Güncelleme Tarihi:
Dava dosyasına göre, Arzu K., Sakarya’da bir fabrikada işçi olarak çalışıyordu. Genç kadın, 2013 yılında Başaran K. ile evlenme kararı aldı. Ancak ailesi çiftin evlenmesine izin vermiyordu. Bunun üzerine genç kadın kaçarak evlenmeye karar verdi. Bu kararını işyerindeki yöneticileriyle paylaştı. Bu nedenle, 1-12 Şubat 2013 tarihleri arasında işe gitmedi. Bunun üzerine işyeri yönetimi, mazeret bildirmeden, işe gelmediği için iş akdini feshetti. İş akdinin feshedilmesinin ardından Arzu K. Sakarya 3. İş Mahkemesi’ne kıdem tazminat ve bazı işçilik alacaklarının verilmesi talebiyle dava açtı. Genç kadın dava dilekçesinde, 11 Şubat 2013 tarihinde evlendiği, evlenmeden önce çalıştığı birimdeki usta başına, evlilik nedeniyle gelemeyeceğini söylediğini iddia etti. Mahkeme, genç kadını haklı bularak, kendisine kıdem tazminatı ve fazla mesai ücretlerinin ödenmesine karar verdi.
‘FESİH NEDENİ EVLİLİK’
Mahkeme kararında, genç kadının ailesinin evlenmesine izin vermemesi nedeniyle evlenmek amacıyla işe gelmeyeceğini beyan ettiği ve akabinde 11 Şubat 2013 tarihinde resmi olarak evlendiği, bu nedenle resmi evlilik tarihinden önce evlenmek amacıyla işe gelmeyeceğini belirtmek suretiyle işyerinden ayrıldığına dikkat çekerek, “Davacının çalıştığı süre de nazara alınarak yasal haklarını almayacak şekilde ve hiçbir gerekçe belirtmeden işe gitmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağından davacının evlilik nedeniyle iş sözleşmesini fesih ettiği sonucuna varılmıştır” denildi.
YARGITAY KARARI BOZDU
Kararın temyiz incelemesi Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından 2016 yılında yapıldı. Daire, genç kadının devamsızlık yaptığı, bu tarihlerin resmi evlilik tarihi olan 11 Şubat 2013 tarihinden önce olduğu, bu nedenle iş akdinin devamsızlık nedeniyle feshedilmesinin doğru olduğunu belirterek, yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararı üzerine dava dosyası tekrar yerel mahkemeye gitti. Yerel mahkeme ilk kararında direnme kararı aldı.
Direnme kararı üzerine dava dosyası Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun gündemine geldi. Kurul, 25 Mayıs 2021 tarihinde dosyayı karara bağladı. Kurul, genç kadının evleneceğini davalı işyerinde ustabaşı olarak çalışan Azize isimli işçiye bildirdiği, resmi kayıtlara göre de kısa bir süre sonra evlendiği, ailesinin karşı çıktığı evlilik hazırlıkları nedeniyle 01Şubat 2013-11 Şubat 2013 tarihleri arasında işe devam edemediği ve bu durumun davalı işverenin bilgisi dahilinde olduğuna dikkat çekti.
‘MAZERETİNDE HAKLI’
Kararda özetle “Davacı işçinin ailesi tarafından onaylanmayan evliliği yapabilmek için Başaran K. isimli kişiyle anlaşarak kaçtığı, bu dönemde evlilik için resmi işlemleri yaptığı, hakkında tutanak düzenlenen sürede işe devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alındığında somut olayın özelliklerine göre makul sürede işe devamsızlığın mazerete dayandığı sonucuna ulaşılmaktadır. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre, davacı işçinin devamsızlığı haklı bir mazerete dayandığından, iş sözleşmesinin işçinin devamsızlığı nedeniyle işverence feshedilmesi haksız bir fesih niteliğindedir” ifadelerine yerildi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararın ardından dosya tekrar Daire’ye gönderildi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26 Ekim 2021 tarihinde yerel mahkemenin işçi lehine verdiği kararı onadı.