanlığı kabul etmiş olan Melanie Muhaxheri ise girişimin amacını şöyle anlattı: “Çocuklar İslam yaşam tarzını sadece evde yaşanması gereken bir olgu olarak algılamamalı. İslam’ın ev dışında da olması gerektiği küçük yaşta öğretilmeli. Müslüman çocukların kendi dinlerini, örtünme ve haya gibi gereklerini küçük yaşta öğrenmeleri gerekiyor. O nedenle böyle bir anaokuluna ihtiyaç var.”