İşitme ve görme engelli Arzu hisleriyle kitap yazdı

Arzu Yılmaz, 1979 yılında işitme ve konuşma engelli olarak dünyaya geldi. Doğduğunda Arzu’ya ayrıca gece körlüğü (tavuk karası) teşhisi de koyuldu. İşitme ve konuşma engelinin yanında Arzu, 21 yaşına geldiğinde gözlerini de kaybetti. Hayatı karanlığa gömülünce bir süre yaşamaya da küsen Arzu, yine de yılmadı. Genç kız, ailesinin de desteğini alarak hisleri dışında dahil olamadığı hayata tekrar tutunmaya başladı. Görme engelli bireylerin okuyup yazması için kullanılan Braille alfabesini öğrenip çevresiyle iletişim kurmaya başladı, hatta bu sayede İngilizce de öğrendi. Yeteneklerinin farkına varan Arzu, daha sonra tavsiyelerle piyano öğrenmeye başladı. Duymadan, görmeden, yalnızla hisleriyle başına oturduğu piyanodaki yetenekleriyle kendisine hayran bırakan Arzu, bir tutkusunu daha hayata geçirerek, evli çift Lara ve Kaya’nın hikayesini anlattığı “Balayı” adını verdiği bir kitap yazdı.

‘ELLERİ DEFTER OLDU’

- Hürriyet’e konuşan Arzu’nun annesi Gülüstan Yılmaz, şunları anlattı: “Kızımı götürmediğim yer kalmadı, hastalığının çaresi yok dediler. Bir ara Arzu da ben de hayata küstük ama şimdi alıştık. Arzu’nun elleri defter, benim parmaklarım kalem. Öyle anlaşıyoruz. Babası, kardeşi, ben yardımcı olduk. Böyle böyle ilerlettik. Arzu, İngilizce öğrendi. Daha önceden kabartma yazıyordu, şimdi daktiloyla normal yazıya döndü, tuşlarına harfleri tanıması için kabartma yapıştırdık. Haftada bir gün piyano kursuna gidiyordu, pandemi nedeniyle bıraktık. Kendisine hediye edilen orgla çalmaya devam ediyor. Kursa gittiği dönemde dersten çıkınca dizini piyano yapıyordu, öyle çalışıyordu. Arzu’nun yeteneği çok, çok güzel resim çiziyordu. Şimdi gözlerini kaybettiği için cesareti yok, resme ara verdi.”