Ali DAĞLAR
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2008 07:00
Malatya'da, Zirve Yayınevi’nde biri Alman uyruklu üç kişinin boğazları kesilerek öldürülmesiyle ilgili 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, önceki gün ilk sorgusu yapılan sanıkların ifadelerinde çarpıcı detaylar öne çıktı.
Sanık Abuzer Yıldırım, mahkeme başkanının bir numaralı sanık Emre Günaydın’ı kastederek, "Emre’den neden korkuyorsun" sorusunu şöyle yanıtladı: "Kendisinden değil, arkasındaki güçlerden korkuyordum. Emniyette müdürlerle oturup kalktığını söylerdi. Düşüncem, Emre devlet adına misyonerleri takip ediyordu. Yardım etmediğimiz takdirde bize zarar gelebileceğiydi." Yıldırım, misyonerlik faaliyeti yürüttükleri belirtilen Alman uyruklu Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in boğazları kesilerek öldürülmeleri sırasında polisin kapıyı çaldığını belirterek, "Kapıyı açacaktık, Emre, işim bitmedi açmayın, dedi" iddiasında da bulundu. 3 sanığın suçladıkları Emre Günaydın’ın sorgusu bir dahaki celseye kaldı. Müdahil avukatlarının katledilen üç kişiyle ilgili otopsi fotoğraflarının verilmesi istemi, delil niteliğinde olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Mahkeme, katliam yerinde sanıkların cep telefonuyla görüntü alıp almadıklarının belirlenmesi amacıyla daha önce şifresi çözülemeyen Cuma Özdemir’in telefonu ve Abuzer Yıldırım’ın telefonunun görüntü dökümlerinin bilirkişi marifetiyle alınmasını kararlaştırdı.
Karakoldaki tanıdık kim
SANIK Salih Güler de, Emre Günaydın’ın kendisine ağabeyinin çete lideri Sedat Peker’in yanında çalıştığını, dayılarının da mafya olduğunu söylediğini öne sürerek kendisinden çekindiğini anlattı. Güler, Emre’nin polisle ilişkisi ile ilgili şöyle konuştu: "Emre bir keresinde kız arkadaşının yanında gördüğü birini bıçaklayıp yanımıza gelmişti, bıçaklama hadisesini bize anlattı. Acilen üstünü değiştirdi, berbere gidip tıraş oldu. Daha sonra beni ve Cuma’yı yanına alarak Sümer Polis Karakolu’na gittik. İçeri girdi, az sonra çıktı. Polis, Emre’ye, ’senin yaptığını bilmiyorlar, dosya faili meçhul olarak kapandı. Eğer araman çıkarsa senin yaptığını öğrenirlerse ben sana
haber veririm’ demiş. Bunu bize Emre söyledi. Bu nedenle Emre’nin yapacakları ile ilgili hususları emniyete söylemekten vazgeçtik."
Diğer sanık Cuma Özdemir ise, aynı olayı şöyle anlattı: "Emre, bir bıçaklama olayının olduğunu, karakola gideceğini, tanıdık polisler olduğunu, birlikte gitmemizi söyledi. Salih, ben ve Emre, Sümer Karakolu’na gittik. Biz karakolun karşısında bekledik. 10-15 dakika bekledik, geri geldi. Tanıdıklarının olduğunu, olayın kapandığını söyledi."