Güncelleme Tarihi:
Bunlardan en kapsamlısı Amsterdam'daki Rijskmuseum'da 26 Ocak'ta açılan sergi. Sergide, büyük ustanın gençlik dönemi tablolarının yanısıra adıyla özdeşleşen Gece Nöbeti, Yahudi Gelin, Anatomi Dersi gibi yapıtları da yer alıyor.
Resim tarihinin en iyi portre ressamlarından biri olan Rembrandt, yaşamının son yıllarında pek çok sanatçı ile aynı kaderi paylaştı. Ama sanat tarihçilerine göre bu dönemde döneminde içinde bulunduğu karamsar atmosfer -finansal açıdan çökmesi, eşinin ölümü- bile onun "yıldız" olmasını engelleyemedi.
Rembrandt uzmanı Ernst van de Wetering, "Hayatının son yıllarında da o bir stardı" diyor. "Tıpkı şöhretinin doruÄŸunda olduÄŸu dönemdeki gibi."Â
DEĞİRMENCİNİN OĞLU
Rembrandt Harmenszoon Van Rijn, ya da daha çok bilinen adıyla Rembrandt, 15 Temmuz 1606'da bir değirmencinin dokuz çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. İlk okulu bitirdikten sonra da bir ressamın çırağı oldu.
Van de Wetering'e göre Rembrandt resme başladıktan çok kısa bir süre sonra özellikle Leiden'in üst takabasının dikkatini çeken bir ressam haline geldi.
"Işığın ressamı" olarak tanınan Rembrandt'ın 1628 yılında yaptığı kendi portresi sanatçının ışık ve gölge üzerindeki deneylerinin ilk ürünlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Rembrandt uzmanı van de Wetering "O Leiden'de ışığı keşfetmişti. Amsterdam'a gittiğinde ise artık gücünün doruğundaydı" diye anlatıyor.
Sanat alanında adını gittikçe daha çok duyuran Rembrandt 1630 yılında Amsterdam'a gitti. Orada da kısa sürede kent halkının özellikle de kentin önde gelenlerinin gözdesi oldu. Pek çok kişi ona potresini çizdirdi.
1632 yılında en ünlü eserlerinden biri olan Dr. Nicolaes Tulp'un Anatomi Dersi adlı tablosunu yarattı.
Dr. Nicolaes Tulp'un Anatomi Dersi. |
Amsterdam'da kısa sürede ülkenin yüksek sosyetesine kendini kabul ettiren Rembrandt, bir sanat tacirinin yeğeni ve eski belediye başkanının kızı olan Saskia van Uylenburg ile evlendi Bir kaç yıl içinde de Rembrant Amsterdam'ın en başarılı ressamlarından biri haline geldi. Artık yanında çok sayıda çırak da çalışıyordu. 1639'da Breestraat'da dönemin en lüks evlerinden birine taşındı. Bu ev bugün bir müze haline getirildi.
Fakat kentin ileri gelenlerinin kendisine gösterdiği bütün ilgiye rağmen Rembrandt halktan kişilerin portrelerini de çizdi. Avustralyalı sanat tarihçisi Robert Hughes, "O portresini yaptığı insanları soylu olarak göstermeye çalışan bir ressam değildi. İşte bu yüzden de Caravaggio'dan sonraki gerçekçilik akımının ilk gerçek Tanrı'sıydı' diye anlatıyor.
Bu arada Amsterdam Rijkmuseum'un şubat ayında Rembrandt ve İtalyan ressam Caravaggio'nun yapıtlarını biraraya getiren özel bir sergi hazırladığını da hatırlatalım.
1642'de Rembrandt, ışık ve gölgenin büyüleyici dansı olarak tanımlanan Gece Nöbeti adlı tablosunu yaptı.
Bu dönemden sonra ressamın hayatında bir şeyler ters gitmeye başladı. Aynı yıl çok sevdiği eşi Saskia öldü. Bundan sonra da finansal açıdan zorluklar başladı.
HİZMETÇİSİNE AŞIK OLDU
1656 yılına kadar önce hizmetçisi sonra sevgilisi olan Hendrickje Stoffels ile birlikte yaşadı. Bu arada borçları da artık altından kalkamayacağı kadar büyümüştü. Sahip olduğu herşeyi satmak zorunda kaldı.
Fakat Rembrant uzmanı van de Wetering'e göre sanatçının finansal sorunları onun unutulmuş bir ressam olduğu anlamına gelmez.
İkinci eşi Hendrickje'yi 1663 yılında oğlu Titus'u da 1668 yılında kaybeden Rembrandt 4 Ekim 1669'da 63 yaşındayken hayata veda etti. (APF)