İşe neleri kabul ederek başlamalıyız?

Güncelleme Tarihi:

İşe neleri kabul ederek başlamalıyız
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2004 10:29

İlk görüşme sonrasında genelde satışçılar kendileri için konforlu olacak her şeyi talep ederler. Arabanın klimalısı, telefonun WAP’lısı ilk akla gelenlerdir. Uçaksız seyahat etmeyiz, beş yıldızlı otelden başka yerde kalmayız... Peki, bu ne kadar doğru bir hareket, satış kariyerine neleri kabul ederek başlamalıyız?

Haberin Devamı

Merhaba,

“İlk mülakatta nasıl olmalıyım ?”, başlıklı yazım için göndermiş olduğunuz görüş ve önerilere teşekkür ederim. Artık adetten oldu, yazıya başlamadan önce bir fasıl teşekkür etmeden sanki işimiz rast gitmiyor. Bu tip yazılarda uzunca bir paragrafın teşekküre ayrılması, bizim politikacılardan öğrendiğimiz iyi! şeylerin başında geliyor.

 

Onlarda konuşmalarını önce vatandaşın adını söyleyip, daha sonra güzide basın mensupları sözü ile bitirirler. Ayrıca, basının sordukları zor sorular karşısında da “bu soruyu sorduğunuz iyi oldu..., önemli bir konuya parmak bastınız...” gibi girişler, soruya cevap vermeyi geçiştiren konuşma biçimleridir.

Haberin Devamı

 

Şimdi, sizde “hocam, konuyu geçiştirmeye mi çalışıyorsunuz ?” diye sorabilirsiniz. Cevap olarak, “bu konuyu gündeme getirdiğinize memnun oldum...” diye başlamayacağım. Sadece yazının girişi olarak bir dolgu malzemesi kullanıyorum. Ya da satış deyimi ile “warm up” “buzları kırıyorum”...

 

Evet, gelelim bu haftaki konumuza, “Satış kariyerine nereden başlamalıyız ?” neleri kabul etmeli, neleri etmemeliyiz? Bu soruların cevabını bulmadan önce bir profil çizerek size iş arayan Bay Ali’yi tanıtmaya çalışayım. Sizi bilmem ama onun başlaması gereken yeri beraber belirleyelim. Hatta bunu size ev ödevi olarak vereyim (Okuyucu:”Yazın dabu kadar ödev mi olur ?”)

 

Bay Ali bu yıl okuldan mezun oldu, kendisi bir Devlet Üniversitesi’nin İşletme Fakültesi’ni bitirmiş. Yaz tatillerinde staj olarak, bir gıda firmasının satış departmanında çalışmış. Yaptığı iş, rapor düzenlemek ve bazı satışçılar ile ruta çıkmanın dışında bir şey olmamış. Okulu bitirir bitirmez, askerliğini yapmış ve askerden geleli henüz 2 ay olmuş.

 

Bay Ali, internetten ve İK gazetelerinden birkaç ilana başvurmuş:

Haberin Devamı

Bunlardan bir tanesi; market ve bakkal piyasasına çalışan adı pek duyulmamış küçük bir deterjan firmasında satış şefliği, çalışma merkezi İstanbul olup tüm Marmara Bölgesi’nde çalışacak. Diğer bir iş yeni çıkmakta olan gıda piyasasına yönelik bir dergide reklâm müdürü olarak çalışmak. Son iş ise piyasada çok iyi bilinen bir gıda markası ile ilgili olarak Anadolu ağırlıklı bir plasiyer adaylığı. Bu üç iş için verilen sosyal haklar aynı, servis, öğle yemeği vb. Yalnız maaşlar arasında farklar var. Birinci iş için 1.000 birim, ikinci iş için 900 birim artı % 10 prim, son iş içinse 800 birim ödenecek. Şimdi, gelecek haftaya kadar nedenleriyle birlikte görüşlerinizi bekliyorum. Bay Ali hangi işi seçmeli?

Haberin Devamı

 

Gelecek haftaya kadar siz düşünün, ben yukarıdaki hikâyeye bakmadan, görüşlerimi sıralayayım. Yeri gelmişken söyleyeyim, bu görüşler benim şahsi fikirlerim. Bilimselliğin yanı sıra gözlemlerim de mevcut. Sonra bunları nereden aldınız demeyin!

 

Yeni mezun arkadaşlara “iş başlama basamağı” konusunda 10 kulak küpesi:

 

Bizim zamanımızda büyüklerimiz bir şey söylediklerinde, “kulağına küpe olsun” derlerdi. O zamanlar erkeklerin kulağa küpe takması bu kadar yaygın olmadığı için biz bu fikirleri kulak küpesi yapardık. Ama şimdi kulağa küpe takma modası olduğundan bunları küpe yapmama ihtimaliniz yüksek, ama ben yine anlatayım:

 

  1. Lütfen, okulu bitirip, kepi havaya attıktan sonra, kız ya da erkek olun o sevinci sadece bir gün yaşayın. “yaz bitsin bakarım”, “önce askere gideyim bakarım” diye bahaneler yapıp, iş aramayı ertelemeyin. Hemen ertesi günü iş arayın.

 

  1. İş aramaya iş ilanlarından önce, tanıdıklar kanalıyla başlayın. Hem moraliniz sağlam kalır hem de ilk görüşmeleri bildiğiniz firmalarda yapıp öğrenirsiniz.

 

  1. Okuldaki bilgilerin birer teori olduğunu, iş dünyasında pratik şeylerin uygulandığı konusunda kendinizi fazla kaptırmayın. Birçok teorinin pratikten çıktığını unutmayın ve bildiğiniz doğruları yöneticilerinize zamanla anlatıp, fikirlerinizi satın.

 

  1. İş görüşmesi, kendinizi satma konusunda en önemli deneyimlerden olup, başarmak için hazırlıklı olun.

 

  1. İlk iş deneyiminde düşündüğünüzün en altından başlamayı göze alın. “ben bunun için mi okudum” sözünü uzun süre unutun.

 

  1. Satış konusunda sizden önce o işletmede çalışan, eski müdür ve şeflerin sözlerini iyi dinleyin, bıyık altından gülmeleri, sinsi davranışları, zaman zaman yaptıkları “adam sende” tavırlarını iyi değerlendirin. Hepsi şirketin gidişiyle ilgili ipuçları verecektir.

 

  1. Yazının girişinde olan, klimalı araba, WAP’lı telefon sevdalarınızı biraz erteleyin. Yönetimden bir şeyler istemeden önce bir şeyler vermeyi öğrenin. Unutmayın ki iyi satışçılar, maaşlarını kendileri belirler. Çünkü o paranın kat ve katını kazandırdıklarını göstermeden para konuşmazlar.

 

  1. “En azını alın” sözü sömürülün anlamında olmadığını herhalde anlatmaya gerek yok. Önce kendinizi gösterin sonra bir şeyleri talep edin. Tersi durumlarda şirketin sizden istedikleri her zaman verebileceğinizin çok üstünde olacaktır.

 

  1. İşe girdikten sonra, satışçıları gözlemleyip, başarılı yönlerini modelleyin. Daha sonra ulaşmak istediğiniz noktaya bakın, hedefinizi koyun ve orayı hak etmek için çalışın. Ama bu çalışma kimsenin ayağını kaydırmak, koltuğunu kapmak ya da emekli etmekle olmaz. Hak edin ve zamanı gelince isteyin.

 

  1. Başarılı olacağınızı bildiğiniz, kendinize güvendiğiniz ve çalışırken zevk alacağınız işlerde mezuniyetten sonraki ilk yıl için öğrenmek amacıyla işe girin. Sonraki yıllarda kendinize yetiştirebileceğiniz, cevherler ile çalışın.

 

Geçen haftaki uzun yazıdan sonra bu haftayı kısa bir yazı ile tamamlıyorum. Sorduğum sorunun cevaplarını bekliyorum. Zaten ipuçlarını yukarıdaki on maddede sıraladık. Gelecek haftaki konumuz; “ilk gün bizi bekleyenler...” olacak, bu konuda da söyleyecek bir şeyleriniz varsa, dinleyebilirim. MSN ile haberleşme güzel oluyor. Bu kanalı kullananlara hatırlatırım. E-mail adresim ile çağrı yapabilirsiniz ama lütfen bir de e-mail atıp kendinizi tanıtın. Çünkü bu nick nameler bir acayip, sonra kabul etmem ona göre..

Haberin Devamı

 

Satış kariyerinizin dikenSİZ ve engebeSİZ olmasını diliyorum.

 

Hakan Ömer Gider

 

hgider@isnet.net.tr

Yazar hakkında

Hakan Ömer Gider, Satış ve Pazarlama Uzmanı, TV Program Yapımcı ve Sunucusu, Satış Eğitimi ve Yönetim konusunda Serbest Danışman ve Eğitimci. 1990’da Marmara Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü’nü, 1995’te aynı üniversiteye bağlı Sosyal Bilimler Enstitüsü Üretim Yönetimi ve Pazarlama Ana Bilim Dalı’nda Yüksek Lisansını “Kişisel Satışta Yaratıcı Satışçılık ve Satış İtirazları” konulu teziyle tamamladı. “Pazarlama Sohbetleri” başlığı altında beş yıl süreyle köşe yazıları yazdı. Çeşitli sektör ve ürün grupları için piyasa araştırma raporları hazırladı. Fuarcılık, yayıncılık ve reel sektörde yöneticilik görevlerinde bulundu. Kültür Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak “perakendecilik yönetimi, tüketici davranışları” konusunda lisans ve yüksek lisans düzeyinde ders vermektedir. www.yenibir.com sitesinde yayınlanan Satış Jargonu başlıklı makaleleri kitap olarak hazırlanmakta olup ayrıca çeşitli eğitim kuruluşları ve danışmanlık şirketleriyle çeşitli projeler konusunda çalışmaktadır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!