Işıkara: Yeniden yapılanma şart

Prof. Dr. Işıkara, Kandilli Rasathanesi'nde düzenlediği basın toplantısında, dün meydana gelen depremin Sultandağı fayının hareketi olduğunu ve bu fayın o bölgede zaman zaman depremler ürettiğini kaydetti.

B.Ü. Kandilli Rasathanesi Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı'ndan 3, Jeofizik Anabilim Dalı'ndan da 2 olmak üzere 5 kişilik bir ekibin araştırma yapmak üzere yöreye gittiğini, bunun sonuçlarının daha sonrabasına duyurulacağını belirten Prof. Dr. Işıkara, bu depremden çıkarılması gereken iki önemli konu olduğuna dikkatİ çekti.

Prof. Dr. Işıkara, yapı denetim kuruluşlarına sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak, devletin önemli bir adımı olan yapı denetim kuruluşları ile ilgili yönetmelikte eksiklikler olduğunu ve bu eksikliklerin bir an önce tamamlanması gerektiğini bildirdi.

AFYON VE UŞAK YAPI DENETİM
KURULUŞLARINA DAHİL EDİLMELİ

Prof. Dr. Işıkara, ''Benim üzüldüğüm, devletin yapı denetim kuruluşlarına Afyon ve Uşak'ı dahil etmemesidir. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği göz önüne alınarak, tüm illerin yapı denetim kapsamına girmesi zorunludur'' diye konuştu.

Sultandağı'ndaki depremin mesai günü olan bugün yaşanması halinde can kaybının çok daha yüksek olacağını belirten Prof. Dr. Işıkara, Çay'daki sanayi bölgesinin büyük zarar gördüğüne dikkati çekti.

Bölgedeki hasarlı evlerin çoğunun kerpiçten olduğunu kaydeden Prof. Dr. Işıkara, okul, işyeri, evler için ''deprem güvenli konut'' kavramına herkesin sahip çıkması gerektiğini vurguladı.

Devletin ve kamu ile özel bankaların, o yöredeki insanlara geri dönüşlü küçük dilimler olarak kira öder gibi yeniden yapılaşmayı sağlamasını dilediğini anlatan Prof. Dr. Işıkara, şöyle devam etti:

''O tür yapılar Türkiye'nin her tarafında geneldir. Her şeyi devletten bekleyemeyiz. Devlet artı kamu ve özel bankaların, geri dönüşü küçük dilimler olmak üzere Türkiye'yi yeni baştan yapılandırmaya gitmesi çok doğru olur. Bunun yanı sıra zorunlu deprem sigortası var. Bu sigortanın amacı bireylere görev vermektir.

Yapı denetim kuruluşları artı zorunlu deprem sigortası, güvenli yapı elde etmemizde çok önemli iki araç. Zorunlu deprem sigortası yaptıranların hasarı, hasarın durumuna göre derhal karşılanıyor. 27 Eylül 2000'den sonra devletin ev yapma yükümlülüğü ortadan kalkıyor. Bu da çok doğru.Çünkü yetişemez. Ekonomik güç belli. Devletimden ricam, şu anda kararname düzeyinde, ama Meclis'te öncellikle yasalaşması gereken kanunlar içine sokarlarsa, bu ülkeye devletimin çok büyük hizmeti olur.''

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, eğitimin de depremden korunmak için çok önemli üçüncü konu olduğuna dikkat çekerek, bir afete hazırlanmanın hazır olma, tehlikeleri azaltma, müdahale ve iyileştirmeolmak üzere dört önemli yolu bulunduğunu dile getirdi.

İSTANBUL'DAKİ VİYADÜKLER GÜÇLENDİRİLMELİ

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, ''İstanbul'daki viyadükler, şiddetli bir depremde yıkılabilir. Bu viyadüklerin mutlaka güçlendirilmesi gerekir'' dedi.

''İstanbul'daki köprü ve viyadükler depreme dayanıklı mı?'' sorusu üzerine Prof. Dr. Işıkara, enstitüye bağlı Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı'nın yaptığı bir araştırmaya göre, asma köprülerin depreme dayanıklı olduğunu, ancak viyadüklerde sorun bulunduğunu söyledi.

Başta Ortaköy viyadüğü olmak üzere, gerek TEM'de, gerek E-5'teki tüm viyadüklerin mutlaka elden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Işıkara, şöyle devam etti:

''İstanbul'daki viyadükler, şiddetli bir depremde yıkılabilir. Bu viyadüklerin mutlaka güçlendirilmesi gerekir. Viyadükler yıkıldığında asma köprüleri nasıl kullanırsınız, yardımı nasıl ulaştırırsınız? Dolayısıyla viyadüklere karayollarının ciddi bir şekilde eğilmesi lazım. Viyadükler için yatırımlar esirgenmemelidir. Bu viyadüklerin ayakta kalması, ilkyardım ve acil müdahale ekiplerinin hızlı bir şekilde müdahale ederek birçok insanın hayatının kurtarılması demektir. Viyadüklere ağırlık vermeliyiz.''

HER GÜN, MARMARA DEPREMİNE BİRAZ DAHA YAKLAŞIYORUZ

Bir gazetecinin, ''İstanbul'da 200 bin yapıda doğalgaz kullanılıyor. İGDAŞ depremle ilgili gerekli önlemleri aldı mı?'' sorusu üzerine Prof. Dr. Işıkara, İGDAŞ'tan bir yetkili ile henüz görüşmediğini ifade ederek, doğalgaz boru hatlarının, sismik güvenli olarak deprem güvenli vanalar halinde olması gerektiğini söyledi.

Bu yapılmamışsa bunun, büyük bir yanlış anlamına geldiğini belirten Prof. Dr. Işıkara, bir depremde şehrin altyapısının zarar görebileceğini, bu nedenle mutlaka yatırım yapılması gerektiğini kaydetti.

'Her gün, bir gün daha yaklaşıyoruz Marmara depremine... Ama depremden korunmanın yolları var'' diyen Prof. Dr. Işıkara, dünkü depremin, İstanbul'daki olası bir depremi tetiklemesinin mümkün olmadığını tekrarladı.

DENETİMSİZ YAPI, CİNAYET İŞLEMEKLE EŞDEĞER

Belediyelerin de mutlaka yapı denetiminin üzerine gitmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Işıkara, hala birçok denetimsiz yapı bulunduğunu ve bunun da cinayet işlemekle eşdeğer olduğunu vurguladı.

''Yapı denetim kapsamına girmeyen başka iller var mı?'' sorusu üzerine Prof. Dr. Işıkara, yapı denetim kapsamına girmeyen başka iler de olduğunu, yetkililerin bu konuda, kendisine pilot olarak çalışmalara başladıklarını ve duruma bakacaklarını söylediklerini anlattı.

Yapı denetim kuruluşlarının devletin çok önemli bir kararı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Işıkara, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinden sonra Yapı Denetim Kuruluşları Yasası'nın Meclis'te tekrar çıkarıldığını, ancak daha iyi bir hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.