Işınlanma gerçek oluyor

Güncelleme Tarihi:

Işınlanma gerçek oluyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2005 00:09

Aynı anda iki yerde birden olmak ister miydiniz? Ya da uzay gemisi Atılgan’ın mürettabatı gibi ışınlanmak? Yo hayır bu hafta size bir bilimkurgu öyküsü anlatmıyoruz. Bilim, maddelerin ‘yer değiştirebileceği’ni birkaç yıl önceki bir fizik deneyinde görünce, şimdi hızla bir ‘yer değiştirme projesi’ni gerçekleştirmeye koyuldu.

Projenin adı ‘Claytronik’. Claytronik, farklı bir mekanda maddelerin (belki bir doktorun!) üç boyutlu görüntülerini gerçekmiş gibi gösterebilecek...

Işınlanmanın veya bir maddeye yer değiştirtmenin bilimsel adı teleportasyon. Ne yazık ki, günümüz insanı için ışınlanmak henüz hayal. Ancak iki bilim insanı Seth Goldstein ve Todd Mowry’ın araştırmalarının önümüzdeki yılların ilgi odağı haline geleceği de kesin. Ne yapıyor bu iki araştırmacı?

Bilgisayar bilimcisi bu ikili, insanların 3 boyutlu fiziksel görüntülerini çoğaltacak akıllı bir ürün geliştirmeye çalışıyor.

Eğer her şey yolunda giderse bir internet bağlantısı ile kendinizi bir başka mekana yansıtabilecek ve bir tutam ‘akıllı nano toz’ ile kopyanızı birleştirebileceksiniz.

Goldstein ve Mowry’nin projeleri henüz daha bebeklik aşamasında. Birbirleri ile kablosuz bağlanan nano bilgisayarlardan oluşan bu yeni ürün, anlık bir zaman dilimi içinde, muzdan insana kadar her türlü cisim ve varlığın bir kopyasını oluşturabilecek. Claytronics adı verilen bu projede atomun tek partikülleri de ‘claytronik atom’ ya da kısaca ‘catom’ diye tanımlanıyor. Gelin biraz izah etmeyle çalışalım...

Örneğin evinizdeki bir tutam catom, doktorunuzun 3 boyutlu şeklini odanın içine getirebilir ve doktorunuz nabzınızı ölçebilir. Bu arada gerçek doktor kendi muayenehanesinde kameranın önünde oturuyor ve sizin claytronik bileğinizi tutuyor... Evinizdeki doktorun muayenesi bittikten sonra görüntüsü ayrışıyor, arkasında bir sürü kristal bırakarak... Belki de bu kristal zerrecikler sonra bir hareketli heykele ya da bir sandalyeye dönüşecek.

CLAYTRONİK CEP TELEFONU

Evet fiziksel olayları böyle uç noktalarda anlayabilmek, biraz bilim kurgusal düş gücü gerektiriyor. Bir masal gibi geliyor bize, çünkü örneğin cebinizde taşıdığınız ‘claytronik cep telefonu’ gereksinim duyduğunuz her şeyi dönüştürebilir olacak.

Projenin başarılı olması halinde telekonferans fiziksel bir boyut kazanacak ve tüm katılımcılar claytronik şekilde görüntülenmiş olacak; cerrahlar claytronik olarak büyütülmüş iç organlar üzerinde çalışarak son derece hassas bir şekilde robotik tele-cerrahi gerçekleştirebilecekler.

Şüphesiz bilim dünyası, tüm bu anlattıklarımızın henüz çok uzağında. Ancak bilim insanları claytronik dediğimiz projeyi yaşama geçirmek için yazılım ve donanımlar üzerinde çalışmaya başladılar. Üstelik dünyanın en büyük bilgisayar çipi üreticisi Intel’in de ilgisini çekmeyi başardılar ve bu dev şirket projenin sponsorlarından biri oldu. ABD Ulusal Bilim Vakfı ve İleri Savunma Projeleri Araştırma Ajansı da projeye katkıda bulunuyor.

Başta da belirttiğimiz gibi projenin adı claytronik, ancak isim olarak, ‘sentetik gerçek’ ya da ‘programlanabilir madde’ gibi öneriler de söz konusu.

CATOMLARIN HAREKETİ

Pittsburg’da Carnegie Mellon Üniversitesi‘nde bilgisayar bilimcisi Seth Goldstein ve Mowry, proje ile 3 yıl önce ilgilenmeye başladılar. Goldstein bundan önce nanoteknoloji ile ilgilenirken, Mowry, iki boyutlu telekonferans sistemlerinin geliştirilmesi üzerine çalışıyordu.

Şekilleri ya da kişileri oluşturan bu bireysel robotların her biri, ‘claytronik atom’ ya da catom. Catomların küre şeklinde ve hareket eden parçaları bulunmuyor. Elektromıknatıs ile kaplı bu catomlar kendilerini diğer catomlara bu şekilde kenetliyorlar. Catomların yüzeylerinde ışığa duyarlı diodlar bulunması öngörülüyor, çünkü bu diodlar sayesinde renk değişimi olabiliyor ve robotlar görebiliyor. Şimdi araştırmacılar bunun iki boyutlu versiyonunu geliştirmeye çalışıyorlar. Yeterli sayıda iki boyutlu catom ortaya çıktıktan sonra bu kez biçim değiştirme deneyleri başlayacak. Bunun ardından 100 tane ping pong topu büyüklüğünde ve üç boyutlu hareket eden robotlar yaratılacak.

Goldstein, ‘Bir milimetre çapında catomlar üretmek zor, ama imkansız değil’ diyor. ‘Araştırmaların çoğu, bu kadar fazla sayıda catomun nasıl kontrol altına alınacağı hususunda. Çünkü insan gibi geniş ve hareket eden bir varlık, en azından bir milyar catom demektir’ diyen Mowry, projeyi bir milyar bilgisayarlı bir internet ağına benzetiyor.

ŞEKİL DEĞİŞTİREN ROBOTLAR

Pennsylvania Üniversitesi’nden araştırmacı Mark Yim, kendi kendine şekil değiştirebilen robot fikrini geliştirmeye çalışıyor. Bu fikrin arkasında yatan neden şu: Bir robot, görevine bağlı olarak şekil değiştirebilecek. Örneğin dar mekanlarda ya da bir borunun içinden geçilmesi gereken durumlarda robot, bir yılan gibi sürünebilirken, tırmanılması gereken alanlarda örümcek gibi ayakları uzayabilecek. Tüm bu araştırmaları zora sokan sorunlardan biri de, görüntülerin nasıl hareket edeceği... Carnegie Mellon Üniversitesi’nde robot teknolojileri uzmanı olarak görev yapan bir Türk bilim insanı da bulunuyor. Metin Sitti’nin projeye katkısı, catomların kenarlarının tropikal bir kertenkele olan gecko’nun mikroskopik tüylerini andıran ve saça benzeyen insan yapımı fiberler ile kaplanması. Sitti, saçların elektriği ileteceğini ve catomlar arasında bir elektrik bağlantısı görevini üstleneceğini savunuyor.

AMERİKAN ORDUSU DA ARAŞTIRIYOR

ABD ordusunun, Uzay Yolu dizisiyle özdeşleşen ışınlama (tele-portasyon) tekniğinin askeri uygulamalarını araştırdığı ortaya çıktı. Uzay Yolu dizisinde mürettebatı bir noktadan bir noktaya transfer etmek için kullanılan teleportasyon, gelecekte tankların ve askerlerin ışınlanmasında mı kullanılacak? Daha önce radara yakalanmayan uçak ve lazer teknolojilerini ABD ordusuna kazandıran Ohio’daki Wright-Patterson Üssü laboratuvarları şimdi ışınlama teknolojilerini araştırıyor. ABD Hava Kuvvetleri ışınlama teknolojilerinin geliştirilmesi için bu konuda uzmanlaşan Warp Drive Metrics şirketi ile de bir anlaşma yaptı. Şirketin ordu için hazırladığı 78 sayfalık raporda, ‘Mevcut teknoloji insanları ve nesneleri ışınlamaktan uzaktır. Bu konuda kaydedilmesi gereken birçok gelişme var’ deniliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!