Güncelleme Tarihi:
IRAK Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün Türkiye'de düzenlediği ilk kanlı eylem olarak kayıtlara geçen, Niğde'nin Ulukışla ilçesinde 3 kişinin öldüğü, 8 kişinin yaralandığı silahlı saldırıyla ilgili 4'ü tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın dünkü 8'inci duruşmasında karar verildi.
SEGBİS’LE BAĞLANDILAR
Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına tutuklu sanıklar daha önceki duruşmalarda olduğu gibi yine mahkeme salonuna getirilmeyip bulundukları Ankara Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS sistemiyle ve tercümanlarıyla duruşmaya katıldı. Teröristlerin şehit ettiği Jandarma Astsubay Üstçavuş Adil Kozanoğlu'nun ailesi ve avukatları duruşmaya katılırken, polis memuru Adem Çoban'ın yakınlarından kimse gelmedi.
SANIKLARIN SAVUNMALARI
Duruşmada Mahkeme Başkanı Onur Yerdelen, sanıklardan son savunmalarını yapmalarını istedi. Muhammed Zakiri ile Çendrim Ramadani susarken, Benyamin Xu tercüman aracılığıyla, "Olayın başından beri ölüm tehdidi altındaydım. Ben kimseyi öldürmedim. Bunlar delille sabittir. Olaylar sırasında çocuktum. Memleketime götürülmek için kandırıldım. Evime dönmek istiyordum" dedi. Azerbaycanlı Fuad Mövsümöv ise yine suçlamaları kabul etmeyerek, "Suçsuz olan bir insana ceza vermekle kaybolan adalet geri gelmez, yaralı mağdurların yaraları kapanmaz. Bana karşı anlayışlı olun" diye konuştu.
HÂKİM KARARINI AÇIKLADI
Mahkeme Başkanı Yerdelen, savunmaların ardından kararını açıkladı. IŞİD’li Benyamin Xu 4 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile 179 yıl 6 ay hapis ve 225 bin TL idari para cezasına, Çendrim Ramadani 5 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile 174 yıl 6 ay hapis ve 225 bin TL idari para cezasına, Muhammed Zakiri ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile 124 yıl 6 ay hapis ve 225 bin TL idari para cezasına, diğer tutuklu Fuad Mövsümöv de 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar taksi şoförü K.Ö. ile H.Y., K.Y. ve A.Y.'nin beraatına karar verirken, 'Silahlı örgüte üye olmak' suçundan 15 yıl hapsi istenen Mehmet Aşkar'ın dosyasını ise ayırdı.
‘İÇERİDE ÇÜRÜRLER İNŞALLAH’
Duruşma sonunda kararı değerlendiren şehit Adil Kozanoğlu’nun babası Duran Kozanoğlu, sanıklara verilen cezaların az olduğunu söyledi. Anne Hatice Kozanoğlu ise, “İçeride çürürler inşallah. İdam olsa 5 dakikada ölürlerdi. Bundan sonra ömür boyu ölecekler” diye konuştu. Öldürülen kamyon şoförü Turan Yaşar’ın ailesinin avukatı Ali Çil, “Doğru bir karar. Adalet yerini buldu” dedi. 20 Mart 2014 tarihinde K.Ö.’nün yönetimindeki taksiyle İstanbul’a gitmek üzere Hatay’dan yola çıkan Benyamin Xu, Çendrim Ramadani ile Muhammed Zakiri, Ulukışla-Adana otoyolunun Gedeli viyadüğündeki rutin yol kontrolünde taksiyi durdurmak isteyen güvenlik güçlerine otomatik tüfeklerle açmış, Astsubay Üstçavuş Adil Kozanoğlu ile polis memuru Adem Çoban’ı şehit edip 7 asker ve yolcu otobüsündeki 1 kişiyi de yaralamıştı. Teröristler, gasp ettikleri kamyonun şoförü Turan Yaşar'ı da öldürerek kaçmıştı. Çatışmada yaralan ve tedavi için Eminlik köyündeki Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'na giden teröristlerden 2’si burada, diğeri de Köşkönü köyünde yakalanmıştı.
ÜLKEME GÖNDERECEĞİNİZE 100 YIL CEZA VERİN
BURSA Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri şubat ayında, Belçika'da yaşayan Fas uyruklu Mimoun Bateoui’yi, iddiaya göre terör örgütü IŞİD adına eylem yapmak için geldiği Bursa'da gözaltına aldı. Üzerinde ankesörlü telefon kartı bulunan, cep telefonunda ise IŞİD'ın propagandasını içeren görüntüler çıkan Bateoui tutuklandı. Hakkında ‘terör örgütü üyesi olmak’ suçundan 7 yıla kadar hapis cezası istenen Bateoui'nin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada tercüman aracılığıyla ifade veren Bateoui, "Eşimin internetten İslami içerikli bir siteden kadın arkadaşının eşi olan M.S. ile tanıştım. Kendisi Bursa'da yaşıyordu. Ben de buraya boks salonu açmak için geldim. Fakat IŞİD üyesi olmaktan yakalanıp tutuklandım" dedi. Cep telefonundaki IŞİD’in propagandasını içeren görüntüleri Belçika’da izlediğini ve daha sonra bu ülkede Müslümanlara iyi gözle bakılmadığı için sildiğini söyleyen Bateoui, üzerindeki ankesörlü telefon kartıyla uluslararası hiçbir görüşme yapmadığını öne sürdü. Fas’a iade edilmemesi için mahkeme heyetine yalvaran Bateoui, "Fas'ta merhamet yok. Beni oraya gönderirseniz idam ederler. Çünkü Türkiye’de terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla yargılanıyorum. O yüzden benim hayatım bitti. Fas'a göndereceğinize 100 yıl ceza verin razıyım. Aksi halde kendimi öldürürüm. Türkiye'ye sığınmayı talep ediyorum" dedi. Duruşma ertelendi.
PLANLARI TUTMADI
DİYARBAKIR’da 26 Ekim 2015 tarihinde öldürülen 7 IŞİD’linin Diyarbakır'da büyük çapta bir bombalı eylem hazırlığı içinde olduğu ortaya çıktı. Terörle Mücadele Şube'since 2 Şubat'ta hazırlanan 'Değerlendirme ve Tespit Tutanağı'nda, operasyonda bol miktarda silah ve mühimmat ele geçirildiği belirtildi. Hücre evinde örgüt mensuplarının eylem hazırlığı içinde olduğu ve bomba imal ettikleri kaydedildi.