Ä°slam müziÄŸinde blues coÅŸkusu var

Güncelleme Tarihi:

İslam müziğinde blues coşkusu var
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 25, 2001 00:00

Neyzen Kudsi Erguner, Almanya'da caz plakları yayımlayan ACT firmasından çıkan son albümünde farklı ülkelerin sanatçılarını tasavvuf müziÄŸinde buluÅŸturdu. Erguner, albümün yaklaşık yüzde 30'unun emprovize (doÄŸaçlama) müzik olduÄŸunu söylüyor.Yunus BalcıoÄŸlu ve Halil NeciboÄŸlu'yla yollarınız nasıl kesiÅŸti; Ä°slam Blues'da ÅŸarkıcı yerine iki hafızın yer almasının özel bir nedeni var mı?- Son yıllarda Türkiye'de yaptığım projelerde solist bulma sıkıntısı yaÅŸadım. Çünkü iki tür solist var: Gazino kökenliler ve radyo kökenliler. Gazino kültürünün temsilcileri mübalaÄŸalı noktaya gelmiÅŸ durumda. Radyo kökenliler ise akademik olacağım diye soÄŸumuÅŸ, ifadesizleÅŸmiÅŸ. Solist bulamayınca aklıma camilerdeki ses kapasitesi geniÅŸ hafızlar geldi. Aziz Bahriyeli, Fevzi Mısır'la birkaç çalışma yaptık. Sonra Yusuf Bilgin'le çalışmaya baÅŸladık. En son projem Osmanlı Davulları'nda 20 kadar hafızı bir araya getirdik. BalcıoÄŸlu ve NebioÄŸlu da bu grubun içindeydi. Sonra birlikte baÅŸka projeler yapmaya baÅŸladık.Albümün kadrosu Paris Charles De Gaulle Havaalanı'ndaki çokulusluluÄŸu kıskandıracak kadar zengin: Vietnam'dan ünlü gitarcı Nguyen Le, Ä°spanya'dan oriyantal bir kontrbasçı R. Garcica-Fons, Cezayir'den davulcu Karim Ziad , Fransa'dan basçı Bruno Caillat ve Türkiye'den yıldızı hızla parlayan kemençeci Derya Türkan, kanuncu Hakan Güngör... Aynı frekansı tutturmak, katılımcı bir atmosfer yaratmak zor oldu mu?- Hepsiyle daha önce ortak çalışmalar yapmıştım. Renaud Garcia Fons'la bir caz üçlümüz var. DoÄŸu müziÄŸine, modal müziÄŸe çok yakın. Yaklaşık 40 konser verdik ÅŸimdiye kadar. Nguyen Le'yle Bakida albümünde çaldık. Çok yumuÅŸak, hassas bir tonu var gitarda. Mark Mauseef, Karim Ziad ve Bruno Caillat da beraber çalıştığım isimler. Uyum zorluÄŸu çekmedik. Bu albüm iki günde stüdyoda canlı kaydedildi. Kes, yapıştır yapılmadı. Temaları ben yazdım, arada herkes emprovizasyonla katıldı. Albümün yaklaşık yüzde 30'u emprovize müzik. BU BLUES, BAÅžKA BLUESAlbümde Ä°slam var, fakat müzikal form olarak blues yok. CD ismine bakınca insan gospel ya da delta blues örnekleriyle karşılaÅŸmayı bekliyor. Siz blues'u nasıl tanımlıyorsunuz?- Blues'u bir müzik türünü vurgulamak yerine ruh halini ifade eden sıfat olarak kullandım. Batı kültürlerinde mavi (blue), hüznün rengidir. Efkarı, garipliÄŸi, dertliliÄŸi ifade eder. Hüzün, bütün DoÄŸu müziklerinin atmosferini oluÅŸturur. Dolayısıyla DoÄŸu müziklerinin tümü blues'dur. Ben klasik anlamda müziÄŸin de hüznün ifadesi olduÄŸunu düşünüyorum. ‘‘Müzik=EÄŸlence’’ bugünün yaklaşımı. Bu albümde form olarak blues yapmaya, blues'u tasavvufla birleÅŸtirmeye çalışmadık. Afro-Amerikalı müziÄŸi Türkiye'ye uyarlamak bence saçmalık. Bütün çalışmalarım için geçerli olan birkaç önemli yaklaşım var. Farklı kültürlerin müzikleri, enstrümanları ilgimi çekiyor. DiÄŸer coÄŸrafyalardaki müzikçilerle buluÅŸup çaldığımda insani kaynaÅŸmanın yarattığı renk zenginliÄŸi beni heyecanlandırıyor. Türkiye'de yaÅŸayan insanların kültürü, Türkiye coÄŸrafyasıyla sınırlı deÄŸil. Tarihe, köklerine baktığımızda kültürümüzün Endülüs'ten Hindistan'a kadar geniÅŸ coÄŸrafyadaki kültürlerle etkileÅŸim içinde olduÄŸunu görüyoruz. Ortak noktaları gün ışığına çıkarmak önemli. Ayrıca entelektüel olarak Türkiye'deki bir tabunun üzerine gitmek istiyorum. Batı, uygarlığın tek temsilcisi olarak görülüyor. Batı kültürü tek evrensel kültür kabul ediliyor. Artık Batı bile böyle düşünmüyor, DoÄŸu kültürünü inceliyor. DoÄŸu'nun kültürel deÄŸerlerini görmek için Batı'ya bakmamız, orada onaylanmasını beklememiz gerekmez.'Blues bunun neresinde usta' diyeceklerin tepkisinden çekinmiyor musunuz?- Bu albümde blues arayan içinde blues bulamayacak. Böyle bir iddiam yok. Zaten ben blues yapmak istemiyorum. Türkiye'de, Ä°slam müziÄŸinde blues coÅŸkusunu taşıyan müzikler var. Amacım bunu vurgulamak. Ayrıca Avrupa'da hiçbir müzikseverin, üzerinde Ä°slam Blues yazan bir albümü blues dinleyeceÄŸini düşünerek satın alacağını sanmıyorum.Ä°slam Blues'da iki hafızın okuduÄŸu dinsel metinler hangi kaynaklardan alındı, birbiriyle tematik baÄŸlantısı var mı?- Bu projeye temel olan literatür Ä°bn Kaab'ın ÅŸiiri. Peygamber zamanında yaÅŸamış Ä°bn Kaab. BaÅŸta Hazreti Muhammed'e muhalifmiÅŸ, bütün müslümanların hışmına uÄŸramış. Bir gün peygamberin huzuruna çıkmış. Ve bir aÅŸk ÅŸiiri okumuÅŸ. Bunun üzerine peygamber hırkasını çıkarıp Kaab'ın omzuna koymuÅŸ. Bu hırka sonra halifeliÄŸin simgesi olarak Topkapı Sarayı'na kadar gelmiÅŸ. Kaab hırka omzuna konduktan sonra bir de methiye söylemiÅŸ Hazreti Muhammed için. Kaab'ın söylediÄŸi aÅŸk ÅŸiiri Kaside-i Bürde, yani Bürde Kasidesi. Hışma uÄŸrayan bir insanın cesaretle peygamberin önüne çıkması ve bir aÅŸk ÅŸiiri söylemesi bence ‘‘blues’’ bir olay. Ben bu ÅŸiirden yola çıktım. Camel'i besteledim. Albümde baÅŸka ÅŸiirler de var. One World, kelimeyi tevhid üzerine bestelendi. Acem Blues peygamberle ilgili bir hadis. Konusu ÅŸu: Hz. Muhammed aÄŸlayan bir çocuk görür. Nedenini sorduÄŸunda çocuk annesini, babasını kaybettiÄŸini söyler. Peygamber çocuÄŸu evine davet eder ve isterse kendisini babası yerine, Hz. AyÅŸe'yi annesi yerine koyabileceÄŸini söyler. Hadis çocuÄŸun aÄŸzından bu olayı anlatır. Moonlight adlı çalışmada Talaal Bedru Aleyna, yani Medineliler'in Hz Muhammed'i karşılarken söyledikleri ÅŸiir kullanıldı. Twinns ise III. Ahmet'in ÅŸiirinden yola çıkılarak bestelendi.NUSRET FATEH'Ä° BEN KEÅžFETTÄ°MTasavvufta anlam katmanları sözkonusudur. Sözün kabuklarını soyup özüne ulaşırsınız. Ä°slam Blues'da bu tür anlam katmanları oluÅŸturma çabası var mı?- Ben tasavvuf geleneÄŸine çok baÄŸlı bir insanım. Tasavvufun gücü hiçbir zaman açık mesaj vermemesidir. Ä°ma eder; düşünmeye, algılamaya teÅŸvik eder; yol gösterir. Åžarap dediÄŸinde siz bunu içki olarak algılayabilirsiniz. Ama baÅŸkası ÅŸeyhin sözü, ÅŸeklinde algılayabilir. Albümde bu baÄŸlamda anlam katmanları yaratabildiysem ne mutlu. Ä°slam Blues'un Türkiye'de tanık olduÄŸumuz koÅŸullanmışlıkların penceresinden dinlenmesi beni üzer. Günün birinde Ä°slam Blues'u Lizbon'daki, Brüksel'deki bir kafede otururken dinlerseniz ya da New York'un caz kulüplerinde çalındığı kulağınıza gelirse ne hissedersiniz? Nusret Fateh gibi tasavvuf müziÄŸini günlük hayatın içine soktuÄŸunuz için gurur mu duyardınız, yoksa üzülür müsünüz?- Nusret Fateh'i ben keÅŸfettim. Hatta Fransa'da ilk plağını da ben yaptım. Kavali müziÄŸi Mevlana'nın zamanında da vardı. Eflaki Dede'nin yazdığı biyografide Mevlana'nın kavali müziÄŸini dinlediÄŸi, sema ettiÄŸi yazılıdır. Ben kavali müziÄŸiyle karşılaÅŸtığımda Pakistan'da zaten dünyevileÅŸmiÅŸti. Nusret, düğünlerde, sünnetlerde söylüyordu. Ä°slam Blues'un gece kulüplerinde, diskoteklerde çalınacağını sanmıyorum. Çünkü o atmosfere uymuyor. Ä°steyen bu müziÄŸi istediÄŸi ortamda dinleyebilir. Bu beni mutlu etmeyebilir ama rahatsız da etmez. Beni dinleyiciyle dolaysız iliÅŸki kurduÄŸum ortamlar, yani konserler ilgilendiriyor, sevindiriyor. Plak ise pek ilgilendirmiyor. Ama günün birinde biri elinde neyle çıkıp gelir, plağımı dinleyip ney üflemeye baÅŸladığını söylerse iÅŸ deÄŸiÅŸiyor tabii. Bu çok sevindirici.Ä°slam Blues projesi konsere dönüşecek mi?- 13 Temmuz'da daha geniÅŸ bir kadroyla Beyrut'ta konser verdik. Ekim başında Ä°sveç'te çalacağız. Sanıyorum ardından diÄŸer konserler gelecek.YENÄ°KAPI MEVLEVÄ°HANESÄ°'NDE ENSTÄ°TÃœ KURULACAKÖnemli bir projenin ön hazırlığını sürdürüyoruz. Avrupa BirliÄŸi, Akdeniz'de eski yapıları onararak yedi büyük kültür merkezi açmak istiyor. Ä°stanbul'dakini benim üstlenmemi istediler. Yenikapı Mevlevihanesi'nin restore edilip enstitüye dönüştürülmesini düşünüyoruz. Yaklaşık 3 milyon dolarlık bir fon saÄŸlanacak. Bunun için gereken izinlerin alınıp, proje hazırlanması gerekiyor. Åžimdilik Borusan hukuki sorunları çözümlemeyi üstlendi. Vakıf kurup, bünyesinde bu projeyi gerçekleÅŸtireceÄŸiz.11 CD PROJESÄ° YAYIMLANMAYI BEKLÄ°YORÄ°stanbul'da, Ä°maj Stüdyoları'nda kaydettiÄŸim ve çoÄŸu tamamlanmış, yayımlanmayı bekleyen dokuz albüm var. Fransa'da ise birinin miksaj dahil çalışmaları tamamlanmış iki albüm yayımlanmak için bekliyor. Kısaca bahsetmek gerekirse, Fransız Kültür Bakanlığı'nın desteÄŸiyle hazırlanan Ä°stanbul'u Dinliyorum Projesi'nde kentteki Ermeni, Türk, Rum, Ladino kültürünün müzikleri, Orhan Veli, Melih Cevdet'in ÅŸiirlerinden yola çıkılarak yapılan besteler yer alacak. Ä°stanbul Festivali'ndeki Nazım Hikmet konserinin kayıtları yayımlanmayı bekliyor. Osmanlı Davulları projesinde Itri'den geriye, 15. yy bestecilerine kadar uzanıyoruz. Perküsyonların yanısıra 20 gazelhan var kadroda. HerÅŸey hazır. Günışığına çıkması için uygun bir ortam bekliyoruz. Prens Kantemir ve Ali Ufki derlemeleri kaydedildi. 11 albüm günışığına çıktıktan sonra yeni projeler gündeme gelecek. Åžu anda Japon müziÄŸiyle ilgili bir proje üzerine çalışıyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!