İslam’ın Marx’ı mı Luther’i mi

Güncelleme Tarihi:

İslam’ın Marx’ı mı Luther’i mi
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 14, 2001 00:00

Siyaset bilimciler, ABD'deki terörist saldırılardan sonra bin Ladin'in terör kampanyasındaki çıkış noktasını bulabilmek için Ä°slami terörün tarihsel zeminini sorgulamaya baÅŸladılar. New York Times Gazetesi, 1960'larda Mısır'da idam edilen yazar Seyyid Kutub'un Ä°slami terörün çıkışında önemli bir rol oynadığını iddia etti. Ancak Seyyid Kutub, tüm Ä°slam dünyasında bir ‘‘müçtehit’’ olarak tanınıyor.New York Times Gazetesi, 1960'lı yıllarda Mısır lideri Cemal Abdülnasır'a suikast giriÅŸiminde bulunduÄŸu iddiasıyla idam edilen Mısırlı yazar ve Kuran tefsircisi Seyyid Kutub'un Ä°slami terörün çıkışında önemli bir rol oynadığını iddia etti. Gazete, ‘‘Müritleri onu Ä°slami akımın Karl Marx'ı olarak görüyor’’ dedi. Ancak Seyyid Kutub, tüm Ä°slam dünyasında, dinin çerçevesi Kuran'da çizilen peygamber dönemindeki aslına dönmesi görüşünü savunan bir ‘‘müçtehit’’ olarak tanınıyor. Müçtehit, içtihat yapan yani güncel olaylar konusunda Kuran'dan yola çıkarak yorum yapan ve fetva veren kiÅŸilere deniyor. Kutb ile ilgili olarak ÅŸimdi ‘İslami terörün Karl Marx’ı mı? Yoksa Hıristiyanlığa reformu getiren Martin Luther mi?' tartışması yapılıyor.Ä°SLAMÄ° TERÖRÃœN KAYNAÄžIABD'deki terörist saldırılardan sonra siyaset bilimciler, Usame bin Ladin'in terör kampanyasındaki çıkış noktasını bulabilmek için Ä°slami terörün tarihsel zeminini sorgulamaya baÅŸladılar. Birçok Amerikalının gözünde acımasız, vahÅŸi bir terörist olarak görünen Usame bin Ladin'in, gerçekte bu kampanyasını entelektüel bir bilinçle yürüttüğü belirtiliyor.New York Times'ta Robert Worth tarafından kaleme alınan ‘İslami Terörün Derin Entelektüel Kökleri’ baÅŸlıklı bir incelemede Ladin'in stratejisini dayandırdığı temeller irdeleniyor.Yazıya göre, Usame bin Ladin'in cihat anlayışı, radikal Ä°slamcılar'ın 1930'lardan beri söyledikleri ve yaptıklarının doÄŸal uzantısından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Bu radikal Ä°slamcılar, 1950'li ve 60'lı yıllarda özellikle Mısır'da batılı hedeflere yönelik saldırıları ve Ä°slami bir devlet kurmak için rejimlerine karşı verdikleri savaÅŸ nedeniyle kendi ülkelerinde idam edildiler, hapse atılıp iÅŸkence gördüler.ENVER SEDAT SUÄ°KASTÄ°1981'de Enver Sedat'ı öldüren Ä°slami Cihad üyeleri arkalarında ‘‘İhmal Edilen Görev’’ baÅŸlıklı 54 sayfalık bir belge bırakarak eylemlerinin haklılığını anlattılar. Bu belgede, gerçek Ä°slam'ı terk eden yöneticilere karşı ayaklanma çaÄŸrısı yapılıyordu.Usame bin Ladin'in Ä°slami Cihad'la birleÅŸen El Kayda Örgütü de aynı yolu izledi. Örgüt, Batı'ya karşı yürütülen cihatta gerekirse masum insanların hatta Müslümanların bile öldürülebileceÄŸi ilkesini benimsedi. New York Ãœniversitesi Ä°slam Hukuku profesörü Bernard Haykel'e göre Usame bin Ladin'in dünya görüşü Arap dünyasında 20'nci yüzyılda yayılan Selefiye öğretisine dayanıyor. Hazreti Muhammed'in dönemine gönderme yapan bu öğretide Selefiler, Ä°slam'ın putperestler tarafından bozulduÄŸuna ve ilk dönemlerdeki saflığına döndürülmesi gerektiÄŸine inanıyorlar. Usame bin Ladin'in fikir babası, 1960'larda rejime karşı muhalefeti nedeniyle öldürülen Mısırlı yazar ve eylemci Seyyid Kutub da benzer görüşteydi. Kutb, ‘‘Yoldaki Ä°ÅŸaretler’’ adlı ünlü kitabında Cahiliye'nin Ä°slam için en büyük tehlikeyi oluÅŸturduÄŸunu anlatıyordu. 1948-1950 yılları arasında ABD'de kalan Kutb, incelemelerinden sonra ‘‘Dünyada maneviyata Amerikalılardan daha uzak olan baÅŸka bir millet yoktur' sonucuna vardı.Amerika'nın seks batağına saplandığını öne süren Kutb, Batı ürünü olan demokrasi ve milliyetçilik kavramlarının Ä°slam'a ters düştüğünü savundu. Arap milliyetçiliÄŸinin de Ä°slam devletinin önündeki engellerden biri olduÄŸunu iddia eden Seyyid Kutub, daha da ileri giderek bugünkü Müslüman yöneticilerin gerçek Müslüman olmadığı görüşünü ortaya attı. Ölümünün üzerinden yıllar geçmesine raÄŸmen Kutb'un fikirleri radikal Ä°slamcılara ilham vermeye devam etti. Kutb'un müritlerinden biri olan Fethi Yakan, 1960'lar'da hocasını şöyle tanımlamıştı: ‘‘Fransız Devrimi'nin temellerini Rousseau, Voltaire ve Montesquieu, Komünist Devrim'in temellerini ise Marx, Engels ve Lenin attı. Bu isimler Fransız ve Amerikalılar için neyse, Seyyid Kutub da bizim için aynı ÅŸeyleri ifade ediyor.’’Şeyh Ömer ve Usame bin Ladin, Kutb'un yolunu izledi. Ladin, Körfez Savaşı'nda Amerikalı askerlere kapılarını açan Suudi Hükümeti'ni gayri-meÅŸru olarak niteledi. Ladin, 1996'da ABD'ye savaÅŸ ilan ederken ‘‘Suudi Hükümeti, Haçlılara kutsal Arap Yarımadası'nın kapılarını açarak Ä°slam'a ihanet etti. Suudi Liderler Müslüman deÄŸildirler’’ dedi. Ladin bu sözleriyle Müslümanların gözlerinin içine bakarak onlara ‘‘Biliyorum yoksulluk içinde yaşıyorsunuz. Size bunları ÅŸeytan yapıyor. Gelin kutsal savaşıma katılın’’ mesajını verdi.LADÄ°N PLAYBOY'DUYazıya göre Ladin'in baÅŸlangıçta iyi bir dinsel eÄŸitimi yoktu ve zengin bir ailenin oÄŸlu olarak playboyluk yapıyordu. Ancak tanıştığı iki kiÅŸi hayatını deÄŸiÅŸtirdi. Bu kiÅŸiler, 1989'da bir otomobilin bombalanması olayında hayatını kaybeden Filistinli Abdullah Azzam ve Suudi Yönetimi tarafından sık sık hapse atılan Suudi Arabistanlı Sefer el Havali idi. Azzam ve Havali, Seyyid Kutub'un öğretileriyle yetiÅŸmiÅŸ radikal Ä°slamcılardı. Ladin, saldırılarını Arap rejimleri yerine ABD'ye yoÄŸunlaÅŸtırarak bir anlamda radikal gelenekten ayrıldı. 1996'daki savaÅŸ ilanında düşman batıya karşı verilecek savaÅŸta Ä°slam dünyasının kendi aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakmalarını istedi. Ancak bu çaÄŸrı basit bir taktik deÄŸiÅŸikliÄŸi anlamına geliyordu. Princeton Ãœniversitesi'nden Profesör Michael Doran'a göre Ladin, diÄŸer Müslümanlara karşı savaşında ABD'yi araç olarak kullanmak istiyor. Suudi terörist, ABD'nin misillemesinde ölçüyü kaçıracağını hesap ediyor. Ladin'e göre bu durum Müslümanları öfkelendirecek. Bu öfke de Müslümanların yaÅŸadığı topraklarda hükümetlerin devrilmesini saÄŸlayacak. Böylece Ä°slam devleti için kapılar açılmış olacak. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!