İslam ve insan

Güncelleme Tarihi:

İslam ve insan
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2005 00:00

MANEVİ ve maddi iki yönü olan insanın, rengi, ırkı, dili, dini ve statüsü ne olursa olsun hiçbir ayrıma tabi tutulmadan zaruri olan maddi ve manevi ihtiyaçlarını gidermesi hakkıdır. Buna kısaca insan hakkı denilmektedir.Cenab-ı Allah, Kuran-ı Kerim’de insanı en güzel surette yarattığını (Tin, 95/4) ve şerefli kıldığını (İsra, 17/70) tüm insanlığın anne-babasının aynı olduğunu (Hucurat, 49/13) beyan etmektedir. Bu mesajların, 15 asır önce; kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, kadın ve kölelerin insan sayılmadığı ve pazarda da mal olarak alınıp satıldığı, zenginlerle fakirlerin kesinlikle eşit görülmediği bir topluma geldiği ve ilk defa onlara tebliğ edildiği düşünülünce, önemi daha da artmaktadır.O günkü toplumun İslam’a karşı çıkmalarının en önemli sebeplerinden biri de İslam’ın getirdiği bu prensiplerdir.* * *Modern dünyada ancak 18. ve 19. yüzyıllarda insan haklarının temel ilkeleri olarak ortaya çıkan eşitlik, hürriyet, adalet ve kardeşlik gibi kavramlar, insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlayan İslam dini tarafından 11 asır önce vazedilmiş ve Hz. Peygamber tarafından hayata geçirilmiştir. İslam tarihi bu prensiplerin Müslümanlar tarafından benimsendiğini ve uygulandığını bizlere haber vermektedir.Hz. Ömer, Ömer Bin Abdülaziz, Harun Reşid ve Fatih Sultan Mehmed gibi idareciler bu hakların uygulanması, Ahmet Yesevi, Mevláná Celaleddin-i Rumi, Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre gibi düşünürler de bu prensiplerin yaygınlaşması bakımından önder şahsiyetler olarak kabul edilmektedir.Bütün insanlara tanınan temel hakları belirten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 10 Aralık 1948 tarihinde toplanan Paris Kongresi’nde Birleşmiş Milletler Teşkilatı’na üye devletler tarafından 48 ülkenin olumlu oyuyla kabul edilmiştir. Bu belgeyle ırkçılık, kölelik ve işkence, insanlık aleyhine işlenen suçlar olarak kabul edilmiş ve yasaklanmıştır.Seyahat hürriyeti, özel hayatın gizliliği, din ve vicdan özgürlüğü, haberleşme özgürlüğü, düşünce ve onu serbestçe ifade etme özgürlüğü, seçme ve seçilme özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği, sosyal güvenlik vb. haklar ne acıdır ki bugüne kadar birçok gelişmiş devlet tarafından bile ihmal edilmiştir.* * *İnsanlar için bir rahmet olan İslam, bu beyannamedeki hakların hepsini asırlar önce zikrederken işin başına hayat hakkını koymuştur. Kuran-ı Kerim bu konuda, ‘Kim bir cana kıymayan ve yeryüzünde bozgunculuk yapmayan bir canı (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de onu yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur’ (Maide 5/32) buyurarak insan hayatının ne kadar yüce olduğunu göstermiştir.İslam, düşünceye bir sınır getirmemiş, insanları düşünmeye, akıl yürütmeye davet etmiş, din ve vicdan hürriyetini tanımış, farklı dinlere mensup insanlardan oluşan bir toplumda yaşamanın örneğini de bizzat Hz. Peygamber vermiştir.Allah insanı yaratırken tüm haklarını da ona vermiştir. Yaradılıştan beri gönderilen tüm peygamberler de Allah ve kul haklarını insanlara öğretmek ve uygulayarak örnek olmak için gönderilmişlerdir. Yapılan kanunlar, beyannameler bu hakların korunması için yapılmaktadır. Bu manada Hz. Peygamber’in Veda Hutbesi, insanlık tarihinin ilk ‘İnsan Hakları Beyannamesi’ niteliğindedir.SORALIM ÖĞRENELİMİkinci derece akraba evliliğinden dolayı özürlü doğan çocuk var. İslam’ın bu konudaki görüşü nedir?Murat EDİZ-İZMİRİkinci derece akraba evliliğini İslamiyet yasaklamamıştır. Bu evliliklerden doğacak tüm çocukların mutlaka özürlü olacağına dair kesin tıbbi bir kural yoktur. Bugünkü gelişmiş tıbbi imkánlar çerçevesinde bu tür evlilikler yapılmadan önce genetik araştırmaların yapılması ve çıkacak sonuca göre hareket edilmesi daha doğru olur.Ehl-i Beyt’i Nuh’un gemisine benzeten hadis nerede geçiyor?Mustafa UĞUR-İZMİRSöz konusu hadis, Hákim’in Müstedrek’inde ‘Ehl-i Beyt’im Nuh’un gemisi gibidir. Bu gemiye binen kurtulur ve dışında kalan ise helak olur’ şeklinde rivayet edilmiştir.İtikafa çekilmek ne anlama gelir, dinde yeri var mıdır?Süleyman SARITAŞ-İZMİRİtikaf; cemaat, köy, mahalle vb. halkından en az bir kişinin mescide çekilerek bir müddet kendini ibadete vermesi, evinden, işinden ayrı kalması ve halkla günlük işlerini askıya alması şeklinde yapılır. Hz. Peygamber, ramazanın son on gününde mescitte itikaf ibadeti yapmış, son yılında bunu iki katına çıkarmıştır. Kuran’da ‘Mescitlerde ibadete çekilmişken kadınlarla cinsi ilişki bulunmayın’ buyurulmuştur.Fatiha ne demektir? Namazın her rekatında niçin tekrarlanıyor?Mehmet TURGUTİSTANBULFatiha; ilk, evvel, başlangıç demektir. Kuran’ın bütün mesajlarını, mana, bilgi ve hükümlerini içermektedir. Yani Kuran’ın özetidir. Bundan dolayı namazda tekrarlanmaktadır.Organlarım için bir yere başvurmak istiyorum, günah diyorlar. Bilgi verir misiniz?Arslan Şenol MEHMETMUĞLABu konuda daha önce bir makale yazmıştım. Organ bağışlamak, bir hayat kurtarmak demektir. Çok sevabı vardır. Hemen organınızı bağışlayınız.Rüyada cinsi ilişkide bulunuyorum. Uyandığımda yaş izine rastlıyorum. Boy abdesti gerekir mi?İbrahim-MARDİNBu durumda boy abdesti almanız gerekmez.Umre, hac yerine geçer mi?Dursun ABAZA-SAKARYAUmre sünnettir. Farz olan haccın yerine geçmez.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!