İslamcı basında şaraplı yemek tarifi kavgası

Güncelleme Tarihi:

İslamcı basında şaraplı yemek tarifi kavgası
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 23, 2003 00:00

Milli Gazete'de önceki gün yer alan 'konyak' ve rom' gafı, muhafazakár basında yıllar önce yaÅŸanan 'ÅŸaraplı et' kavgasını da gün ışığına çıkardı. Ãœstelik, o zaman suçlayan Milli Gazete, suçlanan ise Tercüman'ın Necip Fazıl Kısakürek yönetiminde hazırlanan Ramazan ilavesinde yer alan 'ÅŸaraba yatırılmış et yemeÄŸi' tarifi. 19 AÄŸustos'ta Milli Gazete'nin 14. sayfasında yer alan 'Pratik Bilgi'lere bakanlar gözlerine inanamadılar. Çünkü, bu muhafazakár ve Ä°slamcı gazetemizde, 'Kek kurumuÅŸsa' baÅŸlığı altında ÅŸu öneri yer alıyordu: ‘‘Çok piÅŸmiÅŸ ve kurumuÅŸ meyveli bir keki yumuÅŸatmanın da yolu var: Keki tersine çevirip bir ÅŸiÅŸle birçok yerinden delin. Sonra da deldiÄŸiniz yerlere 2-3 kaşık konyak veya rom dökün. Servis yapmadan önce 24 saat bekletin.’’İslami konularda ne kadar hassas olduÄŸunu sürekli vurgulayan ve yazarları arasında Prof. Necmettin Erbakan, Mehmet Åževket Eygi'ye, Recai Kutan, Mehmet BekároÄŸlu gibi pek çok isim yer alan Milli Gazete'nin okurlarına 'konyak' veya 'rom' tavsiye etmesi, ilginçti hakikaten. Gerçi Milli Gazete, yaptığı büyük gafın farkına ertesi gün varacak ve bir ‘‘düzeltme ve özür’’ yazısı koyarak, konyak ve rom yerine viÅŸne ya da ÅŸeftali suyu önerecekti ama iÅŸ iÅŸten geçmiÅŸti artık. Çünkü aynı gün Milliyet, ‘‘Necmettin Hoca'nın yolundan giden Milli Gazete'den ilginç öneri’’ diyerek haberi sayfalarına taşımıştı bile. Milli Gazete'nin vahim hatası, muhafazakár basında bu iÅŸin öncesinin de olduÄŸunu serecekti gözler önüne. Öyle ki, 70'li yılların başında, o devrin Tercüman'ı ile Milli Gazete arasındaki kavga, bir anlamda, 'alkol üzerinden okur kapma' kavgasına dönüşmüştü. Yıllar önce yaÅŸanan bu 'kavgayı' hatırlayan da, Tercüman Gazetesi'ninden Ãœnal Sakman'dan baÅŸkası deÄŸildi.Hem de Necip Fazıl’ın Ramazan sayfasındaÃœnal Sakman, 70'li yıllarda Tercüman ile Milli Gazete arasında yaÅŸanan 'ÅŸaraplı yemek tarifi' kavgasını şöyle anlatıyor:‘‘70'li yılların bir Ramazan'ı. Tercüman'ın baÅŸa güreÅŸtiÄŸi dönemler. MuhteÅŸem bir Ramazan ilavesi veriyoruz. Ä°lavenin büyük bölümünü de Ãœstad hazırlıyor. Ä°ftar sofralarına layık yemek tarifleri iÅŸini ise sevgili arkadaşımız Argun Berker üstlendi (...) Ä°lgi büyük, tiraj yüksek, mutluyuz. Aman o da ne? Milli Gazete'de, 'Tercüman nereye?' gibi kocaman bir baÅŸlık. Alttaki haber ise tam bir rezalet: Åžaraba yatırılmış et yemeÄŸi tarifi vermiÅŸiz. Aşçıbaşılardan yemek tarifi gecikince, Argun Berker bir yemek kitabından tarif almış. Åžarap-marap kısmı da gözünden kaçmış. Kaçırır mı tabii; Milli Gazete bizi yerden yere çalıyor, Çok üzüldük, nasıl teláfi edebileceÄŸimizi, ne yapabileceÄŸimizi düşündük. Bizi kurtarsa kurtarsa Ãœstad kurtarırdı. Necip Fazıl'ın kaleminden bizi mazur gösterecek birkaç satır ilaç gibi gelirdi. Açtık telefonu; kemal-i edeple arzettik suçumuzu, ricamızı da ekledik. 'Olur. Bir ÅŸeyler yaparız' dedi.Ancak umduÄŸumuz olmadı, tutunduÄŸumuz dal elimizde kaldı. Rahmetli Ãœstad, 'Bu büyük günahtan Allah'a sığınırım' diye yazmıştı.’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!