Güncelleme Tarihi:
İlçe merkezinde Kur'an-ı Kerim tilaveti ve ilahilerle başlayan etkinlikte, sabah namazının ardından bir araya gelen vatandaşlar, 2015'te UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan hadiseyi izlemek için güneşin doğmasını bekledi. Vatandaşlar beklerken tekbir ve salavatlar getirdi.
Vatandaşlar, saat 06.19'daki ışık olayını meydanda kurulan dev ekrandan; Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Vali Ali Fuat Atik ve bazı protokol üyeleri de türbede izledi.
Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, yaptığı açıklamada, ışık hadisesinin bazı mesajlar verdiğini söyledi. Müslümanların kendi alimlerine değer verdiği zamanlarda yükseldiklerini belirten Sırma, "Bunun en güzel örneklerinden biri İbrahim Hakkı'nın hocası için yapmış olduğu, kale dediğimiz duvardan doğan güneşin ilk ışınlarının kendi üstadının başına düşmesidir. Bu, Müslümanların ilme verdiği değeri gösteriyor." dedi.
Alimlere saygı gösterilmesinin önemli olduğunu söyleyen Sırma, "Saygı gösterelim ki onlar da bize Allah'ın yolunu göstersinler. Bugün eğer dünya üzerinde 2 milyar Müslüman şunun, bunun, Avrupa'nın, Amerika'nın kölesi oluyorlarsa Allah'ı, alimleri unuttuklarındandır. Bunun sebebi, kitabı, Kur'an'ı, peygamberi unuttuklarındandır." şeklinde konuştu.
Programa, AK Parti Siirt Milletvekili Osman Ören, Siirt Belediye Başkan Vekili Ceyhun Dilşad Taşkın, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay, AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Afif Demirkıran, AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Salih Fırat da izledi.
Alpay ve beraberindekiler, daha sonra İbrahim Hakkı Hazretleri Müzesini ziyaret etti.
Işık hadisesi
Tillo'da hocası İsmail Fakirullah'ın 1734'te vefatının ardından çok üzülen İbrahim Hakkı Hazretleri, "Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim" diyerek arayışa girmişti. İbrahim Hakkı Hazretleri, hocası için yan tarafında kule bulunan bir türbe ve Tillo'nun yaklaşık 3 kilometre uzağında tepe üzerinde taş duvar yapmıştı.
Her yıl ekinokslarda doğan güneşin duvarın ortasında bulunan pencereden süzülen ilk ışınları, kuledeki aynaya yansıdıktan sonra ışığın kırılması yöntemiyle pencereden türbeye ve oradan da İsmail Fakirullah Hazretleri'nin başucuna doğuyor. 1960'lı yıllarda yapılan restorasyonda, pencerenin yerinin değişmesi sonucu düzenek izlenemez hale gelmişti. 2011'de değişik üniversitelerinden bilim adamlarının yaptıkları çalışmayla yeni bir pencere açılarak, olayın tekrar izlenmesi sağlanmıştı.