Güncelleme Tarihi:
“ASKERLERİMİZ gitmiş, varlıklarını kanıtlamak için bayrak dikiyor. Orayı terör örgütünden temizliyorlar. Bir başka ülkenin toprağını işgal etme niyeti zaten yok. Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız.
SURİYE İLE İLİŞKİ KURMALIYIZ
Türkiye’yle Suriye arasında önümüzdeki süreçte bir barış, bir yakınlaşma sağlanacaksa, toprak bütünlüğü konusunda bir araya gelecekse, Türkiye’yle Suriye’nin bir araya gelmesiyle olacaktır. Terör örgütlerinin konuşlanmasını istemiyorsak, o zaman Suriye’yle şu veya bu şekilde ilişki kurmalıyız. Suriye’yle ilişkilerin düzelmesi açısından adımlar atılması gerektiğine inanıyoruz. Suriye’ye gidip gitmeme konusunu değerlendiriyoruz. Merkezi hükümetle Türkiye arasında bir ilişki kurulmasını önemsiyoruz. Bunun zamanlaması önemli.
FARKLI GÖRÜŞLERE BASKI VAR
Afrin nedeniyle farklı görüşleri seslendirenlere yönelik açık baskı var, ‘Savaşa hayır’ dediği için gözaltına alınanlar var. Eğer bir ülkede düşünceyi ifade etme özgürlüğü yoksa o ülkede demokrasi yoktur.
Ege adalarıyla ilgili kaygılarımızı, kuşkularımızı dile getirdik. Erdoğan’dan cevap istedik, uzun bir sessizlik oldu. Sonra ‘Lozan Antlaşması’yla adaları kim kimlere teslim etti. Bunun için dosyalar hazırlatıyorum’ dedi. Biz de merakla bekliyoruz. Lozan’la mülkiyeti Türkiye ve Yunanistan’a bırakılmayan adalarda niye Yunan askerleri var? Lozan Antlaşması’nda Yunanistan’a bırakılan adaların ve diğer adaların silahlandırılmasıyla ilgili bir düzenleme var mı? Herhalde bunların da cevabını verirler. Ege adalarıyla ilgili tartışma var, diplomatik ilişkilerde görüşmelerin olduğu da hükümetler tarafından ilan ediliyor.
ERKEN SEÇİM OLABİLİR
Erken seçim olabilir, söyleniyor zaten. Ekonomi iyiye gitmediği için bir an önce erken seçime gitme olayı ifade ediliyor. Afrin’i erken seçim kozu olarak kullanmak doğru değil. Bu bir partinin mücadelesi değil, Türkiye’nin mücadelesidir.
Hande Fırat yazdı...
HALKA YALAN SÖYLEDİLER
‘Türkiye hep koalisyonlarla yönetiliyor’ diyorlardı. Şimdi ise koalisyonsuz olmuyor. Halka söylediklerinin 180 derece tersini yapıyorlar. Halkı kandırdılar, halka yalan söylediler. İttifak arayışları var, olabilir.
YÜZDE 10 BARAJI DUVAR
Yüzde 10 barajı demokrasinin önündeki bir duvardır, onu darbeciler 12 Eylül’de getirdi. Kim sahip çıktı? Sivil darbeciler sahip çıktı, yani Erdoğan ve arkadaşları.
HER PARTİ ADAYINI ÇIKARACAK
Ne biz ne de diğer partiler ortak aday arayışında hiç olmadı. Cumhurbaşkanlığı sürecinde her partinin kendi adayını çıkaracağı anlaşılıyor. 2019’da iki seçenekli bir süreç yaşanacak. Demokrasiden yana olanlar ve otoriter rejimden yana olanlar. Yeri zamanı gelince adayımız olacak. (Siz aday mısınız?) Yeri zamanı gelince öğreneceğiz.
ABDULLAH GÜL KONUSU
Abdullah Gül konusunda bizim söyleyeceğimiz bir şey yok. Niyetini bilmiyoruz. Bu bir senaryo, senaryoya göre görüş söylemek doğru değil. Düşüncemiz şu: Demokrasi, parlementer sistem, katılımcı demokrasi... Kim bunu var ederse CHP onun yanında yer alacaktır.
SAĞ VE SOL EKSENLER
CHP toplumun alt tabakasının sorunlarını en güçlü şekilde dile getiren partidir. Dünya sadece sağ ve sol eksenler arasına hapsedilemez. Dünya bunu aştı, dar alanın dışına çıkmalıyız.
ATATÜRK’E SAHİP ÇIKIYORUZ
(‘Atatürk’ün yoldaşlarıyız-askerleriyiz’ sloganı) Bu, gençlerin-vatandaşların attığı bir slogan. Biz Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e ve değerlere sahip çıkıyoruz. İki sloganı ayrıştırıcı olarak görmek son derece yanlış.
YETERİ KADAR ÇALIŞMADIK
Uzun yıllar Ankara’da oturduk, doğruları söyledik. Oysa vatandaşa gitmek gerek. Bunu yapıyoruz şimdi, her ile gidip, vatandaşlara dokunmaya çalışıyoruz. Geçmişte yeteri kadar çalışmamaktan kaynaklanıyor.
OĞLUM MARTTA TERHİS OLACAK
Oğlum (Kerem) askerde, 5 Mart’ta terhis olacak. Vatani görevini yapıyor, oğlumuzla gurur duyuyoruz.
BÖYLE REZALET YOK
Enis Berberoğlu, hiçbir günahı olmayan, kusuru suçu olmayan bir milletvekili. Casusluk suçlaması... Böyle bir rezalet, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmadı. dünyanın bildiğini devlet sırrı kabul etmek mümkün mü?”
PYD’YE MEŞRUİYET KAZANDIRAN ERDOĞAN
ORTADOĞU’da PYD’ye meşruiyet kazandıran kim? Cevabını vereyim: Recep Tayyip Erdoğan. Salih Müslim’i kırmızı halılarla Türkiye’ye davet eden kim? Kim ağırladı, kim sofralara konuk etti? Diyorum ya ‘Bunların yatacak yeri yok.’ Şehitler geliyor. Sorumlusu kim? PYD’yi ağırlayan kim? Kucaklayan kim? Sen terör örgütü kabul etmezsen, ABD de etmez. Sen caydın, ‘terör örgütü’ dedin. ABD etmiyor. Başımıza bela eden de odur. Suriye’nin içişlerine karıştıran odur, silahlı terör örgütlerini geçiren de odur.
AİLEMDEN ÖYLE BİR KÜLTÜR ALMADIM
“(Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ÖSO’yu eleştiren CHP Milletvekili Öztürk Yılmaz’a yönelik ‘Ulan ahlaksız’ sözleri) Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat, cümleye ‘ulan’ diye başlarsa, onun düzeyine inin derseniz, diyemem. Ailemden öyle bir kültür almadım, toplumdan da almadım. O sözcüğü kullanmak için kim aldattı onu, merak ediyorum. Yarın öbür gün, beni aldattılar diyecek. Kendisi bu dili kullanabilir ama bulunduğu makamın bu dili kullanmasını engellemesi gerekir. Cumhurbaşkanlığı makamı şu anda işgal altında.
Bir kişinin Cumhurbaşkanı olabilmesi için, tarafsız olması gerekiyor. TBMM’de tarafsız olacağına dair namusu ve şerefi üstüne yemin etti. Benim Cumhurbaşkanım değil mesela, beni temsil etmiyor. Kimi temsil ediyor? AK Parti’yi temsil ediyor, onların genel Başkanı, cumhurbaşkanı olabilir. Durup dururken Suriye’nin içişlerine niye karıştık? Esad gidecekti, Emevi Camisi’nde namaz kılacaktık. Bu noktaya kim getirdi Türkiye’yi? Sorunu yarat, sorunu büyüt, sorunu çözmek için insanlar hayatlarını feda etsinler, kahramanım diye ortalıkta gez. Ne kahramanlığı?”
ORDUMUZUN KAHRAMANLIĞINI ÖSO’YA DEVRETMEYE ÇALIŞIYORUZ
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ‘Zeytin Dalı’ harekâtının Özgür Suriye Ordusu’yla (ÖSO) birlikte yürütülmesini sert sözlerle eleştirdi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Bizim bir ordumuz var. Peygamber ocağı, kahraman ordu diyoruz. Zor koşullarda mücadele ediyorlar. Ordumuzun kahramanlığını bir anlamda ÖSO’ya devretmeye çalışıyoruz. Niçin? Kimdir ÖSO? Ordumuz orada mücadele ediyor. Ordu, ÖSO’nun arkasına neden gizlenir, hangi gerekçeyle gizlenir, biz bundan rahatsızız. Ordu ile ÖSO’nun birlikte anılmasını, ben içime sindiremiyorum, ağrıma gidiyor. Koskoca Türkiye’nin ordusu ikinci planda, ÖSO birinci planda. Biz bunu eleştireceğiz.”